İçişleri Bakanı Soylu'dan LGBT uyarısı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yurt dışından LGBT derneklerine yönelik ciddi bir fonlama olduğunu ifade ederek "Bunu dile getiriyoruz, burada bir sorun olduğunu paylaşıyoruz ama buna rağmen dönüp yine bizi linç etmeye çalışıyorlar." dedi.

Bakan Soylu, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Muhtarlarla El Ele" toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ve milletin mayasının çok güçlü olduğunu söyledi. LGBT'nin Türkiye'de yayılması için yurt dışı kaynaklı faaliyetler yürütüldüğüne dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Hangi anne baba, LGBT'nin bu ülkede yayılması, gelişmesi için size başvuruyor?"

"Mahallenizde hangi anne baba, LGBT'nin bu ülkede yayılması, gelişmesi için size başvuruyor? Bir anne baba 'LGBT bu ülkede yayılsın? Bizim çocuklarımız bu işlerle daha çok ilgilensin.' diye bir tek kişi size başvurdu mu? Peki bu sevda nereden çıkıyor? Avrupa'dan ve Amerika'dan. Nasıl çıkıyor? Çok basit. Yurt dışında dernekler, vakıflar var bizatihi büyükelçilikleri var. Biz nasıl ayakta duruyoruz? Uyuşturucuyla saldırıyorlar ayakta duruyoruz. Terörle saldırıyorlar ayakta duruyoruz. Ekonomik olarak saldırıyorlar ayakta duruyoruz. Neden? Aile yapımız güçlü de onun için. Aile yapımız sarsılmıyor, ondan kalkınıyoruz. Zeminimizi oynak hale getirebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ama başaramadılar. Sebep, medeniyetimiz güçlü, devletimiz güçlü ama en önemlisi milletimizin mayası güçlü. Yurt dışından bu derneklere yönelik ciddi bir fonlama var, bunu dile getiriyoruz, burada bir sorun olduğunu paylaşıyoruz ama buna rağmen dönüp yine bizi linç etmeye çalışıyorlar. Elin oğlu Türkiye'de bu tip meselelerin yaygınlaşması için niye para versin? Amerika hala bir terör örgütü olan PYD ile PKK'yı niçin desteklesin? Bir Amerikalı vatandaş kendi ülkesinin, bir terör örgütünü desteklemesini ister mi? Sadece para vermiyor, silah veriyor, mühimmat veriyor, eğitim veriyor, destek veriyor, moral veriyor, strateji veriyor, akıl veriyor. Bunların hepsini veriyor. Sonra dünyaya çıkıp demokrasi ve hukukun üstünlüğü vaazı vermeye çalışıyor."

Soylu, şu anda dünyanın 4 temel sorunu bulunduğunu dile getirdi. Bunlardan ilkinin Kovid-19 salgını, ikincisinin göç sorunu olduğunu anlatan Soylu, şu ifadeleri kullandı:

"Litvanya, Belarus, Polonya, Fransa, İngiltere, Almanya, her biri bugün bizim yaşadıklarımızın ancak yüzde 1'ini yaşayabildikleri halde hepsi sinmişler, korkmuşlar. Göç sorununu Türkiye ile Yunanistan arasına sıkıştırmışlar, cingözlük yapmaya çalışıyorlar. Türkiye ile Suriye arasına sıkıştırmışlar. Türkiye ile İran arasına sıkıştırıp kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bir tane aktivist gönderirler, Angelina Jolie. Bir fotoğraf verir. Onlar da otururlar 'Ne güzel ilgilendik bu işlerle, ne güzel oldu.' derler. Ya kolları kopan çocuklar ya annelerini babalarını kaybeden evlatlar ya önümüzdeki yüzyıla travma olarak yansıyacak nesiller ya bu travmaların yaratacağı haller... Bütün bunlar nasıl olacak?"

"Muhtarlarımız mahallesinde bulunan göçmenin tamamını görebilecek"

Bakan Soylu, ASELSAN'ın Mekansal Adrese Dayalı Kayıt Sistemi projesini bitirdiğini, şimdi bunu muhtarlar ve belediyelerin kullanımına açacaklarını belirtti. Sistemin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Coğrafi Bilgi Sistemi ile entegre edileceği bilgisini veren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bilgiler bir araya geldiği zaman belediyelerimiz bundan ciddi bir şekilde istifade edecek. Kişisel Verileri Koruma Kanunu bize el verdiği kadarıyla muhtarlarımıza açabildiğimiz kadarını açıyoruz. Muhtarlarımız mahallesinde bulunan göçmenin tamamını görebilecek. Elbette sorumlulukları olacak. O bilgiler sorumlu bilgilerdir. Orada yaşayan ve taşınanları rahat bir şekilde görebilme kabiliyetine sahip olacaklar. Gün geçtikçe, sistemimizi geliştirdikçe açıyoruz ve açmaya devam edeceğiz. Nüfus İdaresi ile görüşmelerimiz oldu. Nüfus İdaresindeki gelişmeleri muhtarlarımızı da istifade ettireceğiz. Nüfusmatik diye bir şef kadar görevini yapabilecek yeni bir dijital mekanizma kurduk. Şimdi onları nüfus dairelerine veriyoruz. Sayısı ve ölçüsü belli olan muhtarlıklarımıza da bunlardan vereceğiz."

Soylu, yeni bir taslak çalışması yaptıklarını, bunda muhtarların izin hakkını düzenlemesi, kadın muhtarların da analık izinleri konularını ele aldıklarını bildirdi.

Dünyanın en önemli üçüncü meselesinin enerji, dördüncü meselesinin de ekonomi olduğunu ifade eden Soylu, ayrıca ülkenin yerel ve bölgesel sorunlarının olduğunu anlattı.

"Twitter'ın ve Facebook'un sahibi biz miyiz?"

"Siber suçlar, sosyal medya meselesi. Göçün sebebi biz olmadığımız gibi Twitter'ın ve Facebook'un sahibi biz miyiz? Değiliz. Her türlü suç orada işlensin, her türlü kişinin mahremiyetine girilsin, her türlü hakaret yapılsın. Peki dünya buna ne yapıyor? Dünya bu 4 sorunla ilgili ne yapıyor? Salgınla ilgili dünya bize bir çözüm üretti mi? Dünya Sağlık Örgütü bir çözüm üretti mi? Tam tersi birbirlerinin maskelerini çaldılar. Birbirlerinin aşılarını kıskandılar. Aşıyı stratejik bir güç olarak kullandılar. Bize Cumhuriyet'in birinci asrı emanet edildi. Öyle bedava da emanet edilmedi. Atalarımız, ceddimiz fedayı can ederek bize Cumhuriyet'in birinci asrını emanet etti ve ondan sonra da sürekli mücadele ettik. Şimdi biz Cumhuriyet'in 100'üncü yılına hazırlanıyoruz, 2023'e. Şu nesil, gelecek nesle Cumhuriyet'in ikinci asrını emanet edecek. Onun için çok çalışmalıyız. Birbirimizle bir arada olmalıyız ve en önemlisi, en kıymetlisi hepimiz 2023'ün bilançosunu bir yüz akı bilançosu olarak Cumhuriyet'in ikinci asrına emanet etmeliyiz."

"Tüm dünyada yakalanan eroinin yüzde 21'ini tek başına, bu ülkenin polisi, askeri, jandarması, sahil güvenliği, gümrük muhafaza birimleri yakalamaktadır" diyen Soylu, uyuşturucuyla mücadelede gelinen noktaya değindi.

"Bu yıl Cumhuriyet tarihimizin eroin yakalamadaki rekorunu egale ettik"

"Bu yıl Cumhuriyet tarihimizin eroin yakalamadaki rekorunu egale ettik. 2019 yılında 20 tondu. Şimdi, bu yıl toplam 22 tona çıkarttık. Bunun 20,5 tonunu güvenlik güçlerimiz, 1,5 tonunu da gümrük muhafaza ekiplerimiz... Toplam 22 ton yakalandı. Bütün bu mücadele hep birlikte sürdürülmektedir. Yaklaşık Türkiye'de 2017 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerden ölenlerin sayısı Adli Tıp rakamlarına göre 941'di. Biz 2020 yılını 314 ile tamamladık. İnşallah bu yıl daha az bir rakamla bunu bitireceğiz. Bu el birliğiyle olmaktadır. Bir taraftan meselenin arza yönelik mücadelesi, bir taraftan talebi düşürmeye yönelik mücadelesi, bir taraftan rehabilitasyonla bu işin hep birlikte içerisindeyiz. 28 Avrupa Birliği ülkesinde yakalanan ectasy tabletin toplamından yaklaşık 2 kat fazlasını yine bu ülkenin güvenlik birimleri yakalamaktadır. Bunu biz mi üretiyoruz? Hayır. Bunların hepsi yurt dışından geliyorlar. Amerika, Afganistan'ı işgal ettiğinde 15 bin dekar ile 20 bin dekardı oradaki üretim, 200 bin dekara çıktı. Buradan bir siyaset ürettiler. Sadece insanların oradaki hayatını kabusa çevirip, göç etmesini temin etmediler. Aynı zamanda dünyaya uyuşturucu ihraç ettiler. Bunu kim yaptı? Amerika'nın bizatihi kendisi yaptı ve bunu bir politika olarak ortaya koydu. Derdi bu bölgeleri istikrarsızlaştırabilmek, bu bölgeleri ufka değil, vizyona değil sadece ayaklarının ucuna bakabilecek duruma getirmektir. Başka hiçbir tablo değil."

Toplantıya, Bursa Valisi Yakup Canbolat, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, Marmara Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ferruh Sevimgil, bazı milletvekilleri ve muhtarlar katıldı.

Yorumlar