İngiltere'nin yeni Ortadoğu planının merkezinde Türkiye mi var?

15 Temmuz askeri darbe girişimi açıklamalarıyla İngiltere, AB’den farklı bir tavır sergiledi.  Gösterilen bu tavır Türk yetkililer tarafından takdirle karşılandı. Peki,  İngiltere’nin FETÖ darbe girişimine gösterdiği tavrın altında ne yatıyor?

15 Temmuz akşamı Türkiye’nin FETÖ üyelerinin darbe girişimiyle karşı karşıya kalmasına AB’den net bir tepki gelmezken, darbe girişimine karşı Türkiye’ye Batı’dan ilk destek İngiltere’den geldi. İngiltere’de Eski Başbakan David Cameron’un yerine göreve başlayan Theresa May, Brexit referandumu sürecinde Türkiye’ye karşı uygulanan politikadan farklı bir yol izlediğini bu yolla Türk yetkililere göstermeye çalışıyor.

Aradan geçen iki haftadan sonra, Batı’dan ilk destek İngiltere’den geldi. Darbe girişimi sonrası Türkiye’ye Batı’dan yapılan en üst düzeydeki ziyaret, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nda görevli ve Amerika ve Avrupa’dan sorumlu Devlet Bakanı Allen Duncan tarafından yapıldı. Duncan, İngiltere’nin bu son andaki değişimini ve Türkiye’ye verdiği desteği nasıl değerlendirmeliyiz? sorusuna  “Brexit referandumundan sonra İngiltere’nin ilk diplomatik girişimi olan bu ziyaret, Türkiye’nin, özellikle Ortadoğu’da İsrail ve Rusya ile iyi ilişkiler geliştirme girişimlerinin başladığı bir döneme de rast geldi. Rusya’nın bölgedeki askeri varlığı, İsrail’in Doğu Akdeniz’de geniş doğal gaz rezervlerini işletmeye açacak olması, su politikası üzerinden Türkiye’nin Kıbrıs’ta elde ettiği avantajlar, Avrupa’nın ihtiyacını karşılayan enerji koridorlarının bu coğrafyada bulunması, Kıbrıs adasında iki önemli askeri üssü bulunan İngiltere’nin de devre dışı kalmamak üzere harekete geçmesine yol açtı. İngiltere üç garantör devletten biri olarak, AB’ye kabul edilmesi için çaba gösterdiği Kıbrıs Rum Yönetimi'nden ve AB’den bağımsız olarak Türkiye ile Kıbrıs’ı konuşmaya başladı” açıklamasıyla Türkiye’nin öneminin altını çizmişti.

“TÜRK DEMOKRASİSİ RÜŞTÜNÜ İSPAT ETTİ”

Duncan’ın ardından çarpıcı bir açıklamada İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’dan geldi.  15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak Gülencilerin darbe girişiminde bulunduğunu kabul ettiğini, Türk halkının sokaklarda darbe girişimini önlediğini, ardından da siyasi partilerin bir araya gelerek sivil iradeye sahip çıktığını söyleyen Moore’dan “Türk demokrasisi rüştünü ispat etmiştir” açıklaması gelmişti.

‘YENİ ORTADOĞU’DA TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ ARTIYOR

Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi  (USGAM) Başkanı ve Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, “İngiltere’nin darbe girişiminden sonra attığı adımlar destek olarak da değerlendirilebilir. AB’nin tavrını göz önüne aldığımız zaman İngiltere daha pozitif bir adım atmış durumda. Dolayısıyla Ankara’ya verdiği destek Yeni Ortadoğu’da Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu ve bu anlamda iyi ilişkiler temelli bir yaklaşımı onlar açısında kaçınılmaz oluyor” ifadesini kullandı.

‘İNGİLTERE AB’DEN FARKLI TAVIR SERGİLEDİ’

İngiltere’nin, darbe girişimine ve sonrasına yönelik olarak  AB’den farklı bir tavır sergilediğini gösteriyor. Bu aslında destek olarak da değerlendirilebilir. AB’nin tavrını göz önüne aldığımız zaman İngiltere daha pozitif bir adım atmış durumda. İngiltere, AB veya ABD’den farklı bir politika izlemek istiyor. Türkiye’yle sorun olması İngiltere’nin de işine gelemez. Dolayısıyla Ankara’ya verdiği destek Yeni Ortadoğu’da Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu ve bu anlamda iyi ilişkiler temelli bir yaklaşımı onlar açısında kaçınılmaz oluyor. İngiltere, Türkiye ve AB arasındaki darbe girişimi krizini kendi lehine çevirme yönünde adımlar atıyor. Şuan ki duruş Türkiye açısında olumlu karşılandı. Bu darbe girişimi AB’yi Türkiye merkezli olarak ikiye bölmüş durumda. Bir tarafta İngiltere, diğer tarafta Almanya, Fransa ve Vatikan eksenli bir blok var. Net bir ayrımı gösteriyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar