Erdoğan: "Şeriata karşı cehalet ve bilgisizlik hastalığı var"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye karşı "çift kulvarlı bir kampanya" yürütüldüğünü vurguladı. "İslamsız Türklük" ve "şeriat düşmanlığı" olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şeriata yönelik sergilenen pervasızlıkların gerisinde cehalet ve bilgisizlik hastalığı var. " dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet Akademisi Başkanlığı 1. Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Merasimi'nde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;

Sizleri Allah'ın selamıyla selamlıyorum. Külliyemizi teşrifleriniz dolayısıyla her birinize yürekten teşekkür ediyorum. Bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Safalar getirdiniz. Böylesine güzel bir atmosferde, böyle anlamlı bir programda bizleri buluşturan Rabbime hamd ediyorum.

33 ayrı mekanda devam eden kurslar. Bu bir azmin, kararlılığın ifadesidir. Diyanet Akademisi'ni 10 yılı bulan titiz çalışmalar sonucunda 2022'de hayata geçirdik. Kuruluş sürecinde mevzuat alanındaki eksiklikler de giderildi.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın her tür ve düzeydeki eğitimleri tek çatı altında topladık. Din hizmetlerinin niteliğini daha da artıracağız. Mesleki donanımı tahkim edecek, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza da çok daha iyi hizmet götürülmesini sağlayacak kritik bir kurumu başkanlığımızın hizmetine sunduk.

İlk günden itibaren akademiyle ilgili tüm safahatı yakından takip ettik. Diyanet Akademisi Başkanlığı uhdesindeki 8 aylık eğitimi tamamlayan 4 bin 537 aday din görevlimizi tebrik ediyorum. Akademide Kuran*ı Kerim, tefsir, fıkıh gibi temel yanında dini musiki ve Kuran Kursu eğiticiliği eğitimi alanları tebrik ediyorum. Mezunlarımızın 3 bin 120'si imam hatip, 1167'si Kuran kursu öğreticisi olarak görev yapacak.

"HADİSLERLE ALAY EDEN BAZI KENDİNİ BİLMEZLER"

Atalarımız İslam'ı sadece kendi hayatlarına tatbik etmekle kalmamışlar, yayılmasına da hizmet etmişlerdir. Kuran ve sünnete sıkı sıkıya sarılan, İslam'da kendini bulan ecdat Allah Allah nidalarıyla barışı ve kardeşliği 3 kıta 7 iklime ulaştırmıştır. Zaman zaman hadisle alay eden bazı kendini bilmezleri görüyoruz.

1000 yıldır Türkler İslam'ı, İslam da Türkleri muhafaza etmiştir. Tarih kitaplarına göz attığınızda, Türk demek aynı zamanda Müslüman demektir. İslam'ı Türk'ten, Türk'ü de İslam'dan koparan anlayışın bu topraklarla hiçbir illiyetti yok.

İSLAMSIZ TÜRKLÜK VE ŞERİAT DÜŞMANLIĞI
Son dönemde Türkiye karşıtı kimi çevrelerce çift kulvarlı bir kampanya yürütüldüğünü görüyoruz. İlki lümpen faşistlerin gündeme getirmeye çalıştığı 'İslamsız Türklük' tanımıdır. Milletimizi ayakta tutan tarihi, kültürel ve beşeri değerler tahrip edilmek isteniyor. İslam'ın gaza ruhunu taşımayan bir Türklük projesi, Türk milletini müzeye kaldırma teşebbüsleridir. Burada gaye milletin mayasını bozmak, kaleyi içeriden çökertmektir. İkinci kulvarda ise; şeriat düşmanlığı vardır. İslam'ın kurallarını temsil eden şeriata düşmanlık dininin kendisine husumettir. Yaşayıp yaşamamak tercihtir. Dinin emirlerine dil uzatmak başka konudur.

Kimi barolar çıkıyor kimi Kelime-i Tevhit yazılı bayraktan rahatsız oluyor. Suç duyurusunda bulunabiliyor. Kendini sanatçı diye tanımlayan kimi şahsiyetler, milyonlarca vatandaşımızı gerici, yobaz diye tahkir edebiliyor. En büyük ikinci siyasi partisinin genel başkanı 'Çocuklara din eğitimi verilmesine ortaçağ zihniyeti' deme gafleti gösterebiliyor.

"ŞERİATA KARŞI CEHALET VE BİLGİSİZLİK HASTALIĞI VAR"
Bu tür menfi örnekleri uzatmak mümkün. Yaşadığımız her hadisede ülkemizde özellikle tek parti dönemiyle başlayan, vesayet dönemlerinde artan kimliksizleştirme politikaları Türkiye'ye dair hiçbir hayali, endişesi olmayan zihni ve kalbi sömürgeleştirilmiş bir güruh ortaya çıkarmıştır. Bu güruhun vasfı kibridir, nobranlığıdır. Bunlar Anadolu insanını aşağılamayı tercih ettiler. Batı kadar bile kendi insanını tanıma gayreti göstermediler. Kadim değerleri gerilik emaresi olarak gördüler.

Bunlar bilmedikleri, anlamaya tenezzül etmedikleri insanlara, değerlere ve sembollere karşı kör bir husumet beslediler. Şeriata yönelik sergilenen pervasızlıkların gerisinde cehalet ve bilgisizlik hastalığı var. Ülkemizde en azından bir kesimin içinde bulunduğu cehalet karanlığında daha fazla boğulduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz. El ele verip, milli bünyemize tehdit teşkil eden bu cehalet karanlığını yırtıp atacağımıza inanıyorum.

 

Ayrıntılar geliyor..

Yorumlar