İngiltere'de artan hayat pahalılığı Londra'da protesto edildi

İngiltere'de enerji faturaları ve gıda fiyatlarındaki artışlara karşı başkent Londra'da protesto gösterileri yapıldı.

Parlamento Meydanı'nda bir araya gelen çeşitli sivil toplumu kuruluşlarından göstericiler, burada yapılan konuşmaların ardından Başbakanlık Ofisi olan Downing Caddesi’ndeki 10 Numara'ya yürüdü.

Ellerinde "Yüksek gaz fiyatlarını durdurun" ve "Maaşları ve destekleri artırın, fiyatları değil" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, Başbakan Boris Johnson'a istifa çağrısında bulundu.

İngiltere’de hızla artan enerji fiyatlarının da etkisiyle enflasyon, aralıkta yıllık bazda yüzde 5,4 ile son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Böylece son verilerle birlikte ülkede yıllık enflasyonun yüzde 7,2 olduğu 1992 yılının mart ayında bu yana en yüksek seviye kaydedilmiş oldu.

Merkezi Londra’da bulunan Capital Economics ise yıllık enflasyonun ülkede bu yılın nisan ayı itibarıyla yüzde 7 seviyesine ulaşmasını bekliyor.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan göstericilerden Daniel Parker, "Son artışlarla birlikte enerji faturam oldukça yükseldi. Kontratımın sonlanmasının ardından evimden çıkıp daha ucuz bir yere taşınmak zorunda kalacağım. 5 senedir yaşadığım evimden taşınmak zorunda kalıyorum." ifadelerini kullandı.

Enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışın görünenin çok daha ötesinde etkileri olduğunu belirten Parker, "Bu artışlar beni ve çevremdeki herkesi etkiliyor. Saati 12 sterline çalışıyorum ama yine de fiyatlardaki artışlar karşılamaya gücüm yetmiyor." dedi.

Bir diğer protestocu Alison Davy ise "Yoksul kesimin hayatını perişan edecek yakıt fiyatlarındaki artışları protesto etmek için buradayım. Bugün dışarıda güneş var ama aynı zamanda hava dondurucu derecede soğuk." diye konuştu.

Birçok insanın evlerinde ısınma ihtiyacını karşılayamadığı için erkenden yatmak ya da evlerinde paltoları ile oturmak zorunda kaldığını belirten Davy, "İnsanlar yakıt faturalarını eline aldığında ağlıyor." dedi.

İngiltere’de geçen yıl yaklaşık 2,5 milyon kişinin hayatta kalmak için başvurduğu gıda bankalarından birinde çalıştığını belirten Davy, “Bu fiyat artışları yoksullara ve işçi sınıfına yapılan bir saldırıdır.” ifadesini kullandı.

İnsanların gelirlerinin yerinde sayarken giderlerinin son dönemde yaşanan fiyat artışları ile büyük oranda arttığına dikkati çeken Davy, "Bu hükümeti bir an önce görevden almamız gerekiyor. Bunu bir an önce yapmalıyız." diye konuştu.

- Hane başına enerji faturalarında yıllık 694 sterlin artış

İngiliz enerji denetim kuruluşu Ofgem, bu ay başında perakende gaz ve elektrik fiyatlarındaki "üst fiyat limiti"nin 1 Nisan'dan itibaren yüzde 54 artırılacağını açıklamıştı. Açıklamada gaz ve elektrik faturalarında fiyat tavanının yıllık 1277 sterlinden 1971 sterline yükseltildiği belirtilmişti.

Küresel gaz fiyatlarında rekor artış yaşandığının ifade edildiği açıklamada, tavan fiyatın yükseltilmesinin 22 milyon müşteriyi etkileyeceği bildirilmişti.

Söz konusu artışla, otomatik ödeme yapan müşterilerin gaz ve elektrik faturalarında yıllık ortalama 694 sterlin artış olacağı hesaplanıyor.

Geçtiğimiz ay Age UK'den yapılan açıklamada, sivil toplum kuruluşunun, İngiliz İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Kwasi Kwarteng ile Çalışma ve Emeklilik Bakanı Therese Coffey'e mektup gönderdiği bildirildi.

Mektupta, "Fırınını kullanamayacak kadar endişeli olan ve bunun yerine çorba ve sandviçle geçinen, her gün değil sadece iki günde bir duş alan, sürekli akıllı sayaçlarını izleyen ve günlük limitlerini aşmadan ısıtıcılarını kapatan yaşlıların olduğunu duyduk." ifadelerine yer verildi.

