Hukuk dünyası Cirit'in 'Yüce Divan' önerisine ne diyor?

Türkiye’nin son yıllarda çokça konuştuğu ‘Yüce Divan’ hakkında Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’ten dikkat çeken açıklamalar geldi.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 2015 - 2016 Adli Yıl açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Cirit’in konuşmasında Yüce Divan’la ilgili sözleri dikkatleri çekti.

“YÜCE DİVAN GÖREVİ YARGITAYA VERİLMELİ”

Cirit, “Yargıtayın yıllardan beri baktığı davalardan edindiği deneyim, zengin içtihat birikimi, üyelerin yetişme biçimleri dikkate alındığında Yüce Divan görevinin Yargıtaya verilmesi uygun olacaktır” açıklamasında bulundu.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in Yüce Divan çıkışını Avukat Cesim Parlak AjansHaber’e değerlendirdi.

Yargıtayın bulundurduğu üyeleri itibariyle Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan görevinden daha etkin olacağını, bu açıklamanın bu bakımdan hukuk dünyasında da tartışıldığını dile getiren Parlak şu değerlendirmelerde bulundu:

ANAYASA MAHKEMESİ VE YÜCE DİVAN

Anayasa Mahkemesi, görev itibariyle anayasa yargısı olması nedeniyle anayasa ve kanunların değişikliklerini denetim yapan bir mahkemedir. Yüce divan sıfatı ise ceza yargılamasıyla ilgili bir meseledir. Ceza yargılaması teknik olduğu için, anayasa mahkemesi üye yapısı, üyelerin geldiği, seçildiği yerler itibariyle içinde hukuki olup da ceza hukukuyla ilgisi olmayan üyelerin de yer aldığı bir kompozisyonla oluşturuluyor.

HUKUK DÜNYASININ KANAATİ DE YARGITAY

Ceza hukuku gibi hürriyeti bağlayıcı sonucu olan ve bu şekilde kişilerin hak ve özgürlüğüyle ilgili olarak karar veren bir mahkemenin, daha çok ceza yargılaması yapan, ceza hukukunda uzman olan kişilerden oluşması gerekir. Yargıtay da, adli yargının en üst temyiz mahkemesi olması nedeniyle ve ceza yargılamasındaki kararlarıyla, son yargı olması ve bu konuda uzmanlığı itibariyle aslında öteden beri üzerinde durulan, çoğu ceza hukukçularının ‘evet, Yüksek mahkeme olarak Yargıtay, yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nin yargılama yetkisini eline alıp artık Yargıtay’a verilmeli ve Yargıtay bu yargılamaya rahatlıkla yapabilir diye bir kanaate vardığı organ.

“ÖTEDEN BERİ SAVUNULUYOR”

Bu öteden beri savunula gelen bir düşünce. Yargıtay’ın bir olgunluğa gelmiş olmasından ziyade, Yargıtay zaten 100 yıllık tarihiyle, yüksek mahkeme ve ceza yargılamasındaki oluşturduğu icraatlarıyla bunu yapabilir.

“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARARLARININ ÇOK SAĞLIKLI OLMASI BEKLENEMEZ”

Anayasa mahkemesine yüksek bürokratlardan seçilen var, öğretim üyelerinden seçilen var, hukukçu olmayan ve meclisten seçilen var, cumhurbaşkanının atadığı üyeler var. Köken itibariyle bunların hukukçu olma zorunluluğu yok. Yargıtay’dan, adli yargıdan gelen üyesi sayısı çok az. Çoğunluk adli yargıdan gelmeyen üyelerden oluşuyor. Bu nedenle bu adli yargıdan gelmeyen üyelerin ceza yargılamasıyla ilgili olarak verdiği kararların ceza hukuk anlamında çok da sağlıklı olması beklenemez.

“ANAYASA MAHKEMESİ SİYASİ KONJONKTÜRE GÖRE KARAR VERİRKEN YARGITAY BU HESABI YAPMAZ”

Anayasa Mahkemesi  yargısal denetim yaptığından dolayı, bazen kararlarında siyasi konumlama da yapabiliyor. Bir çok kararın içinde siyasi pozisyonu da, siyasi konjonktürü de dikkate alarak kararlar verebiliyor ama ceza yargılamasında, Yargıtay adli yargı yaparken, siyasi konjonktür nedir, bu kararın siyasi getirisi ne olur hesabı yapmaz. Orada o kriter yoktur. Bu yönüyle de anayasa mahkemesi yüce divan yargılamaları yaparken bazen ceza hukuku tekniği dışına çıkarak sonuçlar itibariyle, verdiği kararın sonucunda ne olur kaygısıyla da karar verebilir. Bu nedenle de doğru olan, Yargıtay’ın yüce divan sıfatıyla artık o görevi yapması gerekiyor.

“YARGITAY’IN CEZA GENEL KURULU YÜCA DİVAN SIFATIYLA YARGILAMA YAPABİLİR”

Yargıtay’ın artık herhangi bir dairesinden ziyade, Yargıtay’ın ceza genel kurulu, yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nin şu anda yapmış olduğu yargılama yetkisini alıp, o yapmalı. Bütün Yargıtay ilgili dairelerinin temsil edildiği bir genel kuruldur. Bütün dairelerden üyelerin temsil edildiği, ceza yargılamasının en üstün mertebesidir.

DOĞABİLECEK TARTIŞMALAR

Bunun şu anda bir tartışması daha olur. Peki bugüne kadar niye değil de, bugün artık Yargıtay kompozisyonunu idari hükümetin eline ya da yürütmenin kontrol edebileceği için midir, bu tartışma her zaman yapılabilir. Anayasa Mahkemesi’nde de üye seçimi Cumhurbaşkanı’nın ve meclisin yani yürütmenin çoğunluğu temsil elinde bulunduran, milletvekili çoğunluğunu elinde bulunduran yapı tarafından yapıldığı için o kaygıyı orada da bekleyebiliriz. Bu kaygı hiçbir zaman giderilemez. Böyle bir kaygıyla, çok önemli bir konunun değerlendiriliyor olması, kaygılar olması da maalesef Türkiye’ye özgü bir durumdur.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar