"Bir kurgudan ibaret; jenerik belli, yapı belli, replikler belli..."

Hergün farklı garipliklerle karşımıza çıkan evlilik programları çılgınlığı hız kesmeden devam ediyor.

Son günlerde sansasyonel görüntülerle gündeme gelen evlilik programları birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Evlilik programlarında yaşanan her ‘gariplik’ten sonra bu programlar etik mi değil mi? Faydalı mı zararlı mı? Gerçek mi kurgu mu? Yuva mı kuruyor hayal mi yıkıyor? Bu programları hazırlayanlar yardımsever mi, çıkarcı mı? Gibi birçok soru zihinlerde dalgalanıyor.

Biz de evlilik programlarıyla ilgili hemen herkesin aklına gelen bu soruları Psikolog Dr. Doğan Demirkan Özdemir’e sorduk. Bu programları izleyen, takip eden, bu programlarda kendisine eş arayan herkesin kendine göre sebepleri olduğunu söyleyen Özdemir bazı kesimlerin gerçekten saf duygular taşıdığını söylese de insanların duyguları üzerinden para kazanma hırsının ve bu hırsın ortaya çıkardığı görüntülerin her şeyi gölgelediğini belirtti.

İşte Doağn Demirkan Özdemir’in AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:

 

“İZLEYİCİ CİDDİYE ALMIYOR”

Bu tür programlar iki türlü izleniyor; bunlardan ilki vakit geçirmek, zaman öldürmek ve biraz da gülmek amaçlı seyrediliyor. Bu izleyici grubu tarafından da bu programın pek ciddiye alındığını düşünmüyorum. Diğer grup ise bu programları gerçekten ciddiye alıyor çünkü günümüzde yabancılaşmalar fazla olduğu için çalışan kesim, evde oturan kesim aynı zamanda bir yabancılaşma taşıyor. Yeni insanlarla tanışma imkânları yok, hayatlarını bir araya getirme imkânları yok, bunlar son derece kısıtlı… Daha önceden görücü usulü ile insanlar birbirlerine yardımcı oluyordu ya da dışarda tanışma imkânları vardı. Günümüzde böyle imkânlar da yok. Tüm bu sebeplerden kişilerin birbirlerini tanıyıp evlenme gibi bir düşünce içerisinde olduğunda bu programlardan destek almak istiyor. Ama bu programlar maalesef şov şeklinde gerçekleşiyor. Oraya çıkan insanların büyük bir çoğunluğu kendini tanıtmak reklam yapmak, Birazcık sosyal onay duygusu kazanmak gibi yani popüler olmak gibi bir düşünceye sahipler.

“MEDYANIN DAYATMASI SÖZ KONUSU”

Aslında bu tür programları ben pek ciddiye almıyorum. Bir programı suni bir şekilde kişilere empoze ediyorsunuz daha sonra kişiler bağımlıymış gibi bu programları izlemeye başlıyorlar. Medyanın dayatması sonucunda meydana gelen bir olay söz konusu.

“BENİ SEVER MİSİN SAYGI DUYAR MISIN DEĞİL KAÇ ARABAN VAR?”

Bu tür programlardan dolayı kişiler son derece çıkarcı olarak düşünülüyor. Evlilikleri bile talepleri karşılaması gereken bir yapı olarak görüyorlar. Arz talep gibi. İşte kaç tane evin var kaç tane araban var…Beni sever misin? Bani bana saygı duyar mısın? Benimle hayatı paylaşır mısın? Değil… Kaç tane evin var? Cem Yılmaz çok güzel söylüyor ‘üzerime yapar mısın?’ gibi… Yani böyle bir saçmalık var mı?

“BİR KURGUDAN İBARET; JENERİK BELLİ, YAPI BELLİ REPLİKLER BELLİ…”

O programlara çıkan insanların birçoğu da doğal değil. Söyleyeceklerini ezberlemiş ya da ezberletilmiş halde yayınlara çıkıyorlar.  Satır satır ezberlemiş gibi anlatıyorlar. Bir programda söylediğini başka bir programda kelimesi kelimesine anlatıyor. İnsanlar aynı şeyleri bu denli tekrarlayamaz ki. Bu bir kurgudan ibarettir. Jenerik belli, yapı belli, replikler belli, birçok şey buna göre… Hatta birçoğunun şov olduğunu görüyorsunuz. Sesi son derece çirkin olan birisi çıkıp şarkı söylüyor ve benim sesim çok beğeniliyor diyebiliyor. İnsan kendi sesinin çirkin olduğunu bilmez mi? Bu bir kurgulama şekli.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar