“Fransa saldırısının etkileri çok daha yüksek olacak”

Paris’teki saldırı Fransa tarihinin en kanlı saldırısı olarak tarihe geçti.

‘Fransa’nın 11 Eylül’ü’… Charlie Hebdo saldırısının ardından Fransa için kullanılan bu benzetme dünkü Paris saldırısı ile konum değiştirdi. Fransa’nın gerçek 11 Eylül’ünün dünkü saldırı olduğu ve etkilerini bu saldırıdan çok daha fazla olacağı belirtiliyor.

Fransız Devrimi’nden sonra ülkenin gördüğü en kanlı katliam olarak nitelenen saldırılarda 129 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu gelişmelerin yanı sıra saldırının amaçları ve olası etkileri de tartışılıyor.

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, saldırının ardındaki detayları AjansHaber’e analiz etti.

Saldırının hedefinde Cumhurbaşkanı Hollande’ın olduğunun altını çizen Caşın, G-20’yi işaret ederek buradaki toplantının bir çözüm de olabileceğini ama Türkiye’nin suçlanacağı bir toplantı da olabileceği ihtimaline değindi.

Prof. Dr. Caşın şu değerlendirmelerde bulundu:

“SALDIRININ HEDEFİ  O İSİMDİ”

Bu hadise Fransa tarihinin en kanlı katliamdır. İkinci husus, bu hadise hedef olarak Fransa Cumhurbaşkanı’nı da maç esnasında öldürmeyi amaçlamıştır. Her ne kadar istihbarat eksikliği olsa dahi, bombacının yakalanmış olması ve içeriye girememesi çok daha büyük bir saldırıyı önlemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’na yönelik saldırıydı bu, buradaki saldırı başarısız olunca eş zamanlı olarak sanat merkezi ve 7 ayrı hedefte katliam yapıldı. Sanat merkezine yapılan saldırı, Fransa ile Almanya’nın hazırlık karşılaşmasıyla, aslında Almanya’yı da hedef almıştır bu saldırı. Belki de ölenlerin içinde Almanlar da olacaktı.

“FRANSIZ DEVRİMİ’NDEN SONRA EN KANLI KATLİAM”

Bu saldırı Fransız Devrimi’nden sonra en kanlı katliamdır, eş zamanlıdır, önceden planlamış organizedir, bir tür devlete karşı asimetrik savaştır. Nitekim ordunun sokağa çıkma yasağı koyması ve silahlı çatışmasının sabaha kadar sürmesi bu benim koyduğum tespiti doğrulamaktadır.

“ETKİLERİ ÇOK DAHA YÜKSEK OLACAK BİR EYLEM”

Teröristler teknoloji olarak, taktik olarak, bombalı, intihar saldırısı ve rehin almayı eş zamanlı yapmışlardır. Silahlı ve etkileri çok daha yüksek olacak bir eylemdir. Dün gece Suriye mülteci kamplarında yangın çıkması bu tespitimi doğrulamaktadır.

OLUK OLUK KAN AKACAK SÖYLEMİ

IŞİD yaptıysa bunu, Sina Yarımadası’ndaki Rus uçağının düşürülmesini IŞİD üstlendi ve bulgular da bunun bir bombalı saldırı olduğunu ortaya koyuyor. Çok açık oluk oluk kan akacak açıklaması yapılması böyle bir hadisenin belirtileridir. Cumhurbaşkanı tarafından ilk tepki sınırları kapatmak oldu ve bizi korkutmayı başardılar açıklaması oldu. Terör örgütünün çok ciddi bir şekilde Avrupa’yı ve Dünya’yı sarsacak bir eylem yaptığını gösterir.

SALDIRININ ETKİLERİ NASIL OLACAK?

Bundan sonrası için G-20 dahil etkileri nasıl olacaktır? Avrupa ve Batı’nın Suriyeli mültecilere kapıları kapanacaktır. AB mültecilere karşı hukuki, siyasi ve askeri tedbirlerini çok sıkı şekilde sert yaptırımlarla destekleyecektir. Avrupa kamuoyunda Suriyeliler potansiyel tehdit ve terör yanlısı olarak algılanacaktır. Aslında bu sonuç olarak algı operasyonuna dönüşmüştür. Avrupa’daki ayrımcılık artacaktır, Fransa’nın seçilmesi bu açıdan önemlidir. Fransa, en fazla Müslüman’ın yaşadığı ülkedir. Hristiyan-Müslüman ortak yaşamalıdır konsensüsü ciddi şekilde yaralamıştır. Charlie Hebdo saldırılarından 10 ay sonra bu olayın yaşanması, aynı şekilde rehine alınması ve katliamın yapılması Fransa’daki toplumsal olayları daha da etkileyecektir. Bana göre bu saldırı, Avrupa yaşam tarzını da hedef alan çok ciddi bir eylemdir, çok planlıdır. Gidişat itibariyle Avrupa’daki ve Dünya’daki İslamafobi etkisini çok daha şiddetlendirecektir, bundan sonra Müslümanlara çok kötü zararları olacaktır.

“TÜRKİYE’Yİ DE SABOTE ETMEK İSTEDİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

G-20 zirvesinde Türkiye’nin terör konusunu seçmesi, bu konunun ne kadar önem olduğunu ortaya koyuyor.  Belki Antalya toplantısı bir fırsat olacaktır, ancak terör örgütünün veya bu örgüte yardım ve yataklık eden devlet veya devletçiklerin Antalya görüşmesi öncesinde Türkiye’yi de sabote etmek istediklerini düşünüyorum. Burada konuşulacak olan statü aynı zamanda Viyana toplantısında alınacak kararlar, siyasi çözüm ve askeri çözüm tartışılacaktı. Buna bir darbedir ve bu koalisyona katılan devletleri hedef alan bir tehditkar vaziyettir, meydan okumadır.

“ANTALYA ÇÖZÜM DE OLABİLİR, TÜRKİYE’Yİ DE SUÇLAYABİLİRLER”

Bu durumdan baktığımızda  Antalya çözüm de olabilir veya tam tersi, mülteciler konusunda Türkiye’yi yine suçlayabilirler. Bu bakımdan Türkiye’nin elinin biraz daha güçleşeceğini düşünüyorum, tabi bu Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından tersine de çevrilebilir. Türkiye’nin dediği noktaya geldik, terör herhangi bir şekilde ayrım yapmaksızın insanları öldürmektedir, ancak buna acil çözüm bulunması gerekmektedir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar