Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat’ta reddi hakim çelişkisi
Balyoz ve Ergenekon davalarında sanıklar reddi hakim talebinde bulunurken, 28 Şubat davasında ise mahkemeyi reddeden bu kez mağdurlar.
Gülden Kılıç / AjansHaber
Ergenekon ve Balyoz davalarında çoğu kez sanıkların mahkemenin tarafsız olduğu gerekçesiyle reddi hâkim talebinde bulunduklarına şahit olduk. Bu taleplerin hepsi davanın görüldüğü Özel Yetkili 10. ve 13. Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından reddedildi. Bugün ise tam tersi bir durum 28 Şubat davasında yaşanıyor. 28 Şubat davasında mağdurlar mahkeme heyeti hakkında, “davaya vakıf olmamaları suçun vasfı ve oluşumu konusunda donanımsız olmaları” nedeniyle reddi hâkim talebinde bulundular. Daha önceki siyasi davalarda olduğu gibi 28 Şubat davasındaki reddi hâkim talebi mahkeme tarafından kabul edilmedi. Darbe ve darbecilerin yargılandığı bu üç davada reddi hâkim talebinde bulunan taraflara bakıldığında ortada bir paradoksun olduğu ortaya çıkıyor. Balyoz ve Ergenekon’da sanıklar, 28 Şubat davasında ise mağdurlar mahkemeden şikayetçi. Peki neden?
MAĞDURLAR NEDEN REDDİHAKİMDE BULUNDULAR
Ergenekon ve Balyoz davalarındaki sanıklar ağırlıklı olarak mahkemeyi tarafsızlıkla suçlayarak reddi hâkim talebinde bulundular. 28 Şubat davasındaki reddi hâkim talebinde bulunan mağdurlar ise davanın görüldüğü Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini “davaya vakıf olmamaları suçun vasfı ve oluşumu konusunda donanımsız olmaları” nedeniyle eleştirdiler. Fakat bu güne kadar 28 Şubat davasının sanıklarından reddi hakim talebi gelmedi. Çünkü Balyoz ve Ergenekon davalarında darbe girişiminden yargılanan sanıklar yıllarca cezaevlerinde yatmalarına rağmen, 28 Şubat’ın sanıklar daha ilk duruşmalarda tahliye edilmeye başladılar. Daha sonraki duruşmalarda 28 Şubat davasında tutuklu kalan sayısı 4’e kadar indi. Bu durumun nedeni; Balyoz ve Ergenekon’da iddia edilen suç kapsamında sanıkların cezaevinde yatarken, 28 Şubat davasının sanıklarının çeşitli gerekçelerle salıverilmiş olmaları. 28 Şubat davası bugüne kadar gerçekleştirilen darbelerin içinde en yakın ve kanıtları en sağlam darbe olmasına rağmen.
BELGELERİ EN SAĞLAM DARBE
Türkiye’de diğer darbelere ve gerçekleştirilemeyen Balyoz darbe planının aksine, 28 Şubat post-modern darbesinin delillerinin kesinliği tartışılmaz. Sebebi; yakın tarihte gerçekleşmiş olması, dönemin aktörlerinin bir kısmının yaşıyor olması, en önemlisi de belgelerin ıslak imzalı ve Genelkurmay onaylı olması. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı’nın mahkemenin talepleri doğrultusunda göndermiş olduğu onlarca belge var. Bunların içinde yıllarca devlet sırrı olarak saklanan Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat tutanakları da yer alıyor. Yine içinde Batı Çalışma Grubu (BÇG)’nun kurulması kararları ve şeması, Cumhurbaşkanı’na verilen brifing, Batı Eylem Planı, BÇG kapsamında yapılan fişlemeler, BÇG’nin çalışma amacı yer alıyor. Ayrıca bu belgelerde tartışmasız bir şekilde İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Çetin Doğan ve alttaki subayların imzaları var. Hâl böyleyken, 28 Şubat davasına bakan mahkemenin özellikle son duruşmalarında bol bol tahliyeler oluyor.
Yorumlar