HDP barajı aşamazsa ne olur?
‘HDP barajı aşamazsa Türkiye yeniden şiddet ortamına mı girer? Sorusu 7 Haziran seçimlerine ilişkin en çok merak edilen sorulardan biri. HDP’yi yakından tanıyan gazetecilerden Oral Çalışlar bu sorunun yanıtını Ajanshaber’e verdi.
Genel seçimlere yaklaşık 2 hafta kala seçim meydanlarındaki tansiyon da yükseldi. HDP’nin yüzde 10’luk barajı geçip geçmeyeceği ise en çok merak edilen sorulardan biri. Peki, HDP’nin barajı geçmemesi durumunda Türkiye’yi nasıl bir süreç bekliyor. Türkiye yeniden şiddet sarmalına girer mi? Gazeteci- Yazar Oral Çalışlar, ‘HDP barajı aşamazsa çatışmasızlık hali bozulur’ iddiasını provokatif bulduğunu belirterek “Kürtlerin ekonomileri ve eğitimi düzelmeye başladı. Ayrıca çifte standart durumu giderek etkisini yitiriyor. Kürtlerin hayatları normalleşmeye başladı. HDP Meclis’e girse de girmese de Türkiye yeniden çatışma ortamına girmez” diye konuştu.
Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, ‘7 Haziran seçimlerinde HDP barajı aşamazsa çatışmasızlık hali bozulur’ şeklindeki yorumları AjansHaber’e değerlendirdi:
“HEM TÜRKLER HEM DE KÜRTLER BARIŞA ALIŞTI”
Benim kanaatim HDP’den ‘barajı geçemezsek sokağa dökülürüz’ gibi bir açıklama gelmedi. Sonuç olarak barışa hem Kürtler hem de Türkler alıştı. Bir siyasi partinin keyfi bir şekilde sokaklara dökülüp barışa zarar verme gibi bir karar alacağını düşünmüyorum. Özellikle HDP söz konusu olduğunda böyle bir ihtimalin varlığından daha bir ihtimal karşımıza çıkıyor.
“TÜRKİYE TOPLUMU ÇATIŞMASIZLIKTAN MEMNUN”
HDP toplumu birbirine kışkırtacak bir enerji ile yeni yeni yıkıcı söylemler asla gerçekleştirmez. Bu söylemleri geliştiren isimlerin daha çok toplumu provoke etme amacı taşıdığını düşünüyorum. Türkiye’de toplum son 2,5 yıldır süren çatışmasızlıktan memnun. Kürtlerin ekonomileri ve eğitimi düzelmeye başladı. Çifte standart durumu giderek etkisini yitiriyor. Kürtlerin hayatları normalleşmeye başladı.
“HDP BÖYLE BİR KARAR ALSA DAHİ…”
Türkiye’nin değişen koşullarından yola çıkarak HDP’nin eğilimlerini sorguladığımızda sokağa dökülecek bir algının ne partide ne de Kürtler içerisinde yer etmediğini düşünüyorum. Ayrıca HDP böyle bir karar alsa dahi toplumda böyle yıkıcı bir söylemin pratiğe dökülme durumu söz konusu bile olamaz.
“HDP’NİN YIKICI SÖYLEMLERİ PARTİYE AĞIR DARBE VURUR”
HDP’nin bu kadar makul bir ortamda toplumu galeyana getirmesi gelecek seçimlerde partiye ağır bir darbe vurur. Toplumu kaosa sürükleyen bir parti anlayışına gelecekte birçok kişi destek vermeyecektir. Dolayısıyla HDP’nin böyle bir şeye cesaret edeceğini düşünmüyorum. HDP bu gerçeği kavrayacak kadar olgun bir parti. Bu kadar olgun bir partinin seçim barajının altında kaldı diye toplumu sokağa dökecek bir anlayıştan uzak olduğunu düşünüyorum.
“YÜZDE 10’LUK BARAJ TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİN BAŞINA DERT”
HDP’nin Meclis’e girmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak yüzde 10 barajı Türkiye demokrasisinin başına bir dert. Eğer HDP barajı geçemezse, siyasi hayat kaldığı yerden devam edecek. Biz yine yüzde 10’luk barajın kaldırılması için mücadelemize devam edeceğiz. Meclis’te de keza bu durum böyle olacaktır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, ‘7 Haziran seçimlerinde HDP barajı aşamazsa çatışmasızlık hali bozulur’ şeklindeki yorumları AjansHaber’e değerlendirdi:
“HEM TÜRKLER HEM DE KÜRTLER BARIŞA ALIŞTI”
Benim kanaatim HDP’den ‘barajı geçemezsek sokağa dökülürüz’ gibi bir açıklama gelmedi. Sonuç olarak barışa hem Kürtler hem de Türkler alıştı. Bir siyasi partinin keyfi bir şekilde sokaklara dökülüp barışa zarar verme gibi bir karar alacağını düşünmüyorum. Özellikle HDP söz konusu olduğunda böyle bir ihtimalin varlığından daha bir ihtimal karşımıza çıkıyor.
“TÜRKİYE TOPLUMU ÇATIŞMASIZLIKTAN MEMNUN”
HDP toplumu birbirine kışkırtacak bir enerji ile yeni yeni yıkıcı söylemler asla gerçekleştirmez. Bu söylemleri geliştiren isimlerin daha çok toplumu provoke etme amacı taşıdığını düşünüyorum. Türkiye’de toplum son 2,5 yıldır süren çatışmasızlıktan memnun. Kürtlerin ekonomileri ve eğitimi düzelmeye başladı. Çifte standart durumu giderek etkisini yitiriyor. Kürtlerin hayatları normalleşmeye başladı.
“HDP BÖYLE BİR KARAR ALSA DAHİ…”
Türkiye’nin değişen koşullarından yola çıkarak HDP’nin eğilimlerini sorguladığımızda sokağa dökülecek bir algının ne partide ne de Kürtler içerisinde yer etmediğini düşünüyorum. Ayrıca HDP böyle bir karar alsa dahi toplumda böyle yıkıcı bir söylemin pratiğe dökülme durumu söz konusu bile olamaz.
“HDP’NİN YIKICI SÖYLEMLERİ PARTİYE AĞIR DARBE VURUR”
HDP’nin bu kadar makul bir ortamda toplumu galeyana getirmesi gelecek seçimlerde partiye ağır bir darbe vurur. Toplumu kaosa sürükleyen bir parti anlayışına gelecekte birçok kişi destek vermeyecektir. Dolayısıyla HDP’nin böyle bir şeye cesaret edeceğini düşünmüyorum. HDP bu gerçeği kavrayacak kadar olgun bir parti. Bu kadar olgun bir partinin seçim barajının altında kaldı diye toplumu sokağa dökecek bir anlayıştan uzak olduğunu düşünüyorum.
“YÜZDE 10’LUK BARAJ TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİN BAŞINA DERT”
HDP’nin Meclis’e girmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak yüzde 10 barajı Türkiye demokrasisinin başına bir dert. Eğer HDP barajı geçemezse, siyasi hayat kaldığı yerden devam edecek. Biz yine yüzde 10’luk barajın kaldırılması için mücadelemize devam edeceğiz. Meclis’te de keza bu durum böyle olacaktır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar