Her yıl yaklaşık 500 bin deprem meydana geliyor

Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin deprem meydana geliyor. Bu depremlerden sadece beşte biri hissediliyor yaklaşık 100’ü hasara neden oluyor.

Depremlerin yüzde 90'dan fazlısı, yer kabuğunu oluşturan yaklaşık bir düzine irili ufaklı levha sınırlarında oluşuyor.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezine (USGS ) göre, dünya üzerinde her yıl büyüklü küçüklü yaklaşık 500 bin deprem meydana geliyor. Bu depremlerden yaklaşık 100 bini hissediliyor 100 kadarı da hasara neden oluyor.

Dünyadaki en yoğun deprem kuşağını, büyük depremlerin yüzde 81’inin meydana geldiği Pasifik Deprem Kuşağı oluşturuyor.

Aktif volkanların yaklaşık yüzde 75’inin de yer aldığı, Büyük Okyanus Havzası’nı çevreleyen bu kuşağa “Pasifik Ateş Çemberi” adı da veriliyor. Bu kuşak, Büyük Okyanus'un Asya ve Amerika kıtalarına komşu olan levha sınırlarına denk geliyor.

Yaklaşık 40 bin kilometre uzunluğundaki kuşak, Şili'den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleut Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik adaları ve Yeni Zelanda’ya kadar uzanıyor.

1960’da, Şili'nin Valdivia bölgesinde yaşanan 9,5 büyüklüğündeki deprem, bugüne kadar kaydedilen en yıkıcı deprem olarak kayıtlara geçmiş, 1964’te de Alaska’da 9,2 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

Depremlerin yüzde 17'sinin gerçekleştiği ikinci büyük deprem kuşağı, Endonezya’dan başlayarak Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlas Okyanusu’na kadar uzanıyor ve Alp-Himalaya Deprem Kuşağı adıyla biliniyor. Türkiye’nin büyük bir bölümü bu deprem kuşağında yer alıyor.

Şimdiye kadar yaşanan en yıkıcı depremlerden biri, 2004’de Endonezya'nın Sumatra bölgesinde 9,1 büyüklüğünde meydana gelmişti.

Atlas Okyanusu sırtı boyunca uzanan en yoğun üçüncü kuşak ise Atlantik Bölgesi Kuşağı olarak biliniyor.

Küresel Deprem Tehlikesi Değerlendirme Programı (GSHAP), dünya üzerinde oluşturduğu 20 merkezden toplanan verilerle, deprem kuşaklarını, kıtalara ve deprem büyüklüklerine göre sınıflandırarak dünya deprem kuşakları haritasını oluşturdu.

Coğrafi dağılış açısından bu listede yer alan Asya, Kuzey Amerika ve Güney Amerika, yeryüzündeki tüm depremlerinin yüzde 90'ına yakınının meydana geldiği Pasifik Ateş Çemberinde yer alıyor.

Üç büyük deprem kuşağının kıtalara dağılımı ise şöyle:

KUZEY AMERİKA

Kuzey Amerika'daki birkaç büyük deprem bölgesinden biri, Alaska'nın orta sahilinde, kuzeyden Anchorage ve Fairbanks'e uzanıyor.

Diğer bir faaliyet bölgesi, Pasifik levhasının, Kuzey Amerika levhasına sürtündüğü, Britanya Kolumbiyası’ndan Baja Meksika'ya kıyı şeridi boyunca uzanan bölgede yer alıyor.

ABD’nin Sierra sıradağlarının güneyinde, Meksika'daki aktif deprem bölgesi Puerta Vallarta kenti yakınından Guatemala sınırındaki Pasifik kıyılarına kadar uzanıyor. Kokos levhası ve Karayip levhası sınırı, Orta Amerika'nın batı sahillerinin çoğu sismik açıdan aktif.

Kıtadaki diğer bir faaliyet bölgesi de Jamaika'dan Güneydoğu Küba'ya ve Haiti ile Dominik Cumhuriyeti arasında bir yay (Karayip Levhası) oluşturuyor.

GÜNEY AMERİKA

Güney Amerika'nın en aktif deprem bölgeleri kıtanın Pasifik sınırı boyunca uzanıyor. İkinci önemli sismik bölge, Kolombiya ve Venezuela'nın Karayip kıyılarından geçiyor. Dünyada kaydedilen en güçlü 10 depremden dördü Güney Amerika'da meydana geldi.

ASYA

Asya’daki deprem faaliyetleri, en yoğun olarak Endonezya takımadalarının etrafını saran Avustralya levhası ve üç kıtasal levhanın arasında uzanan Japonya’da görülüyor.

Dünyadaki volkanik aktivitelerin yaklaşık yüzde 10’unun meydana geldiği bu noktada öne çıkıyor. Endonezya, Fiji ve Tonga adaları (Avustralya doğusunda) gibi ülkelerde de her yıl çok sayıda deprem kaydediliyor.

Dünyanın büyük deprem bölgelerinden bir diğeri olan Orta Asya’daki fay hareketliliği, Karadeniz'in doğu kıyılarından güneye doğru İran ve Pakistan'a, Hazar Denizi'nin güney kıyıları boyunca uzanan bir alanda gerçekleşiyor.

AVRUPA

Kuzey Avrupa, İzlanda'nın aktif volkanik faaliyet bölgesi hariç, büyük deprem bölgelerinden uzakta yer alıyor. Türkiye ve Akdeniz kıyılarına doğru, güneydoğuya uzanan kuşakta (Alp-Himalaya kuşağı) sismik aktivite riski artıyor.

AFRİKA

Afrika, yaşlı bir kütle olduğu için diğer kıtalara kıyasla çok daha az deprem bölgesine sahip. Deprem faaliyetleri, Sahra'da, kıtanın orta kesiminde kaydediliyor. Bununla birlikte, Doğu Akdeniz kıyıları, özellikle Arap levhasının Avrasya ve Afrika levhaları ile sınır oluşturduğu Lübnan, en aktif bölgeler olarak öne çıkıyor. Afrika Boynuzu (Aden Körfezi çevresi) yakınındaki bölge de kıtadaki bir başka aktif alanı oluşturuyor.

AVUSTURALYA VE YENİ ZELLANDA

Avustralya ve Yeni Zelanda, sismik açıdan zıt ülkeler olarak biliniyor. Avustralya kıtasında genel olarak deprem riski düşük veya orta derecedeyken, küçük ada komşusu Yeni Zelanda dünyadaki aktif deprem bölgelerinden biri üstünde yer alıyor.

ANTARTİKA

Diğer altı kıta ile karşılaştırıldığında, Antarktika sismik hareketin en az olduğu kıta. Bunun nedeni, kıtadaki kara kütlelerinin çok azının, kıta levhaları ile sınır oluşturması veya yakınında yer alması. Bunun tek istisnası, Güney Amerika'daki, Antarktik (Güney Kutbu) levhasının Skotya levhasıyla karşılaştığı Tierra del Fuego civarındaki bölge.

Yorumlar