İngiltere erken seçime gidiyor

İngiltere Başbakanı Theresa May hükümetin ülkeyi 8 Haziran'da erken genel seçime götürme kararı aldığını açıkladı.

İngiltere Başbakanı Theresa May, hükümetin 8 Haziran'da erken genel seçime gidilmesi kararı aldığını söyledi.
May, Başbakanlık Ofisi "10 Numara"da bu sabah başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısının ardından sürpriz basın açıklaması yaptı.

Bakanlar Kurulu'nun 8 Haziran'da erken genel seçim yapılması kararına vardığını belirten May, bunun için yarın parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası'na teklifin sunulacacağını bildirdi.

May, "Geçen yaz halkın Avrupa Birliği'den (AB) ayrılma (Brexit) kararı almasının ardından İngiltere belirginliğe, istikrara ve güçlü bir liderliğe ihtiyaç duydu. Ben de Başbakan olduğum andan itibaren bunu temin etmeye çalıştım." diye konuştu.

İngiltere'yi Brexit kararının ardından mali ve ekonomik tehlikelerin beklediği yönündeki tahminlerin doğru çıkmadığını anlatan May, bunun tüketicinin güveni, istihdamda sağlanan artış ve beklenenin üstündeki büyüme oranıyla görüldüğünü kaydetti.

"İngiltere AB’den ayrılıyor ve bunun geri dönüşü yok." ifadesini kullanan May, hükümetinin de Brexit süreci ve AB ile kurulacak yeni ilişkiye ilişkin müzakerelerde doğru plana sahip olduğunu savundu. May, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güçlü ve başarılı bir AB ile dünyada kendi yolunu çizme özgürlüğüne sahip bir İngiltere arasında derin ve özel bir ortaklık istiyoruz. Kendi paramızın, kanunlarımızın ve sınırlarımızın kontrolünü yeniden kazanmak istiyoruz. Hem eski dostlarımızla hem de yeni ortaklarımızla ticaret anlaşmaları yapmak istiyoruz. Doğru yaklaşım bu ve ulusal çıkarımız burada. Ancak diğer siyasi partiler buna itiraz ediyor. Ulus için büyük önemi olan bu anda Westminster’de (İngiliz parlamentosu) birlik olmalı, halbuki bugün bir bölünmüşlük var. Ülke bir araya geliyor ama Westminster gelmiyor.”

"ZAYIF KOALİSYON, GÜÇLÜ LİDERLİK TERCİHİ"

Muhalefet partilerinin, Brexit müzakerelerinde ülkenin elini zayıflatacak adımlar attığını savunan May, "Muhaliflerimiz hükümetin meclisteki çoğunluğunun küçük olduğunu, kararlılığımızın zayıflayacağını ve bizi yolumuzu değiştirmeye zorlayabileceklerini sanıyor. Yanılıyorlar. Şimdi bir erken genel seçime gitmezsek, siyasi oyunlar oynamaya devam edecekler." dedi.

May, bunun ülkenin istikrarını zedeleceğini, ülkenin Brexit müzakereleriyle geçecek yıllarda istikrara ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Yarın parlamentoya 8 Haziran’da genel seçime gidilmesi teklifini sunacağım. Bu teklif milletvekillerinin 3’te 2’sinin onayını gerektiriyor. Muhalefet partilerine meydan okuyorum. Hükümetin Brexit vizyonunu, hedeflerimizi eleştirdiniz. Parlamentoya getireceğimiz düzenlemeleri engellemekle tehdit ettiniz. Bu sizin anınız, hükümete sadece muhalefet için muhalefet etmediğinizi, siyaseti oyun olarak görmediğinizi kanıtlama zamanı. Yarın parlamentoda seçimi oylayalım, Brexit planlarımızı ve alternatiflerimizi ortaya koyalım ve milletin karar vermesini isteyelim. Ülkenin önündeki karar liderlik hakkında olacak. Tercih, ulusal çıkarlar için ve benim Başbakan olduğum, güçlü ve istikrarlı bir liderlik ile Jeremy Corbyn’in liderliğinde ve Liberal Demokratların desteğiyle zayıf ve istikrarsız bir koalisyon arasında olacak.”

MUHALEFET DESTEK VERİYOR

May'in erken seçim kararına ülkedeki muhalefet partilerinden destek geldi.

Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn, Başbakan May'in kararını memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Corbyn, "Başbakanın, çoğunluğun çıkarlarına öncelik verecek bir hükümet için Britanya halkına oy kullanma şansı verme kararını memnuniyetle karşılıyorum. İşçi Partisi ülkeye ekonomiyi yeniden inşa etmeyi başaramayan, yaşam standartlarının düşmesine neden olan ve okullarımız ile sağlık sistemimize zarar veren bir hükümet karşısında etkili bir alternatif sunacak." dedi.

Muhalefetteki bir diğer parti Liberal Demokrat Parti'nin lideri Tim Farron da, hükümetin planladığı ortak pazar ve Gümrük Birliği de dahil AB'nin tüm kurumlarından çıkılması anlamına gelen "sert Brexit" yoluna girmek istemeyen halka çağrıda bulunarak, "Bu seçim, size ülkemizin yönünü değiştirme şansı tanıyor. Eğer Britanya'nın ortak pazarda kalmasını istiyorsanız, hoşgörülü, birleşik ve açık bir Britanya istiyorsanız, o zaman bu (erken seçim) sizin için fırsat." şeklinde konuştu.

Yeşil Parti'nin Eş Başkanı Caroline Lucas, Birleşik Krallık'ın dönüm noktasında olduğunu belirterek, "Bugünkü açıklama, ülkenin seçeceği yolda insanlara söz hakkı verileceği anlamına geliyor. Sadece Yeşil Parti farklı bir Birleşik Krallık için cesur ve olumlu bir vizyon sunuyor." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen aşırı sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisinin (UKIP) lideri Paul Nutall da kararı memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, "Bu genel seçimde UKIP'e verilecek her oy, Başbakan'a, Birleşik Krallık halkının önceki haline döndürülmüş sınırlarla net bir Brexit istediğini hatırlatacak." dedi.

İskoçya bölgesel yönetimi Başbakanı ve ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) lideri Nicola Sturgeon ise konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Muhafazakarlar, Birleşik Krallık'ı daha sağa taşıma, zorla sert bir Brexit'e sürükleme ve daha derin kesintiler yapma şansı görüyor." eleştirisinde bulundu.

ANKETLERE GÖRE MAY ÖNDE

Ülkede yapılan son anketlere göre May'in liderliğindeki muhafazakar iktidar yüzde 44'e varan oya ulaşabiliyor. Buna karşın ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin oyu yüzde 23, Liberal Demokrat Parti'nin oyu ise yüzde 12'de kalıyor. Aşırı sağcı UKIP'in oy oranı da yüzde 10 olarak tahmin ediliyor.

Erken seçimin yapılabilmesi için İngiliz parlamentosunun 650 üyeli alt kanadı Avam Kamarası'nda milletvekillerinin 3'te 2'sinin onay vermesi gerekiyor. May'in liderliğindeki Muhafazakar Parti'nin 330 milletvekili bulunuyor. 229 milletvekili olan ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Corbyn de teklif gelmesi halinde erken seçime destek vereceklerini aktarmıştı.
Erken genel seçim teklifi yarın parlamentoda oylanacak.

İngiltere'de Mayıs 2015'de yapılan genel seçimde 331 bölgeden milletvekili çıkaran Muhafazakar Parti tek başına iktidar olmuştu. Seçimde ciddi oy kaybeden İşçi Partisi, Liberal Demokrat Parti ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin liderleri istifa etmişti.

İngiltere'de bir sonraki genel seçimin normalde Mayıs 2020'de yapılması öngörülüyordu. Theresa May, Başbakanlık görevini 13 Temmuz 2016'da, Brexit referandumunun ardından istifa eden David Cameron'dan devralmıştı. 59 yaşındaki May, Birleşik Krallık'ın 76'ncı Başbakanı ve ikinci kadın Başbakanı olmuştu. Muhalefet partileri May'in seçime girmeden Başbakan olmasını eleştirerek ilk günden itibaren erken genel seçime gidilmesi çağrısında bulunuyordu.

Ülkede geçen yılın haziran ayında yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oy oranıyla Brexit kararı alınmıştı. May liderliğindeki ülke 29 Mart'ta, 2 yıl sürecek Brexit sürecini resmen başlatmıştı.

Yorumlar