'Her dört öğrenciden biri tercih mağduru'
LYS maratonunun ardında öğrencileri tercih heyecanı sardı. Peki, öğrencilerin tercih dinamikleri neye göre değişmeli.
LYS maratonunun ardında öğrencileri tercih heyecanı sardı. Peki, öğrencilerin tercih dinamikleri neye göre değişmeli?
Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin sınav heyecanı son buldu. Şimdi ise öğrenciler tercih belirsizliğiyle karşı karşıya. Eğitim Uzmanı Cihat Şener, her dört öğrenciden birinin yanlış tercih mağduru olduğunu belirterek, öğrencilerin ise bu hataya düşmemek için kendilerini iyi tanımlamaları gerektiğini söyledi. Şener, “öğrencinin aldığı puanın ve sıralamasının bir önemi yok. Asıl önemli olan ‘bana uyan nedir?’ sorusuna doğru cevap vermesidir. Çünkü 2 milyon öğrenciden 500 bini bölümlerini sevmediklerinden dolayı tekrar sınava girmektedir” dedi.
Eğitim Uzmanı Cihat Şener, Üniversiteye aday öğrencilerin tercih aşamasındaki kararlarına ve yönelimlerine ilişkin AjansHaber’e değerlendirmede bulundu:
Tercih döneminde en çok tercih edilen mesleklerden olan hukuk ve tıp bölümleri tercihlerde ilk sıraları alıyor. Burada baktığımızda tıp ve hukukun tercih edilmesinin nedeni okul bitince iş bulabilirim umududur. Psikoloji bölümünde ise kız tercihlerinde bir artış olduğunu görmekteyiz.
Türkiye’nin geldiği noktaya baktığımızda üniversite biter bitmez iş bulma gibi bir durum yok artık. Dolayısıyla bir moda akımı gibi; bir zamanlar endüstri mühendisliği, eczacılık, kimya mühendisliği öğrenciler tarafından tercih edilen bölümlerdi. Hukuk ve tıpta hala moda olmayı sürdürmektedir.
‘TERCİHLERDE ÖNEMLİ OLAN ÖĞRENCİNİN KENDİSİNİ BİLMESİDİR’
Bu süreçte öğrenciler kendilerine yeni tercihler aramaktadır. Mesela mekatronik, enerji, elektronik ve elektrik mühendislikleri önemseniyor. Türkçe –matematik alanında işletme ve iktisat tekrardan tercih edilen meslekler arasında yer almaktadır. Öğrenci üzerinde anne baba, arkadaş ve medya etkisi ile tercihler belirleniyor. Yine de baktığımızda ilk sıraları hukuk ve tıp alacak. Bilişim sektörüne yönelik bir talep yok, sınırlı sayıda bir öğrenci burayı tercih etmektedir.
Öğrenci tercihinde önemli olan öğrencinin kendisini bilmesidir. Yani seçilen bölümün bireye uymasıdır. Örneğin hukuk sabır, analitik düşünce, çok kitap okumak ister, bütün bunlar öğrenciye uymuyorsa tercih etmemeli. Hukuk puanı elde etmiş olup da puanıma yazık olmasın mantığı öğrencinin kendisine yazık etmesi demektir. Adından da anlaşıldığı gibi bir şeyi, bir şeye tercih etmektir. Bur da ilk tercihimiz bana uyar mı uymaz mı?
İki milyon öğrenciden 500 bini bölümlerini sevmediklerinden dolayı tekrar sınava girmektedir. Yani dört öğrenciden biri yanlış tercih yapmaktadır. Bu hataya düşmemek gerek. Ben den ne olur sorusuna doğru cevap vermek lazım, ne puan nede sıralama hiç önemli değildir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin sınav heyecanı son buldu. Şimdi ise öğrenciler tercih belirsizliğiyle karşı karşıya. Eğitim Uzmanı Cihat Şener, her dört öğrenciden birinin yanlış tercih mağduru olduğunu belirterek, öğrencilerin ise bu hataya düşmemek için kendilerini iyi tanımlamaları gerektiğini söyledi. Şener, “öğrencinin aldığı puanın ve sıralamasının bir önemi yok. Asıl önemli olan ‘bana uyan nedir?’ sorusuna doğru cevap vermesidir. Çünkü 2 milyon öğrenciden 500 bini bölümlerini sevmediklerinden dolayı tekrar sınava girmektedir” dedi.
Eğitim Uzmanı Cihat Şener, Üniversiteye aday öğrencilerin tercih aşamasındaki kararlarına ve yönelimlerine ilişkin AjansHaber’e değerlendirmede bulundu:
Tercih döneminde en çok tercih edilen mesleklerden olan hukuk ve tıp bölümleri tercihlerde ilk sıraları alıyor. Burada baktığımızda tıp ve hukukun tercih edilmesinin nedeni okul bitince iş bulabilirim umududur. Psikoloji bölümünde ise kız tercihlerinde bir artış olduğunu görmekteyiz.
Türkiye’nin geldiği noktaya baktığımızda üniversite biter bitmez iş bulma gibi bir durum yok artık. Dolayısıyla bir moda akımı gibi; bir zamanlar endüstri mühendisliği, eczacılık, kimya mühendisliği öğrenciler tarafından tercih edilen bölümlerdi. Hukuk ve tıpta hala moda olmayı sürdürmektedir.
‘TERCİHLERDE ÖNEMLİ OLAN ÖĞRENCİNİN KENDİSİNİ BİLMESİDİR’
Bu süreçte öğrenciler kendilerine yeni tercihler aramaktadır. Mesela mekatronik, enerji, elektronik ve elektrik mühendislikleri önemseniyor. Türkçe –matematik alanında işletme ve iktisat tekrardan tercih edilen meslekler arasında yer almaktadır. Öğrenci üzerinde anne baba, arkadaş ve medya etkisi ile tercihler belirleniyor. Yine de baktığımızda ilk sıraları hukuk ve tıp alacak. Bilişim sektörüne yönelik bir talep yok, sınırlı sayıda bir öğrenci burayı tercih etmektedir.
Öğrenci tercihinde önemli olan öğrencinin kendisini bilmesidir. Yani seçilen bölümün bireye uymasıdır. Örneğin hukuk sabır, analitik düşünce, çok kitap okumak ister, bütün bunlar öğrenciye uymuyorsa tercih etmemeli. Hukuk puanı elde etmiş olup da puanıma yazık olmasın mantığı öğrencinin kendisine yazık etmesi demektir. Adından da anlaşıldığı gibi bir şeyi, bir şeye tercih etmektir. Bur da ilk tercihimiz bana uyar mı uymaz mı?
İki milyon öğrenciden 500 bini bölümlerini sevmediklerinden dolayı tekrar sınava girmektedir. Yani dört öğrenciden biri yanlış tercih yapmaktadır. Bu hataya düşmemek gerek. Ben den ne olur sorusuna doğru cevap vermek lazım, ne puan nede sıralama hiç önemli değildir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar