Hükümet ile Merkez Bankası hangi noktada anlaşamıyor?
Merkez Bankası’nın 0,50 baz puanlık politika faizi indirimine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetten tepkiler geliyor.
Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından merakla beklenen faiz kararını verdi ve politika faizinde 0,50 baz puanlık bir indirime gitti. Bu rakam, genel olarak ekonomi çevrelerinde ve siyasi çevrelerde az olarak değerlendirilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve hükümet kanadından tepki aldı.
Erdoğan, faizin son indirimiyle ilgili olarak, “Merkez Bankası verilen mesajlardan nasibini almış değil. Bu faizle yatırımcı gelmez” dedi. Hükümet kanadı da aynı şekilde indirime tepkilerini dile getirdiler.
Peki faiz konusunda siyasi irade ve Merkez Bankası neden anlaşamıyor? Hükümet ne istiyor, Merkez neden uygulayamıyor?
Ekonomi Yazarı Uğur Civelek, siyasi iktidar ve Merkez Bankası arasındaki bu ekonomik gerilimi AjansHaber’e değerlendirdi.
“TASARRUFLAR AÇISINDAN TÜRKİYE’DE REEL FAİZLER SIFIRA YAKIN”
Tasarruflar açısından bakılacak olursa şu anda Türkiye’deki reel faizlerin sıfıra yakın olduğunu belirten Civelek, “Daha aşağıya düşürmek faydasından çok yan tesirler üretebilir. İşin bir tarafı bu. Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı Zeybekçi kredi faizlerinin yüksek olmasını ekonomideki durgunluğun sebebi olarak görerek faizlerin düşmesini istiyorlar. Kredi faizleri ne kadar peki? En azından ihracatçıya Eximbank kredileri kullandıran kredileri yüzde 6-7. Tek haneli rakamlarda, orada olumsuzluk yok” dedi.
SİYASİ İRADE VE MERKEZ BANKASI ARASINDAKİ SORUN NE?
Diğer kredilerin 11-14 bandında dağılımı olduğunu söyleyen Civelek, “Bu ortalama tarihsel olarak Türkiye’nin en düşük faizleri. Türkiye’nin sorununun faizle ilgili olmadığını, siyasi irade kabul etmiyor. Onun için daha sert düşürmesini talep ediyor ve bastırıyor. Merkez Bankası’nın buna verdiği cevap da şu: Kurlardan rahatsızım, bu fiyat istikrarını tehdit ediyor. Onun için faizlerde yapabileceğim aşağı indirim sınırlıdır” diye konuştu.
MERKEZ BANKASI’NIN ‘KUR’ ÇEKİNCESİ
Merkez Bankası’nın indirimin sınırlı olacağının mesajını her gün verdiğini ifade eden Civelek, “Yarım puanlık indirim yaptılar. Bu bankaların fonlama maliyetlerini aşağı çekmez. 8,25’ten 7,75’e düşecekler. Bankalar 10 – 10,5 mevduata faiz veriyorlar. Bu arz-talep dengesindeki bozukluktan kaynaklanan bir durum. Merkez Bankası bu dengesizliği giderecek kadar bol para verirse kur zıplayacak. Merkez bundan kaçınıyor” şeklinde konuştu.
“BANKALAR FİNANSAL SERMAYENİN TARAFINDADIR”
‘Merkez Bankaları sadece sorun çözmez, uyuşturucu verir, sakinleştirir’ diyen Civelek, “Bir sorun varsa bunu çözmesi gereken siyasilerdir. Küresel koşullara baktığımızda şunu görüyoruz. Bugün için gelişen ekonomilerde küresel sermaye ile halkı temsil ettiğini söyleyen siyasiler ve taban arasında bir çıkar çatışması var. Bu çatışmada bankalar finansal sermayenin tarafındadır. Finansal sermayeye karşı çıkmaları mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Erdoğan, faizin son indirimiyle ilgili olarak, “Merkez Bankası verilen mesajlardan nasibini almış değil. Bu faizle yatırımcı gelmez” dedi. Hükümet kanadı da aynı şekilde indirime tepkilerini dile getirdiler.
Peki faiz konusunda siyasi irade ve Merkez Bankası neden anlaşamıyor? Hükümet ne istiyor, Merkez neden uygulayamıyor?
Ekonomi Yazarı Uğur Civelek, siyasi iktidar ve Merkez Bankası arasındaki bu ekonomik gerilimi AjansHaber’e değerlendirdi.
“TASARRUFLAR AÇISINDAN TÜRKİYE’DE REEL FAİZLER SIFIRA YAKIN”
Tasarruflar açısından bakılacak olursa şu anda Türkiye’deki reel faizlerin sıfıra yakın olduğunu belirten Civelek, “Daha aşağıya düşürmek faydasından çok yan tesirler üretebilir. İşin bir tarafı bu. Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı Zeybekçi kredi faizlerinin yüksek olmasını ekonomideki durgunluğun sebebi olarak görerek faizlerin düşmesini istiyorlar. Kredi faizleri ne kadar peki? En azından ihracatçıya Eximbank kredileri kullandıran kredileri yüzde 6-7. Tek haneli rakamlarda, orada olumsuzluk yok” dedi.
SİYASİ İRADE VE MERKEZ BANKASI ARASINDAKİ SORUN NE?
Diğer kredilerin 11-14 bandında dağılımı olduğunu söyleyen Civelek, “Bu ortalama tarihsel olarak Türkiye’nin en düşük faizleri. Türkiye’nin sorununun faizle ilgili olmadığını, siyasi irade kabul etmiyor. Onun için daha sert düşürmesini talep ediyor ve bastırıyor. Merkez Bankası’nın buna verdiği cevap da şu: Kurlardan rahatsızım, bu fiyat istikrarını tehdit ediyor. Onun için faizlerde yapabileceğim aşağı indirim sınırlıdır” diye konuştu.
MERKEZ BANKASI’NIN ‘KUR’ ÇEKİNCESİ
Merkez Bankası’nın indirimin sınırlı olacağının mesajını her gün verdiğini ifade eden Civelek, “Yarım puanlık indirim yaptılar. Bu bankaların fonlama maliyetlerini aşağı çekmez. 8,25’ten 7,75’e düşecekler. Bankalar 10 – 10,5 mevduata faiz veriyorlar. Bu arz-talep dengesindeki bozukluktan kaynaklanan bir durum. Merkez Bankası bu dengesizliği giderecek kadar bol para verirse kur zıplayacak. Merkez bundan kaçınıyor” şeklinde konuştu.
“BANKALAR FİNANSAL SERMAYENİN TARAFINDADIR”
‘Merkez Bankaları sadece sorun çözmez, uyuşturucu verir, sakinleştirir’ diyen Civelek, “Bir sorun varsa bunu çözmesi gereken siyasilerdir. Küresel koşullara baktığımızda şunu görüyoruz. Bugün için gelişen ekonomilerde küresel sermaye ile halkı temsil ettiğini söyleyen siyasiler ve taban arasında bir çıkar çatışması var. Bu çatışmada bankalar finansal sermayenin tarafındadır. Finansal sermayeye karşı çıkmaları mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar