Fenerbahçe ligde yine kazanamadı

Spor Toto Süper Lig’in ikinci haftasında Fenerbahçe, Kadıköy Ülker Arena Stadyumu’nda Kayserispor’u konuk etti. Nefes kesen maç 3-3’lük eşitlikle sona erdi. Maçta goller üst üste gelirken her iki takım da öne geçti. Maça son noktayı Alper Potuk koydu. 90+4’te attığı golle takımına 1 puanı getiren Alper maçın sonucunu tayin etti.

Fenerbahçe’nin ilk 2 lig maçından galibiyet çıkaramamasını AjansHaber’e değerlendiren spor yorumcusu Ahmet Çakır, Fenerbahçe’nin durumunun şaşırtıcı olmadığını ve teknik direktör değişikliğinin takımı da etkilediğini söyledi. Çakır, Advocaat’ın takıma kısa sürede alışma refleksini gösteremediğini söyledi ve “Kayserispor gibi mütevazı güce sahip takımları yenmek için daha fazla takviye lazım gibi düşüncelerin bu kadar çok itibar görmesi beni şaşırtıyor. En güçlü takım için de en zayıf takım için de mutlak bir gerçek var; hocanın neyi, nasıl yapacağını bilmesi. Hoca bunu bilirse çok mütevazi kadrolarla da önemli sonuçlar alınabiliyor. Hoca transfer lazım, daha fazla transfer lazım dediğinde kaçınılmaz bir sıkıntı ve kafa karışıklığı doğuyor. Advocaat geldiği gün ‘bizim transfere ihtiyacımız yok, iyi bir kadromuz var’ gibi yaklaşım sergilese çok daha önemliydi” dedi.

Fenerbahçe’nin durumu çok şaşırtıcı değil. Bizde hoca değişikliği alt üst oluş şeklinde oluyor. Vitor Pereira’nın takımda düzeni değiştirmesi, ona göre transferler yapması ve yönetim ile sözleşmeyi fesh ettirecek kadar derin anlaşmazlıklar takımı da etkiliyor. Dick Advocaat tecrübeli bir teknik direktör ama kısa sürede el koyma türünden bir davranış gösteremedi.

“GÜNDEME SÜREKLİ 10 NUMARA MESELESİ GELİYOR…”

Advocaat’ın yakınmalarının bazıları da taraftarın bir bölümünü ve yönetimi de rahatsız ediyordur. Kağıt üzerindeki değer olarak Fenerbahçe ligin en pahalı kadrosuna sahip ve her türlü oyuncusu var. Devamlı gündeme bir 10 numara meselesi geliyor. Geçen yıllarda takımda 10 numara varken ’10 numara futbolcu dönemi bitti’ deniyordu.

“ADVOCAAT GELDİĞİ GÜN ‘TRANSFERE İHTİYACIMIZ YOK’ GİBİ BİR YAKLAŞIM SERGİLESE ÇOK DAHA ÖNEMLİ OLURDU”

Kayserispor gibi mütevazı güce sahip takımları yenmek için daha fazla takviye lazım gibi düşüncelerin bu kadar çok itibar görmesi beni şaşırtıyor. En güçlü takım için de en zayıf takım için de mutlak bir gerçek var; hocanın neyi, nasıl yapacağını bilmesi. Hoca bunu bilirse çok mütevazi kadrolarla da önemli sonuçlar alınabiliyor. Hoca transfer lazım, daha fazla transfer lazım dediğinde kaçınılmaz bir sıkıntı ve kafa karışıklığı doğuyor. Advocaat geldiği gün ‘bizim transfere ihtiyacımız yok, iyi bir kadromuz var’ gibi yaklaşım sergilese çok daha önemliydi.

“TRANSFER LAZIM DEĞERLENDİRMELERİ OYNAYAN OYUNCULARI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Her gelen hocanın daha fazla transfer lazım gibi değerlendirmeleri kadroyu da, oynayan oyuncuları da olumsuz etkiliyor. Advocaat hücumda hangi oyuncularla oynamalı, orta alanda diziliş nasıl olmalı gibi konularda karar veremiyor. Bu da maça yansıyor. Böyle bir durumda Advocaat kendisini kargaşanın içine sokmuş oluyor.

“DEFANSTA İYİ OYUNCULAR VARKEN BU KADAR GOL YENMESİ TAKIMDAKİ KAFA KARIŞIKLIĞININ GÖSTERGESİ”

Fenerbahçe’nin Kayserispor’dan 3 gol yemesi savunmada bir sıkıntı var anlamı çıkarmaz. Bu maç özelinde bir durumdu ve Kjaer’in atılması sorun oldu. İki duran topta da orta çok iyiydi ama Fenerbahçe savunmasının ortalara karşı daha bütün olarak durması gerekirdi. Mesele ne adam adama savunma ne de alan savunması, o toplara vuracağım diyen adamların savunmanın içinde yer alması lazım. Fenerbahçe’de hem Skrtel, hem Kjaer, hem Roman Neustader de vurabilir. Bu kadar çok oyuncu varken bu gollerin yenilmesi takımdaki genel kafa karışıklığının olmasından, ritmini bulamamasından kaynaklanıyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.