Ertuğrul Kürkçü: Hükümetten somut adım gelmedi

Yalçın Akdoğan’ın çözüm sürecine ilişkin “Öcalan’dan bir ileri adım bekliyoruz” sözlerine Bülent Arınç’ın da “Top HDP’nin sahasında” açıklamasıyla destek vermesi gözleri HDP’ye çevirdi. Peki, Öcalan’dan ve HDP’den beklenen adımlar neler?

Akın GÜLER/AjansHaber

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı ardından çözüm süreci hakkında değerlendirmede bulundu. Arınç, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Öcalan'dan bir ileri adım bekliyoruz' sözlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede HDP'ye mesaj vererek "Biz her şeyi yapıyoruz. HDP'nin yapması gerekenler vardır, yapmalılar. Bizim açımızdan top onların sahasındadır" dedi.

Bu açıklamanın ardından, “Acaba hükümet üzerine düşeni yaptı sıra Öcalan ve HDP’ de mi? Sorusunu akıllara getirdi. Bu sorunun cevabını almak için AjansHaber olarak HDP ile görüştük.

HÜKÜMETTEN ADIM GELMEDİ

HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Akdoğan ve Arınç’ın açıklamalarına tepki göstererek, “Hükümet beklenen adımları yerine getirmedi ki HDP’den adım bekliyor” dedi.  Kürkçü, hükümetin somut adım atması halinde Öcalan’dan da eş zamanlı olarak ‘ileri bir adım” geleceğini ifade etti. Kürkçü, özetle şunları söyledi:

Aslında bu karşılıklı beklenen adımlardır. Yalçın Akdoğan, Öcalan’dan adım bekliyor, fakat HDP, Abdullah Öcalan ve Kandil de hükümetten bir adım bekliyor. Öcalan’ın ortaya koyduğu çözüm çerçevesi, hükümet tarafından kabul edildi mi, yoksa edilmedi mi? Bunun hükümet tarafından açıkça ifade edilmesi halinde elbette bir adım gelebilir. Çatışmasızlıktan bir adım ileriye, müzakere sürecine geçilebilir, ama hükümetten bir adım gelmedi, bunu hepimiz biliyoruz. Adım gelse hepimiz Öcalan’dan bu adımı görürüz.

“BAŞLADIĞIMIZ NOKTADAYIZ”

 Henüz başladığımız noktanın çok ilerisine geçebilmiş değiliz. Bu açıdan Öcalan’ın ortaya koyduğu çözüm çerçevesi konusunda hükümetten bir yaklaşım gerekir. Bu yaklaşım geldikten sonra Öcalan zaten eş zamanlı olarak, adımların birlikte atıldığı bir süreç öneriyordu. Buna karşılık hükümetin henüz ne dediğini bilmiyoruz, en azından böyle bir beyanı olmadı. Ben kendi adıma bu tür konularda ihtiyatlıyım. Bunlar nesnelliğe henüz tekabül etmez görünüyor.

“ÖCALAN’IN NE DİYECEĞİNİ BEKLEYECEĞİZ”

Eğer adım atılırsa Öcalan’ın ne diyeceğini bekleyeceğiz. Çünkü müzakereyi o sürdürüyor. Müzakerenin o noktasında HDP ve KCK üzere ne düşüyorsa onu yapacak. Sürecin merkezinde Öcalan var, müzakereyi o yürütüyor. Biz bunun açık parlamenter siyaseti ile ilgiliyiz. Kandil de bunu Kürdistan bağlamındaki karşılığı ile ilgilidir. Herkesin rolü bu süreçte belirlidir.

ARINÇ’I CİDDİYE ALMIYORUM

Bülent Arınç’ın “Biz her şeyi yapıyoruz. HDP’nin üzerine düşenler vardır, yapmalıdır. Top onların sahasında” açıklaması üzerine ise Ertuğrul Kürkçü çarpıcı ifadeler kullanarak “Ben Bülent Arınç’ı ciddiye almıyorum. Ne söylediğini bildiğine inanmıyorum” dedi.

HAKAN FİDAN GİTTİ, ÇÖZÜM SÜRECİ BİTTİ Mİ?

Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’ndan istifa ederek AK Parti’den milletvekili adayı olmasını da değerlendiren Kürkçü, çözüm sürecinde isimlerin önemli olmadığını, önemli bir farkın da yaşanmayacağını belirtti. Kürkçü şöyle konuştu:

Çözüm süreci devlet ve Öcalan arasında masada olan bir süreç. Öcalan burada bağımsız bir şahsiyet değil. PKK’nın lideri olarak masada. Dolayısı ile çözüm süreci böyle bir süreçtir. Bu süreçte devlet kimi görevli olarak masaya koyuyorsa onunla görüşülüyor. Şu an masadan Hakan Fidan kendi isteği ile masadan kalmış olduğuna göre, o olmadan yürüyecek ve bu kişileri aşan tarihsel bir tartışmadır. Ben önemli bir fark yaratacağını düşünmüyorum. Sonuçta devletin çözüm masasında olma iradesi sürüyorsa bu iradeye uygun bir başka kişiyi görevlendirecektir. Kişiler gider, kurumlar ve süreçler devam eder.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.


Yorumlar