'İran'ın yapmaya çalıştığı...'

İran İçişleri Bakanı Abdulrıza Rahmani Fazli’nin PKK’nın adeta yuvası konumunda olan Kandil dağına çıkarak çekildiği fotoğrafını sosyal medyada paylaşması dikkatleri çekti.

P5+1 ülkeleri ile varılan nükleer mutabakatının ardından İran’ın bölgedeki politikası da merakla izleniyor. Batı ülkelerinin de İran’a yanaşması ülkeye tam bir özgüven patlaması yaşatıyor. Bölgedeki etkisi bakımında da İran’ın mevcut politikaları değişme sürecinde.

Türkiye’nin son dönemdeki yükselişi göz önüne alındığında da İran’ın Türkiye’ye karşı politika geliştirdiği ve gelecekte rekabetin artacağı yorumları yapılıyor.

Peki gelişmelere buradan hareketle bakıldığında İran’ın Kandil karesi bir mesaj mı? Bölgede İran merkezli olarak ne gibi denge değişiklikleri var?

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, İran merkezli gelişmeleri AjansHaber’e değerlendirdi.

KANDİL ÜZERİNDEN TÜRKİYE’YE DİREK MESAJ MI VERİYOR?

PKK’nın kamplarına doğru olduğunu veya PKK kamplarında olduğunu zannetmiyorum o fotoğrafın. Şahsen o şekliyle algılamadım, çünkü neticede onların da şikâyetleri var ve sıkıntıları var. İran’ın Irak’taki Kürt siyaseti de biraz belirgindir ve uzun yıllara dayalıdır. Mesela Barzani’yle son birkaç yıldır resmi olarak ilişkileri var, Erbil’de konsoloslukları devam ediyor fakat Barzani’yle olan münasebetleri çok güçlü değildir. Tabi bunun sebeplerinden birisi de petrolün Türkiye üzerinden dünyaya akması gibi gösterilebilir ama daha ziyade ilişkilerini KYD ve GORAN grubuyla ve değişim grubuyla kuruyor olmasında dolayı. Kandil üzerinden bize bir mesaj verme politikaları olduğunu ben düşünmüyorum.

İRAN’DAN BÖLGESEL MESAJLAR

‘Bu bölgenin belirleyicisi biziz, bu bölgenin sahibi bizi, bu bölgede bizim gücümüz etkilidir, bakın işte Irak’ın Tikrit’ine kadar gidip IŞİD’le mücadele edebiliyoruz’ mesajlarını içereden ve bölgede güç gösterisinden başka bir şey değildir. Herhangi ekstra bir mesaj çıkacak bir durum yok burada.



“AMERİKA İRAN’IN YÜKSELECEĞİNİ BİLİYORDU AMA…”

İran’ın yeniden özellikle Avrupa’yla Amerika’yla yumuşak politikasından sonra İngiltere’nin de orada büyükelçilik açması, Amerika’nın da yakında muhtemel bir elçilik açması söz konusu olabilir. İran bu bölgede açıkçası güçleniyor. Irak’taki gücünden tutun uzayıp Lübnan’daki gücüne kadar ve Suriye’de olan desteği çok açıktır. Amerika bu görüşmeleri yaparken İran’la bu görüşmeleri yaparken bunları biliyor ama ona rağmen bunları çok tehlike olarak görmüyor.

“İSRAİL BÖLGEYE KAZIĞINI ÇAKTI”

İsrail çok rahatsız bu durumdan ama Amerika’ya etki yapamıyor. Kısacası İran, tabiri caizse kazığını çaktı bu bölgeye. Şu anda İran’ın en çok rahatsız olduğu, başarısız olduğu, hala üstesinden gelemediği denklemin bir değişkeni varsa, o da Bahreyn meselesidir. Bahreyn’de düğüm çözüldüğü an bence Körfez ülkelerinde müthiş bir güç elde edecektir.

“İRAN VE SUUDİ ARABİSTAN BAHREYN ÜZERİNDEN ÇARPIŞIYOR”

Husiler konusu da çok önemli değil, İran’ın başarısızlığı veya hala Husi’ye destek verip bu iş öyle sürüp gider fakat Bahreyn çok önemli bir kırılma noktası olur. Bahreyn üzerinden Suudi Arabistan ve İran çarpışıyor. En ufak bir hadise olduğu zaman Bahreyn’de Suudi Arabistan’dan askeri ekip gidiyor ve herkesi oturtuyor yerli yerine ama İran o konuda da ciddi manada haksızlığı var.

İRAN’IN IRAK POLİTİKASI KÜRTLERİ İKİYE BÖLDÜ

Irak’da başarısı mükemmel derecededir. Hatta o kadar ileriki başarısı Kürtleri bile ikiye böldü, Türkmenleri dahi ikiye böldü. Bugün Türkmenlerin Şii kanadı büyük ölçüde, siyasilerini kast ediyorum, halkı demiyorum, siyasileri tamamen İran tarafında. Niyazi Mimaroğlu Şii olduğu halde İran’a pek pas vermiyor daha milliyetçi duruyor ama Türkmen siyasetçiler bile İran’la iş birliği yapmak zorunda kaldılar. Türkmen bölgelerini IŞİD’e karşı koruma konusu, bunlar ancak bu şekilde korunabilir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar