FETÖ'den el konulan işletmelerin borçları ne olacak?

15 Temmuz darbe girişiminin ardından alınan OHAL kararı ile özellikle mali yönlü Kanun Hükmünde Kararname’lerle (KHK) örgüte yönelik önlemler alınmaya çalışılıyor. Burada ise pek çok soru işareti akıllara geliyor…

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından devlet büyük temizliğe başladı. Bu konuda OHAL kararı kapsamında çıkarılan KHK’lar da önem kazanıyor. KHK’larla birlikte pek çok soru da beraberinde geliyor. Özellikle de mali yönde çıkarılan KHK’ların uygulanması, yansımaları pek çok soruyu akıllara getiriyor.

OHAL süreci mali olarak günlük hayatımızı nasıl etkileyecek? KHK'ların şirketlerde yansıması nasıl olacak? Kapatılan dernek ve vakıflar hakkında uygulama nasıl olacak?

Akıllardaki bu soruları, Avukat Cesim Parlak değerlendirdi:

EL KONULAN ŞİRKETLERDEN ALACAKLARI OLANLAR BU SÜREYE DİKKAT!

El konulan şirketlerle ilgili olarak alacaklı olanlar, o tür yerlerde el konulan dernek ve vakıflarla ilgili olarak oralarda alacaklı olanlar Maliye Bakanlığı’na 60 gün içerisinde başvurmak zorunda.  Bu süre zarfında başvurmazlarsa hakları iptal olacak.

Cesim Parlak

İFLAS ERTELEMELER NE OLACAK?

İflas erteleme kararının verilmesi OHAL sürecinde durduruldu. Şirketler mahkemeye başvurarak OHAL süresi içinde erteleme kararı alamayacak. Ancak bu değişiklik OHAL sürecinden önce verilmiş erteleme ve tedbir kararlarının uygulanmasında etkili olmayacak. Yani iflas erteleme almış şirketlerin erteleme kararları devam ediyor.

MALVARLIKLARINA TEDBİR KONULAN ŞİRKETLER…

Malvarlıklarına tedbir konulan şirketlerin şirket bütünlüğü devam etmektedir. Bunların yönetimi devletin atadığı kayyum tarafından yapılmaktadır. Şirketin alacakları ve borçları aynen devam etmektedir. Kayyum atanmıştır diye şirket borçlarını ödememezlik yapamaz. Borcunu ödemeyen şirket hakkında icra takibi yapılabilir. Buradaki kayyum atama işlemi, iflas erteleme davasındaki kayyumla aynı nitelikte değil. Yani iflas ertelemelerdeki gibi kayyum atanmıştır diye şirketin aleyhine başlatılan icra takipleri durmuyor.

VADESİ GEÇEN ÇEKLER…

Vadesi gelmiş çekler bankaya ibraz edildiğinde karşılığı yoksa banka çeki yazar. ( Bazı bankalar bu şirkette kayyum atanmıştır, imza yetkilisi değişmiştir, imza yetkilisi tutmuyor diyerek çeki yazmaktan kaçınırsa bu işgüzarlıktır. Bankada bastırılarak çek yazdırılmalıdır.) Eğer süresi içinde çek yazdırılmazsa o zaman çekin hukuken çek niteliği kalmayacaktır.

KAYYUM ŞİRKETİ SONLANDIRABİLİR Mİ?

Tedbir konulup kayyum atanan şirketlerde kayyum şirketi sonlandıramaz, şirketi kapatamaz, sadece tedbir süresince şirketi yönetir. Şirketin malvarlığına tedbir konulmuş olması bu malların devlete geçtiği anlamına gelmez.

FETÖ’DEN KAPATILAN İŞLETMELERİN BORÇLARI NE OLACAK?

FETÖ/PYD aidiyeti ve irtibatı belirlenen vakıf, dernek, sendika, federasyon ve bunların iktisadi işletmeleri kapatılmıştır. Kapatılmış olan bu kurumlar liste halinde internette yayınlanmıştır. Bu dernek ve vakıfların borçları ödenmeyecek ancak alacakları tahsil edilmeye devam edilecektir. (Burada amaçlanan FETÖ örgütü dernek vakıfların gerçek dışı borçlandırmayla içini boşaltılması önlemek ve muvazaalı alacak ile gerçek alacağı ayırt etmektir.) OHAL bittiğinde belgelendirilmiş olan alacaklar için mahkemeye başvurularak alacakların tahsil edilmesi mümkün.

FETÖ’NÜN PARA KAÇIRMASINA ÖNLEM

Sonuç olarak; kayyum atanmış bir şirketin çekleri mutlaka zamanında yazdırılmalı ve standart prosedürde tahsil işlemleri devam ettirilmelidir. Şirkete kayyum atanmış olması borcunun ödenmemesini gerektirmez. Yapılan değişikliklerle kapatılan FETÖ bağlantılı kurumların borçlanma yoluyla para kaçırmasının önüne geçilmek istenmiştir. Ancak OHAL sürecinde tahsil edilemeyen alacaklar için OHAL süresi sonunda mahkemeye başvurularak tahsil edilmesi mümkün. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar