"Bağımsızlık mücadelesi veriyoruz"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin milli bağımsızlık mücadelesi yürüttüğünü belirterek, "Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk. İki senedir kıyamet bunun için kopuyor. Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İki sene öncesine göre Türkiye ekonomisinin çok daha güçlü olduğunun altını çizen Bakan Albayrak, ''Salgından gelişen ve gelişmekte olan ülkeler ne kadar etkilenmiş? Türkiye bu noktada en az etkilenen ülkelerden bir tanesi.'' dedi. Bakan Albayrak ayrıca Türkiye'nin ikinci çeyrek performasıyla daralma yaşayan ülkeler içinde en az etkilenen ülkelerden birisi olacağını kaydetti.

Albayrak, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ekonominin kur algısıyla ölçülmeye çalışıldığını aktaran Albayrak, kurun eski dönemlere kıyasla ekonomiyi daha az etkilediği bir sürecin yaşandığını söyledi.

Albayrak, kurun ekonomiyi daha az etkilemesi için ülkede bir ekonomik dönüşüm yaşandığını belirterek, kurdaki hareketliliğin 2 yıl önce de bu seviyelerde olduğuna dikkati çekti.

Kurun seviyesinin değil, rekabetçi olup olmamasının önem taşıdığına işaret eden Albayrak, "Kur indi çıktı. Son 1 hafta 15 gündür 6'lardan 7'lere çıktı. İner çıkar. Burada esas konu şu. Finansal güvenlik ve ekonomik altyapı noktasında Türkiye tüm bu dalgalanmaları kontrollü şekilde yönetiyor. Güçlü altyapıya sahip. Kur bugün çıkar, yarın iner." dedi.

Türkiye'nin 2 sene öncesine göre kırılganlıklara karşı çok daha güçlü olduğunu vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:

"Dünya da salgın nedeniyle öyle bir dönemde ki, dünya tarihinin en büyük ekonomik krizi yaşanıyor. Bu manada Türkiye, dünyadaki bütün ülkelere kıyasla en az etkilenen ülkelerden bir tanesi. Borsa performansıyla pozitif ayrışıyor. Birçok ülke düşmeler yaşamış Türkiye daha iyi noktada. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin kur performansına bakalım. Yüzde 30'lar, 20'ler, 15'ler seviyesinde para birimlerin değer kaybetmiş. Türkiye yüzde 17, yüzde 19 seviyesinde etkilenmiş. Büyümede ikinci çeyrekler açıklanıyor, pek çok ülkede büyük daralmalar yaşanıyor. Türkiye, inşallah ikinci çeyrek performansıyla daralma yaşayan ülkeler içinde en az etkilenen ülkelerden birisi olacak. Bu ay büyüme açıklanacak. Mayıs ve haziran rakamları hızlı toparlanmayı ortaya koymuştu, ikinci çeyrek bu anlamda da pozitif olacak. Dünyada en hızlı normalleşen ve en hızlı toparlayan ülkelerden birisi olacağız."

Albayrak, ekonomiye yönelik "batıyor" söylemlerine de tepki göstererek, "Ekonomisi batan bir ülke bütün alanlarda bu kadar güçlü performans ortaya koyabilir mi? Bakan olduğumdan beri her gün 'battık' deniyor. 'Battık' lobisi gezi döneminde de vardı. Psikolojik olarak algı yaratmaya çalışıyorlar. Anadolu'dan geri dönüşler alıyorum, dönüşler bu şekilde değil." ifadelerini kullandı.

Ekonomiye yönelik eleştiriler yanında bir de kötü niyetli algı operasyonları bulunduğuna işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:

"Bunların etkileme güçleri her geçen gün azalıyor. Bu bir milli bağımsızlık mücadelesi. Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk. İki senedir kıyamet bunun için kopuyor. Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor. Eski model yüksek faiz, düşük kur ve ithalata bağımlı ekonomi modeliydi ve bu artık sürdürülebilir değil. Benim derdim ekonominin kırılganlıkları noktasında daha güçlü rekabet edebilir olması, istihdamı ve üretimi önceliklemesi. Üretim ve ihracata dayalı dönüşümde, çok önemli paradigma değişikliği var. Bu değişiklik siyasi olarak da daha iddialı pozisyona taşıyacak. Ak Parti iktidarı siyasi bağımsızlık mücadelesi ve bunun bedeli olarak farklı ekonomik mücadeleler veriyor. Siz ne kadar ekonomik olarak bu bağımsızlığı ortaya koyarsanız, siyasi olarak da kendi kararlarınızı alırsınız." değerlendirmesinde bulundu.

Albayrak, kura ilişkin soru üzerine ise "Küresel sermaye hareketlerinden ve küresel iklimden kaynaklı süreçlerden Türkiye, her ülke kadar etkileniyor. Fazla değil ve eskisine göre çok daha az etkileniyor. Türkiye her geçen gün daha da güçleniyor ve güçlenecek. Türkiye her anlamda bağımsızlık mücadelesi veriyor. Olduğundan daha fazla değerli paranız olursa, ithalat cenneti olursunuz. Kimse üretmez, herşey dışardan gelir. Şimdi Türk lirası çok daha rekabetçi." ifadesini kullandı.

- "Yılı 2008 krizinden daha iyi kapatacağız"

Türkiye'nin sıcak paraya ihtiyacı olmadığına işaret eden Albayrak, pandeminin Türkiye'yi hedeflerinden alıkoymadığını, sadece etkilediğini söyledi.

Ülkenin hızlı şekilde yola koyulacağını aktaran Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pandemi olmasaydı, yüzde 5 büyüme, enflasyon ve cari denge hedefleri başta olmak üzere hedeflerimizin bir çoğunu çok rahat tutturacaktık. Şimdi bir kısmında sapma olacak. Bu sürecin dünyada çoğu ülkeyi bu konuda etkileyeceğini gösteriyor, pandemi ülkemizde de enflasyonu 1-2 puan etkileyebilir. Tahminlere baktığımızda yüzde 8-9, 11-12 arası bir enflasyon beklentisi oluştu piyasada. Bugün bütün bunlara, küresel etkilerine rağmen, 4 ay boyunca sıfır gelir, iş yerlerinin kapalı olmasına rağmen yılı da en kötü çeyreğimizi de 2008 krizinden daha iyi kapatacağız. Görüşler, bu yaşananların büyük buhrandan da çok daha büyük kriz olduğu yönünde."

Albayrak, reel yatırımlar açısından sermaye hareketlerinin henüz normalleşmediğini bildirerek, "Ancak Türkiye pozitif ayrışacağı için bu yatırımcıları daha fazla çekmeye talip olduğu güçlü bir döneme giriyor." dedi.

Büyümedeki öngörüsünün sorulması üzerine de Albayrak, "Türkiye ikinci çeyrekte dünyadan daha az etkilenecek, üçüncü çeyrek toparlanma, dördüncü çeyrekle birlikte birçok yabancı kuruluşun yüzde 5 küçülecek tahmininin aksine, iddia ediyorum, yine yanılacaklar. Biz pozitif ayrışacağız. Tahminler eksi 2 ile 1 arası tahmine doğru gidiyor. Dünya ortalamasından çok daha iyi. Yine orada da pozitif ayrışacağımız bir yıl." ifadesini kullandı.

Albayrak, haziran, temmuz ve ağustos aylarındaki bazı verilerin toparlanmanın başladığını gösterdiğine dikkati çekerken, "İhracat, PMI, güven endeksleri, sanayi endeksi, vergi gelirleri, kapasite kullanı toparlanmanın güçlü şekilde başladığını gösteriyor. Virüsün etkisi normalleşme sürecinde atılan her adım bize pozitif yansıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Para basılması taleplerine de tepki gösteren Albayrak, " 'Para basın' diyorlardı ki intihar, bu oyuna girmedik. Anlı şanlı insanlar para basalım diye twitler attılar. En büyük tuzak. Para bassaydık yüzde 25-30 enflasyonu konuşurduk. Faizler kaç olurdu o zaman." dedi.

- "İhtiyaç olursa küçük dokunuşlar yaparız"

Albayrak, ağustos ayı itibariyle piyasanın hızlı şekilde normalleşmeye doğru gittiğini belirtierek, ihtiyaç olması halinde kendilerinin de küçük dokunuşlar gerçekleştirececeğini söyledi.