Ülkede milyonlarca yaşlı insanın enerji faturalarını ödemekte zorlandığı belirtilen mektupta, "Düşük gelirli pek çok yaşlı insan enerji kullanımlarını düşünecek kadar, kendilerini finansal baskı altında hissediyor." denildi.

İngiliz sivil toplum kuruluşu Ulusal Enerji Eylemi'ne göre ise ülkede bu yıl toplam 6 milyon hanenin enerji faturalarını ödeyemeyeceği tahmin ediliyor.

AdvertisementAdvertisement

Yorumlar

Atina’dan Türkiye'nin İHA'lardaki üstünlüğüne karşı arayış

Türkiye'nin insansız hava araçlarındaki üstünlüğüne karşı Yunanistan'ın İsrail'de çözüm aradığı ileri sürüldü.

Ta Nea gazetesinin haberine göre, Atina, Türkiye'nin İHA'lardaki üstünlüğüne karşı İsrail'den füze ve İHA’lara karşı koruyucu iki farklı sistemi edinme fikrini değerlendiriyor.

Değerlendirilen sistemlerden birinin Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi (Iron Dome), diğerinin "Drone Dome" olduğu belirtilen habere göre, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayotopulos'un İsrail ziyaretinde bu sistemler hakkında kendisine bilgi verildi.

Haberde, "Drone Dome" sisteminin istenmeyen İHA'ların bağlı oldukları istasyonlarla iletişimini kesebileceği belirtilerek, "Demir Kubbe" sisteminin ise hem İHA, hem de füzelere karşı koruma sağlayabileceği savunuldu.

Yorumlar

Rusya, ABD denizaltısının kara sularını ihlal ettiğini duyurdu

Rusya Savunma Bakanlığı, ABD donanmasına ait bir denizaltının Kuril Adaları civarında Rus kara sularını ihlal ettiğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rus Pasifik Filosunun tatbikat yaptığı bölgede Kuril Adalarından Urup Adası yakınında ABD Deniz Kuvvetlerine ait Virginia tipi denizaltının tespit edildiği kaydedildi.

Rus tarafının ülke kara sularını terk etmesi yönündeki uyarısını denizaltı mürettebatının önce dikkate almadığı belirtilen açıklamada, Rus Pasifik Donanmasına ait “Marşal Şapoşnikov" firkateyninin uygun araçlar kullandığı ve bunun üzerine ABD denizaltısının Rus kara sularını terk ettiği ifade edildi.

Olayla ilgili olarak ABD’nin Moskova Büyükelçiliği askeri ataşesi Rusya Savunma Bakanlığına çağrıldı.

Yorumlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE'de yayımlanan Khaleej Times gazetesi için yazı kaleme aldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyarete ilişkin, "İki ülke dostluğuna atfettiğimiz önemi göstermenin yanı sıra iş birliğimizi daha da ileriye taşımamıza vesile olacaktır." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, BAE'de yayınlanan Khaleej Times gazetesinin Türkiye özel eki için bir yazı kaleme aldı.

Erdoğan, "Bölgesel Barış ve İşbirliği için İnisiyatif Zamanı" başlıklı yazısında, Türkiye ile BAE arasında başlayan yakınlaşmanın karşılıklı ziyaretlerle yeni bir ivme kazandığına dikkati çekti. İki bölge ülkesi olarak ilişkilerin iş birliğine doğru evrilmesinden memnuniyet duyduğunu vurgulayan Erdoğan, "İnanıyorum ki iki ülke arasındaki iş birliği alanlarının artması bölgemize de olumlu yansıyacaktır. İlişkilerimizdeki yakınlaşmanın küresel rekabetin yükseldiği bir dönemde gerçekleşmiş olması ayrıca manidardır. Bütün bölge ülkeleri Türkiye açısından önemlidir. Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkeleri arasında Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olması ayrıca önem taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ticaret hacmimizi önümüzdeki yıllarda iki katına çıkarma amacındayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 10 yılda Türkiye ile BAE arasındaki petrol dışı ticaretin yaklaşık 89,6 milyar dolar civarında gerçekleştiğini, ticaret hacminin de her geçen yıl arttığını belirterek, "2019 yılında 7,3 milyar dolarlık ticaret hacmi, 2020 yılında yüzde 21 artarak 8,9 milyar dolara ulaşmıştır. 2021 yılında da aynı seviyede devam eden ticaret hacmimizi önümüzdeki yıllarda iki katına çıkarma amacındayız." ifadesini kullandı.

Ayrıca iki ülkenin yakın çevre ve Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde iş birliği potansiyelinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin jeopolitik konumu, beşeri sermayesi, etkinlik alanı, üretim gücü ve istikrar sağlayıcı rolü ile bir cazibe merkezi haline geldiğini ve yapıcı iş birliğine her zaman açık olduğunu vurguladı.

- "Küresel düzeyde istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ve BAE'nin bölgesel barış, iş birliği ve refaha ortak katkılar sunabileceğine inanıyorum. Sahip olduğumuz iş birliği alanları, tarihi, kültürel ve kadim değerlerimiz bu süreçte bize ciddi imkanlar sunmaktadır. İkili ilişkileri geliştirme gayretimiz küresel düzeyde istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, yazısında, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye, dış politikada çıkarları ile barış ve istikrar arasında denge kurmaya çaba sarf eden nadir ülkelerden birisidir. Bu ilkeyi muhatap olduğumuz tüm taraflara karşı uygulama gayreti içindeyiz. Çıkarlarımızı ortak kılmak, 'kazan-kazan' formülü ile iş birliği alanlarını genişletmek ve tehditlerle ortak mücadele bizim temel ilkelerimizdendir. Türkiye olarak her ülke ile iş birliğimizi geliştirmeye ve bölgesel sorunların çözümü için birlikte gayret sarf etmeye hazırız. Son dönemde Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yoğunluk kazanan diyaloğun bugün artık somut iş birliğine dönüşmüş olması, inisiyatif üstlendiğimiz takdirde ortak geleceğimizi el birliğiyle şekillendirebileceğimizi de göstermiştir. Türkiye olarak, Birleşik Arap Emirlikleri'nin ve Körfez bölgesindeki diğer tüm kardeşlerimizin güvenlik ve istikrarını kendi ülkemizin güvenlik ve istikrarımızdan ayrı görmüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu bağlamda da iş birliğimizi derinleştirmenin önemine gönülden inanıyoruz."

- "İmzaladığımız anlaşmalarla iki ülkenin iş birliğinin temellerini atmış olduk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım 2021 tarihinde Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın Ankara ziyareti ile Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinde yeni bir sayfa açmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirtti. Bu ziyarette imzalanan ekonomik anlaşmaların iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğine dair önemli ipuçlarını da barındırdığını aktaran Erdoğan, "Ekonomi, finans, enerji, petrokimya, teknoloji, ulaşım, altyapı, sağlık, gıda ve tarım alanlarında imzaladığımız anlaşmalarla yakın gelecekte iki ülkenin iş birliğinin temellerini atmış olduk. Son olarak Türk ve BAE merkez bankalarının, yerel para birimlerinde yaklaşık 5 milyar ABD doları tutarında bir takas anlaşması imzalamaları da kayda değer bir gelişme olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

- "BAE'ye gerçekleştireceğim ziyaret, iş birliğimizi daha da ileriye taşımamıza vesile olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yazısında şunları kaydetti:

"Önümüzdeki günlerde BAE'ye gerçekleştireceğim ziyaret, iki ülke dostluğuna atfettiğimiz önemi göstermenin yanı sıra iş birliğimizi daha da ileriye taşımamıza vesile olacaktır. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında enerji, sağlık, tarım, lojistik, altyapı, finans, turizm konularının yanı sıra iklim değişikliği, enerji, su ve gıda güvenliği konularında da iş birliğini ilerletmeyi hedefliyoruz. Daha fazla yatırım ve iş birliği için her iki tarafın da yeni hedefler belirlemeye hazır olduğu kanaatindeyim. Bu iş birliğinin yalnızca ikili ilişkilerde değil, aynı zamanda bölgesel düzeyde de olumlu yansımalarının olacağına inanıyorum. Bu bağlamda ilişkilerimizdeki bu pozitif gelişmeler bizatihi değerlidir. Kuruluşunun 50. yılını idrak eden Birleşik Arap Emirlikleri'yle dostluğumuzun ve kardeşliğimizin yeni bir 50 yılına daha ortak çıkarlar, karşılıklı saygı ve güven temelinde adım atıyor olmaktan memnuniyet duyuyorum. Milletimiz adına kardeş Birleşik Arap Emirlikleri halkına en kalbi selamlarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum."

Yorumlar