Halk başkanlık sistemini istiyor mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada başkanlık sistemini işaret etti ve referandum sinyali verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık sistemi ve partisi Cumhurbaşkanlığı tartışmaları konusunda, “Çift başlılığı ortadan kaldırmak lazım. Aksi takdirde birbirinizi ne kadar sevseniz de, geçmişte ne kadar beraber olsanız da, zaman zaman sıkıntılar olabilir. Ama partili cumhurbaşkanlığı olduğu zaman, Fransa’daki sistemin farklı bir versiyonu söz konusu olacak demektir. Bunun da ayrı bir güç katabileceğini düşünüyorum” dedi. Peki, halk başkanlık sistemine nasıl bakıyor? Başkanlık sisteminin bilinirliğinde artış var mı?

BİLİNİRLİK YÜKSELDİKÇE DESTEK DE ARTIYOR

Başkanlık sisteminin bilinirliğinin Türkiye'de arttığını söyleyen ORC Genel Müdürü Pösteki, "Başkanlık sisteminin bilinme oranı her geçen gün artıyor. Son olarak verilerimizde yaklaşık olarak yüzde 50 diyebileceğimiz bir bilinirlik rakamına ulaştı. Ancak şöyle bir durum var, başkanlık sistemi bilinme oranı arttıkça destek oranı da artan bir durum" dedi.

MUHALEFETİN BAŞKANLIK SİSTEMİNE BAKIŞ AÇISI

Pösteki ayrıca muhalefet partilerinin başkanlık sistemine karşı çıkmalarıyla ilgili olarak, "Hiçbir şekilde beraber veya kendi başlarına aday gösterseler de gösterdikleri adayı seçtiremeyeceklerini, böyle bir seçim olursa kazananın Recep Tayyip Erdoğan olacağını kabullenmiş durumdalar. Eğer muhalefet partilerinin seçtireceklerine dair bir inançları olsa, başkanlık sistemine en çok destek veren AK Parti’den daha çok dillendirir ve destek verirler" dedi.

ORC Sahibi Mehmet Murat Pösteki, Türk siyasetinin bu önemli gündemini AjansHaber’e şöyle değerlendirdi:

4-9 Kasım tarihleri arasında yani 1 Kasım’dan hemen sonra yapmış olduğumuz araştırmada, şuandaki mevcut anayasadan memnun olanların oranı yüzde 10.9. Memnun olmayanların oranı yüzde 84.4, fikir belirtmeyenlerin oranı da yüzde 4.4 olarak karşımıza çıktı.

Mevcut Anayasa’dan memnun olmayanların yüzde 88.2’si anayasanın biran evvel değiştirilmesini, günümüz şartlarına uygun daha modern bir anayasa yapılmasını istediğini belirtti. Başka bir soruda ise mevcut parlamenter sistemden memnun olup olmadığı soruldu. Mevcut parlamenter sistemden memnun olanların oranı yüzde 32 olurken memnun olmayanların oranı yüzde 68 oldu. Parlamenter sistemden memnun olmayanların yüzde 92’si bu sistemin değiştirilmesi konusunda görüş bildirdi.

“TOPLUM AK PARTİ İLE MHP’DEN ORTAK ANAYASA İSTİYOR”

Toplumun ağırlıklı görüşü AK Parti’nin MHP ile bir araya gelerek yeni bir anayasa oluşturması ve referandum yoluyla bunu halka götürmesinden yana. Halk, anayasanın değişmesini istemektedir. Parlamenter sistemin yetersiz olduğunu düşünerek bunu istemektedir. Fakat yeni kurulacak yönetim sisteminin oluşturulacak yeni anayasanın kendisine anlatılmasını ve son kararı kendisinin vermesini istemektedir.  Güçler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulanacağı, ülkede istikrarsızlık yaşatmayacak, eyaletlerden oluşmayan ve bölünmeye yol açmayacak daha sağlıklı bir TBMM’nin, veto yetkisi olan bir TBMM’nin olduğu ‘Türk tipi başkanlık sistemi’nin halktan onay alacağı araştırmalara yansıdı.

“BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI ÇIKMALARININ SEBEBİ…”

Başkanlık sistemine karşı çıkanların, karşı çıkma sebebi; sistemin bilinmemesinden ya da bu sistemin aksak olduğunu düşünülmesinden kaynaklanmıyor. Karşı çıkmasının temel sebebi, kendi destekledikleri siyasi hareketin başkan olarak birini seçtiremeyeceği ve Recep Tayyip Erdoğan’ın halktan başkanlık onayı alacağından emin oldukları için bu sisteme karşı çıkmaktadırlar. Aslında demokrasiye uygun olmayan bir davranıştır. Muhalefet partisi liderlerinin oturup etraflıca düşünmesi gereken bir konudur. Muhalefetin ülke yönetimine katkıda bulunacak politikalar izleyerek oy potansiyelini artıracak çok şey yapmaları gerektiğinin bir işaretidir.

“ŞUAN TÜRKİYE’DEKİ SİSTEM YARI BAŞKANLIK SİSTEMİYLE AYNI”

Türkiye’de şuan uygulanan sistem neredeyse yarı başkanlık sistemiyle aynı. Halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı, yeni anayasayla birlikte görev ve sorumlulukları artırılarak Fransa gibi tipi başkanlık sistemi Türkiye için uygun bir hale dönüştürülebilir. Bu sistem sayesinde halkın daha geniş kitlelerinin ikna edilmesi söz konusu olabilir. Sonuç olarak yarı başkanlık ya da başkanlık hangi sisteme geçilecekse bunun üzerine çalışılmalı, halka iyi anlatılmalı ve onay için mutlaka halkın karşısına çıkılmalıdır. Halkın istediği de budur.  Halk, bana anlatılsın, ben 10 Ağustos’ta yaptığım gibi onaylayayım ve onaylamayayım demek istiyor.

“BİLİNİRLİK ORANI YÜKSELDİKÇE HALK BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DESTEKLİYOR”

Başkanlık sisteminin bilinme oranı her geçen gün artıyor. Son olarak verilerimizde yaklaşık olarak yüzde 50 diyebileceğimiz bir bilinirlik rakamına ulaştı. Ülkenin yarısının bu konuyla alakalı hiçbir fikri yok. Ancak şöyle bir durum var, başkanlık sistemi bilinme oranı arttıkça destek oranı da artan bir durum. İnsanlar bunu araştırdıkça, öğrendikçe buna onay verebiliyorlar.  Başkanlık sistemini bilmeyen yüzde 50’de henüz bununla alakalı bir fikri olmadığından ya bir şey söylemiyor ya da kendi siyasi partisinin söylemleri doğrultusunda hareket ediyor.  Başkanlık sisteminin bilinme oranı bir yıl önce yüzde 30’lardaydı. Bu sistem gündemde kaldıkça bilinirlik oranı da artıyor. Halk da bu sistemin kendisine anlatılmasını istiyor.

“MUHALEFET BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İSTİYOR AMA…”

Ortada konuşulan bir sistem var. Kendinden emin bir AK Parti var. Sistemi değiştireceğine inanıyor. Karşısında da diğer siyasi partiler var. Hiçbir şekilde beraber veya kendi başlarına aday gösterseler de gösterdikleri adayı seçtiremeyeceklerini, böyle bir seçim olursa kazananın Recep Tayyip Erdoğan olacağını kabullenmiş durumdalar. Bu durumu o partilerin seçmenlerinin de görmesi gerekiyor. Eğer muhalefet partilerinin seçtireceklerine dair bir inançları olsa, başkanlık sistemine en çok destek veren AK Parti’den daha çok dillendirir ve destek verirler.  

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.