"Enflasyonun düşmemesinin ana nedeni dövizdeki artış"
Dolardaki yükseliş sonrası zamlarla ilgili olarak ‘iğneden ipliğe her şey zamlanır’ uyarısı geldi.
Dolar, ardı ardına rekorların ardından Merkez Bankası’nın son müdahalesi sonrası 2.62’lerde seyrediyor. Dolardaki bu yükseliş sonrası Türk ekonomisinin yapısında ticaretin ithal girdilerle yapılıyor olması, ‘zam’ konusunu da gündeme taşıyor.
Peki dolarda bu yükselişinin ardından zam ne şekilde karşımıza çıkacak? Belli ürünlerde mi göreceğiz, yoksa genel bir zam ile mi karşı karşıyayız?
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç, dolardaki gelişmeler ve olası zam konusunda AjansHaber’e önemli değerlendirmelerde bulundu.
“DOLAR/EURO İLE EURO/TL DEĞERLERİ ARASINDA ÇELİŞKİ VAR”
Dolardaki yükselişle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Ardıç, “Bir kısmı pariteden kaynaklanıyor sayın Başbakanın sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi kuşkusuz. Dolar bütün dünya para birimleri karşısında değer kazandı. Euro/Dolar paritesi değer kaybetti. Yüzde 10’a yakın bizde sadece sepet kurda bir değişiklik oldu. Oysa dolar karşısında Euro’nun değer kayıp oranı ile Euro’nun TL karşısındaki değer artış oranı tam bir çelişki oluşturuyor. Sepet kur yüzde 10 artmış ama bu yüzde 10’dan biz daha çok dolardan ağırlıklı olarak kaynaklanıyor” dedi.
“DOLARIN YÜKSELİŞİNDE ANA ETKEN İÇ SİYASAL GELİŞMELER”
‘Doların yükselişinde esas ağırlıklı olanı iç siyasal gelişmeler’ diyen Ardıç, “Merkez Bankası’na faiz konusunda yapılan baskılar ve sert üslup. Merkez Bankası, Sayın Arınç’ın dediği gibi çok örselendi. Tehdit edildi hatta, bu yatırımcının kafasını karıştırıyor. Siz Merkez Bankası’na güven duymazsanız o ekonomide yatırım iklimini çok olumsuz etkiler. Yani siz zaten temek makro-ekonomik kırılganlıkları olan bir ekonomisiniz. Bir de üstelik konjonktürel olarak Merkez Bankası’nın güveni sorgulanıyorsa, kredibilitesi ayaklar altına alınıyorsa bu içerideki ortamı olumsuz etkiler. Böylece dolara bir talep oluyor” diye konuştu.
“BU PİYASADA SPEKÜLASYON YAPMAK KOLAY DEĞİL”
Bu sürecin sadece spekülasyon ile de açıklanamayacağını ifade eden Ardıç, “Bu piyasada spekülasyon yapmak kolay değil. 10-11 milyar dolarlık günlük döviz işlem hacmi var Türk ekonomisinde bunun 4.5 milyar doları bankalarla yabancı bankalar arasındaki değil, içeride müşteriler arasında oluyor. Zaten lobi, dış mihraklar, yabancılar vs. komplo teorileriyle açıklamak sosyal ekonomik olayları geçerli bir yaklaşım değil. Bu siyasetçilerin üslubudur ama ciddi bir analizle bunlar pek geçerli değil. Spekülatif yönü varsa da abartıldığı kadar değildir” şeklinde konuştu.
“İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEY ZAMLANIR”
Bu sürecin ardından iğneden ipliğe her şeyin zamlanacağını belirten Ardıç, “Çünkü Türk ekonomisi yapısına baktığınız zaman ithal girdilerle yapılıyor büyük ölçüde. Çok az yerli girdi ile yapılıyor. Başta enerji olmak üzere, ham petrol ve doğalgazdan. Dolayısıyla doların artışı akaryakıt ve benzin fiyatlarına zam geldi son dönemde. Dolayısıyla zam geldiği zaman, dolardan kaynaklanan akaryakıt, enerji fiyat artışları iğneden ipliğe her şeyi etkiler. Topraktan yetişen bir ürünü sebzeyi, meyveyi, tahılı aldığınızda onun içinde mazot var. Gübre var, tohum var. Dolayısıyla ‘şunu şunu etkilemez’ demek zor” dedi.
“DÜŞECEK DİYE BEKLENEN ENFLASYONUN DÜŞMEMESİNİN ANA NEDENİ DÖVİZDEKİ ARTIŞ”
‘Elektronik ürünlerde, teknolojik ürünlerde, ithal otomobillerde de zam göreceğiz’ diyen Ardıç, “Bu vatandaşı ilgilendirmiyor dedi sayın bakan ama hiç öyle değil. Maalesef bal gibi ilgilendiriyor. Bu hayat pahalılığı anlamına gelecek. Enflasyonu da etkiliyor. Dolardaki artışın enflasyona etkisi oluyor. Düşecek diye beklenen enflasyonun düşmemesinin nedeni de döviz kurlarındaki artış” değerlendirmesinde bulundu.
"MERKEZ BANKASI'NIN MÜDAHALESİNİ GEREKSİZ BULUYORUM"
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Peki dolarda bu yükselişinin ardından zam ne şekilde karşımıza çıkacak? Belli ürünlerde mi göreceğiz, yoksa genel bir zam ile mi karşı karşıyayız?
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç, dolardaki gelişmeler ve olası zam konusunda AjansHaber’e önemli değerlendirmelerde bulundu.
“DOLAR/EURO İLE EURO/TL DEĞERLERİ ARASINDA ÇELİŞKİ VAR”
Dolardaki yükselişle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Ardıç, “Bir kısmı pariteden kaynaklanıyor sayın Başbakanın sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi kuşkusuz. Dolar bütün dünya para birimleri karşısında değer kazandı. Euro/Dolar paritesi değer kaybetti. Yüzde 10’a yakın bizde sadece sepet kurda bir değişiklik oldu. Oysa dolar karşısında Euro’nun değer kayıp oranı ile Euro’nun TL karşısındaki değer artış oranı tam bir çelişki oluşturuyor. Sepet kur yüzde 10 artmış ama bu yüzde 10’dan biz daha çok dolardan ağırlıklı olarak kaynaklanıyor” dedi.
“DOLARIN YÜKSELİŞİNDE ANA ETKEN İÇ SİYASAL GELİŞMELER”
‘Doların yükselişinde esas ağırlıklı olanı iç siyasal gelişmeler’ diyen Ardıç, “Merkez Bankası’na faiz konusunda yapılan baskılar ve sert üslup. Merkez Bankası, Sayın Arınç’ın dediği gibi çok örselendi. Tehdit edildi hatta, bu yatırımcının kafasını karıştırıyor. Siz Merkez Bankası’na güven duymazsanız o ekonomide yatırım iklimini çok olumsuz etkiler. Yani siz zaten temek makro-ekonomik kırılganlıkları olan bir ekonomisiniz. Bir de üstelik konjonktürel olarak Merkez Bankası’nın güveni sorgulanıyorsa, kredibilitesi ayaklar altına alınıyorsa bu içerideki ortamı olumsuz etkiler. Böylece dolara bir talep oluyor” diye konuştu.
“BU PİYASADA SPEKÜLASYON YAPMAK KOLAY DEĞİL”
Bu sürecin sadece spekülasyon ile de açıklanamayacağını ifade eden Ardıç, “Bu piyasada spekülasyon yapmak kolay değil. 10-11 milyar dolarlık günlük döviz işlem hacmi var Türk ekonomisinde bunun 4.5 milyar doları bankalarla yabancı bankalar arasındaki değil, içeride müşteriler arasında oluyor. Zaten lobi, dış mihraklar, yabancılar vs. komplo teorileriyle açıklamak sosyal ekonomik olayları geçerli bir yaklaşım değil. Bu siyasetçilerin üslubudur ama ciddi bir analizle bunlar pek geçerli değil. Spekülatif yönü varsa da abartıldığı kadar değildir” şeklinde konuştu.
“İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEY ZAMLANIR”
Bu sürecin ardından iğneden ipliğe her şeyin zamlanacağını belirten Ardıç, “Çünkü Türk ekonomisi yapısına baktığınız zaman ithal girdilerle yapılıyor büyük ölçüde. Çok az yerli girdi ile yapılıyor. Başta enerji olmak üzere, ham petrol ve doğalgazdan. Dolayısıyla doların artışı akaryakıt ve benzin fiyatlarına zam geldi son dönemde. Dolayısıyla zam geldiği zaman, dolardan kaynaklanan akaryakıt, enerji fiyat artışları iğneden ipliğe her şeyi etkiler. Topraktan yetişen bir ürünü sebzeyi, meyveyi, tahılı aldığınızda onun içinde mazot var. Gübre var, tohum var. Dolayısıyla ‘şunu şunu etkilemez’ demek zor” dedi.
“DÜŞECEK DİYE BEKLENEN ENFLASYONUN DÜŞMEMESİNİN ANA NEDENİ DÖVİZDEKİ ARTIŞ”
‘Elektronik ürünlerde, teknolojik ürünlerde, ithal otomobillerde de zam göreceğiz’ diyen Ardıç, “Bu vatandaşı ilgilendirmiyor dedi sayın bakan ama hiç öyle değil. Maalesef bal gibi ilgilendiriyor. Bu hayat pahalılığı anlamına gelecek. Enflasyonu da etkiliyor. Dolardaki artışın enflasyona etkisi oluyor. Düşecek diye beklenen enflasyonun düşmemesinin nedeni de döviz kurlarındaki artış” değerlendirmesinde bulundu.
"MERKEZ BANKASI'NIN MÜDAHALESİNİ GEREKSİZ BULUYORUM"
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar