Irak'ta yapılan Suriye'de de mi yapılıyor?

Münbiç'in IŞİD'den temizlenmesinin ardından bölgedeki PYD varlığı tehdidini artırıyor.

Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD, cuma günü ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin hava desteği ve Suriye Arap Koalisyonu'na (SAK) bağlı güçlerin yardımıyla girdiği Münbiç'te nüfus müdürlüğü ile tapu sicillerinin bulunduğu binaları yaktı. İlçeyi terör örgütü DAEŞ'in elinden SAK ile beraber alan PYD, ilçedeki demografik yapıyla oynamak ve taşınmaz malları ele geçirmek amacıyla Münbiç'teki tapu sicillerinin bulunduğu bina ile nüfus müdürlüğü binalarını ateşe verdi.

Bölgenin DAEŞ teröründen temizlenmesine rağmen Münbiç halkının tekrar bölgeye yerleşmesine de izin vermeyen PYD’nin sinsi planı ise yavaş yavaş deşifre oluyor. Bundan yıllar önce Kerkük üzerinde oynan Kürtlerin nüfus oyununa bu kez Suriye’de Münbiç hedef olmuş durumda.

Yaşanan bu gelişmeyi AjansHaber’e değerlendiren Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, Kürtlerin aynı nüfus oyununu 1990’da ve 2003’te Kerkük üzerinde oynayıp başarılı olduğunu ve Türkmenlerin kendi yurtlarına azınlık durumuna düştüğünü belirtti. Münbiç üzerinde oynanan bu oyuna karşı Türkiye’nin dikkatli olması gerektiğini belirten Nakip, Barzani’nin Türkiye’nin dostu gibi görünmesine rağmen bu konuda dikkat edilmesi gereken bir isim olduğuna da vurgu yaptı.

İşte Prof. Dr. Mahir Nakip’in AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:

BU HADİSE İLK DEFA YAŞANMIYOR!

Yaşanan bu gelişme Türk kamuoyunun bilmesi gereken önemli noktalardan bir tanesidir. Bu hadise ilk defa yaşanıyor değil. Kürt siyasi guruplar 1990 yılında Kerkük’e girdiklerinde önce nüfus daireleri ile tapu dairelerini yağmaladılar. Kürt gurupların buradaki hedefleri ileride nüfus kaydırmaları ile durumu oldubittiye getirip defakto denilen olayı doğurmaktır.

Prof. Dr. Mahir Nakip

AMERİKA TÜRKİYE’YE VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI

2003 yılında Türkiye’de 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi aynı oyunun tekrar edilmesine hatta daha ciddi bir durumun yaşanmasına neden oldu. Amerika o zaman yeşil ışık yaktı zamanın dışişleri bakanı Abdullah Gül’e ‘biz peşmergeyi Kerkük’ten çıkartacağız’ sözü verilmesine rağmen bugün daha hala çıkaramadılar. Ve bugün nüfus kayıtlarında yapılan değişikliklere binaen aynı şekilde o değişikliklerle seçime gidiliyor ve 12 sandalyeden 8’ini Kürtler kazanıyor. Hâlbuki Türkmenlerin nüfusu değişmedi.  Türkmenler bu 12 milletvekilinin 6’sını kazanmaları gerekirken sadece ikisini kazandılar.

BARZANİ BUGÜN TÜRKİYE’NİN YANINDA GÖRÜLEBİLİR AMA…

Irak’ta bahsettiğimiz bu durum şuan Suriye’de de yaşanıyor. Bunlar tabii ki birbirlerine strateji ve siyasi tüyo veren gruplardır. Barzani bugün Türkiye’nin yanında görünebilir ama Barzani bir Kürtçüdür ve Kürdistan için uğraşan bir isimdir. Dolayısıyla şehirlerin Kürtleştirilmesi, bölgelerin birbirine bağlanması, kopukluğun olmaması konusunda esas stratejileri çizen bana göre Barzani’dir. Talabani grubu bile değildir. Bu durum çok önemlidir ve bunun altının kalınca çizilmesi gerekir.

HÜKÜMETİMİZ DURUMUN FARKINDA AMA MÜDAHALE OLMAZSA…

Hükümetimiz de bunun farkındadır ve bunu engellemek için çalışıyor ama korkarım ki yine 10 Nisan 2003 tarihinde Kerkük’te olan yağmalama burada olduğu zaman Türkiye tavır koymadığı taktirde bir oldubittiye getirilir ve o şehir elden gider.  Suriye’deki durum daha müsait çünkü bütün şehirler hakikaten kozmopolittir. Kerkük homojen bir şehirdi, tamamen Türkmen ağırlıklı bir şehirdi. Kerkük'te bunu başarabildiklerine göre hayli hayli Suriye’de bunu başarırlar.

AMAÇLARINA ULAŞIRLARSA TÜRKMENLER BÜYÜK SIKINTI YAŞAYACAK

Siyasi süreç başlayıp masa başında müzakerelere başlandığında, geçici hükümetler kurulduğunda her şehrin sandalye sayısı parlamento da belirlenecek. Bunu neye göre yapacaklar? O günkü defakto durumuna göre yapacaklar. Kerkük’ün nüfusu 700 bindi şuanda 1 milyon 400 bin oldu. 700 bin kişiyi dışardan buraya taşıdılar dolayısı ile Kürt nüfusu bölgede ağırlık kazandı. Suriye’de de aynısını yapacaklar dolayısıyla bu defakto durumu ister istemez hem şehrin Kürtleştirilmesi konusunda hem de parlamentoda temsil konusunda da diğer azınlıklarla birlikte Türkmenler ciddi sıkıntı içerisine girecekler.

 

Yorumlar