Kısa çalışma ödeneğinin de bu süreçte normalleşme desteğine dönüştüğünü aktaran Albayrak, bu dönemde hazırlanan istihdam paketinin ise Meclis'in yoğunluğundan yasalaşamadığını anımsattı.

Albayrak, ikinci dalga beklentilerine yönelik olarak da "Dünyada hiçbir ülkede ekonominin tamamen kapanma söylemi yok.Gelecek ne gösterir bilemeyiz. Her türlü senaryoya hazır olmamız lazım." dedi.

Türkiye'nin Gezi olaylarından beri bir mücadele verdiğine de dikkati çeken Albayrak, "Bu mücadelenin öncesi de var. O süreçten bugüne ülkenin başındaki lideri başta olmak üzere ülkeyi esir almaya yönelik operasyonlarla karşıya kaldık. Berat Albayrak çok farklı süreçlerde rol oynadı çok insanın ayağına bastı. Konu ülkenin menfaatiyse sonuna kadar hepsi bir tarafa mücadele vermek bizim boynumuzun borcu. Taşın altına elimizi değil, bedenimizi koyacağız. Bir mücadele veriyoruz ama bunun bir bedeli olacak. Dolayısıyla bağımsızlığın bir bedeli var. Bizim ecdadımız bu bedeli sayısız defa ödedi. Bu ülkenin menfaatinden başka yere Rabbim döndürmesin." değerlendirmesinde bulundu.

- Konut kredileri ve başka krediler verdiniz… Ekonomiye desteği oldu mu?

Tabii ki… Birçok ülke yaptı. Daha yapılacak çok işimiz var. Makine durmasın diye rölantide çalıştırmaya çalıştık. Türkiye onu başardık. Bedava basın söylemlerinin aksine duran varlıklar, likidite, akışkan varlıkların yerlerini değiştirerek yaptık.

Ekonomi durmasın diye firma, şirket, KOBİ, esnafa çok ciddi destek verdik. :Konut kredisi, yerli taşıt noktasında… Son 2 ayda 250 bine yakın konut satıldı. 250 bin insanımız ev sahibi oldu. Hikayeler gizli bu resmin içinde.

650-700 bin liralık konut var… Orta gelir ve alt gelire verildi. Kullanılan kredi miktarı ortalamasında 250 bin kredi kullanılmış. Yastık altından gelmiş. Araba ithal arabalara sonsuz sınırsız kredi… Benim kaynağım varsa Türkiye'de üretilen firma… Türkiye'de üretilen otomobil alımına destek verdik.

Normalleşmeyle pandemi öncesi normalleşmeye gideceğiz. Hızlı bir şekilde piyasa normalleşmeye gidiyor. İhtiyaç oldukça dokunuşlar gerçekleştirebiliriz. Dokunuşa ihtiyacı olan sektörler var. Turizm, yeme içme gibi. Vergi ve destekler noktasında çalışmalar yaptık. Küçük dokunuşlarla devam edeceğiz.

- Kısa çalışma ödeneği ne olacak?

Dönüşümle birlikte normalleşme desteğine dönüyor. Normalleşmeyle birlikte çok güçlü bir istihdam paketi hazırladık. Sonraki süreç için İstihdam Kalkanı Paketi hazırladık. Meclisimizin yoğunluğu vardı. Ekim'de geçerse pozitif adımlar atılacak. Normalleşmeyle birlikte bunun etkilerini minimilize etmek için adımlar atmak gerekiyor. ABD'de 45 milyon işsiz sayısı çıktı. Türkiye'de etkilenmesi mümkün değil.

- Yeniden dalga gelecek evlere kapanacağız? Var mı bir düşünceniz? Ekonomi açısından hazırlığınız var mı?

Sağlık Bakanlığımız çalışıyor. Dünyaya baktığınızda güçlü bir kapanma beklenmiyor. Birçok ülke kurumlar… Açlıktan ölecek insan sayısı daha fazla olacak deniyor.

Böyle bir söylem yok. Gelecek ne gösterir bilemeyiz. Her türlü senaryoya hazır olmamız gerekir. Hiçbir dönemde bu kadar hazırlıklı olduğumuz bir süreç yok.

Her küresel etkiye karşı hazır olmamız lazım.

- Enflasyonla başlayalım. Temmuz enflasyonu beklentilerin altında kaldı. Kur hareketliliği olumsuz yansır mı?

Pandemi etkisiyle oluşan ekonomideki yavaşlama zaten nisan, mayıs, haziran aylarında beklenti üzeri enflasyon olarak yansımıştı. Kalan bazı aylara baktığımızda olumlu bir gidişat bekliyorum. Farklı etkileri olabilir ama sürece baktığımızda pandemi olmasaydı rahat beklentileri yakalayacaktık ama diğer ülkelerde olduğu gibi bir 2 puanlık etkisi olabilir. 11 puanlık bir enflasyon beklentisi oluştu.

Kur zaten fiyatlama davranışlarındaki etkisi dönem dönem etki etti. Bu seviyelerin pozitif etkisinin yanı sıra negatif etkisi olacağını düşünmüyorum. Denge içinde yürüttüğümüz sürece 2020 herkesi etkiledi. Ama beklentilerin altında etki ile kapatacağız.

- Turizm önemli gelir kalemi. En çok turizmi vurdu. Nedir şu anda durum?

Her gün turizm bakanımızla görüşüyorum. Kendisi de zaten geçmişten tanımıyordum. Yan yana 2 öğrenci aynı sırada oturur ya biz de yan yana oturuyoruz. Güzel bir elektriğimiz var. İstihdam ve döviz geliri noktasında turizm önemli.

Sonraki süreç, yıl sonu planları… Konuştuk bugün de… Çok ciddi şeyler planlar tartışıyoruz. Önümüzdeki ağustos, eylül, ekim, kasıma kadar süreç var. 12 aya turizmi yayma… Hangi destekler gerekli… Son dönemde attığımız adımlardan biri turizmle ilgiliydi.

Belli tahminleri var. Döviz gelir noktasında. Tabii yılı sıfır görüyoruz ama ben 3-4 ayı beklentimizi pozitif etkileyecek bir nokta olacağını düşünüyorum.

Kayıp yıl olarak aldık. Pozitif etki de olacak inşallah.

Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri de değerlendiren Albayrak, "Birileri Doğu Akdeniz'i parsel parsel uluslararası şirketlere paylaştırırken biz ne yapacağız, oturacak mıyız? Sonra Akdeniz'de ayağımızı suya atamayacak noktaya geleceğiz. Egemenlik ve bağımsızlık noktasında böyle birşey olabilir mi?" diye konuştu.

- Doğu Akdeniz'le de ilgilisiniz. Ne görüyorsunuz?

Şunu net söyleyeyim. Doğu Akdeniz, Türkiye'nin milli bağımsızlık konusudur. Dramatik anımı anlatayım. Darbe öncesi Doğu Akdeniz'deki alanlar verilirken acil toplantı yapmalıyız dedik. Reaksiyon göstermeliyiz dedik. 2016 yılı…

Bugünkü enerji bakan yardımcımız da var. Bugünlere nasıl gelindiğini toplumumuzun görmesi lazım.

O zaman toplantıların bir tanesinde ne işimiz var, X ülke ne der… Gemimiz mi var, paramız yok falan.

Türkiye haklarını sonuna kadar savunmak zorunda dedik. Enteresan olan ne biliyor musunuz isimleri biz de saklı. Bunları görünce duygulanıyoruz.

Hikayemiz var çok ama bu bir tanesi. Aylar geçti 15 Temmuz oldu. Oradakilerden ne işimiz var diyenlerden bir tanesi oradaydı. Bu ülke 1000 yıldır bedel ödeyerek bu coğrafyada duruyor.

Bu yaşadıklarımızın hamasetle alakası yok. Beyrut, Suriye, Irak, Hollywood filmi değil.

Bunları yaşadık. Bunlar film değil. 7 senedir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanının nezdinde ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar toplum bunun farkında.

Biz uysal kedi yok öyle bir şey. Bir seviyemiz var. Bundan taviz vermeyeceğiz.

Ekonomik anlamda, dış politika anlamında kenetlenerek bakıyoruz. Cumhurbaşkanımızın duruşunu anlatmamıza gerek yok.

Türkiye arkasında duruyor. Farklı zümreler tarafından sosyal medyada görüyoruz. Bu mecralar nasıl operasyon yaptıklarını görüyoruz.

Zihinleri kirletmeye yönelik operasyon. Özellikle gençlere yönelik. Özellikle gençleri ziyaret etmeye çalışıyorum. Zihinleri kirletmeye yönelik operasyon. Özellikle gençlere yönelik. Özellikle gençleri ziyaret etmeye çalışıyorum.

Eleştireni var. Gençlik döneminin temel olgusu şu eleştirir, devrimci zihniyettedir. Gençlik bu konseptler içindedir.

Gençlik iş, gelecek istiyor. Attığımız birçok adım. Ümidim var, umudum var. Başarabilirim. Hikaye şu değişim devrim daha fazlası. Dünyada çok büyük bir devrim yaşanıyor.

20. yüzyıldan süre gelen bu sistem çöküyor. Dünyanın en haylaz çocuğu hangisi anket yaptırsam Türkiye ve lideri çıkar. Türkiye en devrimci ülkelerden bir tanesi.

Lafla değil, icraatla oluyor. Genç nesli en devrimci genç nesil. Sosyal medya mecralarında beyinlere ket vurmaya çalıştığı noktaya dikkat etmeliyiz.
Bulunduğum her ortamda eskiden daha çok tabii gençlerle daha çok vakit ayırırdım. Özellikle son dönemde pandemiden sonra tekrar başlayacağız.

- Siyasette muhalefeti yakından izliyor musunuz?

Kesinlikle, hayır. Şunu ayırmak lazım. Yoğun gündemimiz var. Vakit ayıramadığımız çerçevede bakan bir ekip var. Haklı eleştirileri getiriyor. İki hakaret suç unsuru teşkil eden noktasında onu takip ediyor.

Biz psikolojimizi sokakta bulmadık. Onları neden göreyim. Gazali 4 kesimle tartışılır bunun 3'ü israf. Haset sahibi, ahmak ve aptalla tartışılmaz. Biz hakikiyi öğrenmek isteyen herkesle iletişim kuracağız. Muhalefet sözde birilerinin argümanlarıyla geliyor. İnanılmaz duygulanıyorum gören dua eden insanlar var. Türkiye bunun için ayakta operasyonlara karşı.

- Kabinedeki tüm bakanlar bir tarafa gerçekten size yönelik tırnak içinde söylüyorum "antipatik" kılmaya çalışıyorlar. Görüyorum. Belli çevreler için söylüyorum… Son dalgada tekrar en büyük vurgu damat. Siz söylenmesi gereken şeyleri söylediniz. Neden siz hedefsiniz?

Siz de biliyorsunuz. Şunu görmek lazım. 7 senedir. Gezi'den beri Türkiye mücadele veriyor. Toplumsal su üzerine çıkan süreç. Ülkeyi teslim almaya yönelik ipler milletin değil birilerinin elinde olacak öyle bir şey yok.

Farklı süreçlerde Berat Albayrak rol aldı. Ayaklara bastı. Görev yüklenmişiz bu süreç boyunca ülkemizin menfaatleri doğrultusunda bu mücadeleyi vermek boynumun borcu.

Buna dikkat, cesaret, delilik, idealist olmak dersiniz. Biz buna 'Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmuyoruz' diyoruz. Türkiye tarihi bir dönemden geçerken Türkiye'nin lideri ölümüne mücadele veriyorsa biz taşın altına elimizi değil bedenimizi koyacağız.

Berat Albayrak yalnız değil ben Allah'ın yardımını hissediyorum. Berat Albayrak'a büyük saldırılar hangi adımlarda olmuş bakmak lazım.

Enerjide Türk Akım'dan nükleere kadar, ekonomide yeniliklerle… Arkadaşlardan biri geçen hafta swaplar yüzde 1000'lere çıktı. Nerede çıktı. Yurt dışında. TL bazında neden TL vermiyorsunuz?

Soruyorum elinizde TL yok. Bana arkadan TL ver ucuza alayım. Doların fiyatını arttırmak için spekülasyon yapayım. İzin verilir mi? Eskiden kolay oluyordu. Şimdi olmuyor. Liberal piyasa hangi ülkede oluyor?

Komşulardan biriyle savaştayız. İsim vermeyeyim. Gidiyor savunma sanayi silah satıyor onlara olur mu böyle şey? Terörle mücadele yapalım, şehit vermeyelim. Bu ülke şehit vermeyelim diye yol geçen hanı yapılır mı?

Bir bedeli olacak. Ekonomide bağımsızlık… Bir mücadele veriyoruz ama bunun bir bedeli olacak. Ama bunu yapmaya çalışanlara… Avrupa'daki ülkede FETÖ'cü besliyor, PKK'ya silah satıyor… Bunlardan bihaber mi olacağız? Bağımsızlığın bir bedeli var. Biz de kimlerin torunuyuz ya…

- Sosyete nereden çıktı?

Hiç merak etmiyorum. Hiç bakmadım da… Bir insanla oturur farklı fikirlerde de olsanız… Okulda sosyal bir insandım. İnsanlarla konuşursunuz. Karşınızdaki insanların aklıyla bilinçli bir şekilde yapamazsınız.

Konu Berat Albayrak değil. Berat Albayrak bugün var yarın yok. Ekonomi ve enerji başta olmak üzere Türkiye başka bir yola girdi. Parmağında oynatan bu zihniyete fikir veren kişilere söylüyorum. İş işten geçti. 70-80-90'ların "Aaa şeriat gelecek. Konu baş örtüsü, türban değilmiş." Bu bitti. Toplumda her şeyin farkında…

-AK Parti'nin bir dönem bakanlık yapmış ismi Ali Babacan parti kurdu. Bakıyorum sözlerine 90'larda söylenen tezi dillendiriyor. Siz ne diyorsunuz?

Net şunu söyleyeyim yabancı sermayeyi 2'ye ayırıyoruz. Sıcak para dediğimiz bir de reel yatırımcı dediğimiz husus.

Türkiye artık kırmızı çizgisi egemenlik haklarıyla ilgili hiçbir konuda taviz veremez. Sıcak para veya sözde sermaye kesimi var bu sözde. Birileri bu anahtarları ver bu anahtarları vereyim. Yok.

7 yıldır bu ülkenin başındaki lider mücadele veriyor. Bu süreçten geri dönüş yok. Bu ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı. Bu ülkeyi sürekli IMF'ye götürmek istiyor.

Net söylüyorum. Türkiye IMF'ye gitmedi, 1 kuruş almadı. IMF konsepti geçtiğimiz yüzyılda kaldı. Türkiye'nin ihtiyacı yok zaten de başarılı örnek cidden sıkıntıya girdi başka bir dönemdeyiz.

2009'da IMF'ye gitmek için neler neler yaptılar. 2012'de BBI fonları kapsamında Türkiye 5 milyon dolar fon verme konusunda destek vermek için imza vermiş bir ülke. Başbakanımız imzaladı. Oradaki 40 küsür ülke taahhütleri gerçekleştirecek. Ondan sonra. Borç verme taahhütünü imzaladık. IMF'den gelecek 3-5-10… Özgürlüğünü ver. PYD ile mücadele etme, Ayasofya'yı açma… Geçmişte öyle bakanlar olabilir. Ben bilmem. Aman o ürker aman o kaçar.

2 yıllık Hazine ve Maliye Bakanlığı gündemimde ağzımdan böyle bir şey çıkmamıştır. Bu ülkenin bağımsızlığı her şeyden öte… Senin iraden buraya bağlı. Mümkün olduğu kadar ben ortada konuşmaya gayret ediyorum. Dünyanın içinden geçtiği durum. Türkiye'nin içinden geçtiği süreç. Bunun bir bedeli var. Ödemekten korkmuyoruz korkmayacağız.

Muhalefet yurt dışında nasıl oturuyor görüyoruz. Beyaz Saray'da bu ülkenin cumhurbaşkanının başbakanının nasıl oturduğuna sayısız kez şahit oldum. Söylemleri bile bağımsız değil. Birkaç partinin konuşmalarını hep aynı konsept hep aynı kişi yazıyor.

Bizi hiç etkilemiyor. Hiçbir etkisi yok. Bizim motivasyonumuzu bozacak. Toplumun geleceğe umudunu kıracak bu iş bitti.

- Günde kaç saat çalışıyorsunuz?

Ankara'da çok daha fazla. Bekarlık oluyor. Çoluk çocuk olmayınca orada çalışıyoruz.

- Spor yapmaya vakit var mı?

Eskisi gibi değil. Ahmet büyük oğlan 14 yaşında. Çok fazla vakit bulamıyoruz.

- Hamza Salih ne kadar oldu?

40'ı çıktı. Allah sağlık sıhhat versin. Bu ülkeye vatana millete hayırla… Çok şanslı bir bebek. Çok güzel hayır duaları aldık.

- İsmini kim koydu?

Ailecek koyduk. Hanım da biz de… Hanım biraz daha Salih'ten yanaydı. Biz Hamza… Dengeleyici oldu.

- 4 çocuğunuz var. 14 yaşında en büyüğü… O çok mutludur. Bebek var.. En küçük kaç yaşında.

Büyük 14-11, küçük 5 yaşında Eymen… 3 numara biraz küçük kardeş kıskançlık falan ama iyi. Bütün ilgi onda. Her birinin yeri ayrı. Erkekler bir tarafa kızlar bir tarafa Mahinur'un benim için de ayrı.

- Her gün çocuklarla ilgilenir misiniz? Toplantı ortasında bakar mısınız telefona?

Bakamıyorum. Arayan Ahmet Akif oluyor genelde. Açamıyorum. Çok yoğun değilse toplantı bir açıyorum. Ben seni arayacağım diyorum.

- Ankara'da mı daha çok, İstanbul'da mı bulunuyorsunuz?

Mümkün olduğunda İstanbul'da olmaya gayret ediyorum. Sistemin paydaşları burada, ekonominin kalbi burada. Yeni dönüşümle birlikte İstanbul ve Ankara'yı dengeli yönetmeye çalışıyorum.

İstanbul yaşayan bir şehir. Dünyanın başkenti bence. Birleştirerek yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde İstanbul için istihdam açacağız.

İstanbul'da nüfus var. Ankara'yı sevmeyen. İstanbul'da ciddi kaynağımız var. Tüm kurumlardaki arkadaşlarımız SPK, BDDK, maliyedeki, MASAK'ta tüm bakanlıklardaki arkadaşlarımızı muazzam bir mücadele veriyor.

İstanbul'daki arkadaşlarımız o kadar çalışıyorlar ki… Yeni dönem alımlarımız bu yıl önümüzdeki yıl sadece Ankara'ya değil, İstanbul'a da alacağız. Finans merkezi de tamamlandığında yerli yabancı birçok istihdam sağlayacağız.

4 bir tarafından vatani görevini yapan bu bilinçle bir ekip kuruyoruz. Gençlerle ilgili demin söylediğimiz umutsuz olmayın. 1 milyon yazılım projemizde 650 bine yakın kayıtlı gencimiz var. 300 bine yakın CV doldurmuş durumda.

Gençlere güzel mesaj vereceğim. Çokomelli mesaj vereceğim. Ben çocukluğumda en çok çokomel ve eti pufu severdim. Çok güzel mesaj vereceğim. 300 bini bulmuş. Herhalde RTÜK ceza kesmez.

- Espriler hoşunuza gidiyor mu?

Saygısına dokunmayan mizah… 2 milyar dolara yakın oyun satıldı. Gençler… 650 bine yakın kayıtlı var. Çalışanlar da var. 300 bine yakın CV dolduran var. Bu gençlerimizin yaş ortalaması 20-21. 15-16 yaşında da var. Bu eğitimi almak için kullandıkları internetler bedava. Evinde gir bilgisayarında binlerce eğitim var.

- Ne elde edecekler?

Yazılımcılığın her alanında birçok eğitim var. Sınavlara giriyor. CV'sine o güncellenip giriyor.