"Zeki Müren'in Ankara'da eskiden programları olurdu. İzmir Caddesi'nde bir otel vardı, orada kalırdı. Bir gün yanına gittim. 'Zeki Bey, bütün radyo sanatçısı arkadaşlarınızın bende ölçüleri var, ayakkabılarını yaparım. Sizin de bir ölçünüz bulunsun. Hatıranız olur' dedim ve bir çift kahverengi ayakkabı yaptım onun için. Askerliği döneminde postallar ayağında bir kemik çıkartmış, o farkı da dikkate alarak ona özel bir ayakkabı yapmıştım. Aradan aylar geçti, Kızılay'da bir yerde oturuyorum. Zeki Müren kaldığı otelden çıkmış, üst geçitten Sakarya Caddesi'ne yalın ayak gidiyor. Yanımdan geçerken 'Beni tanıdınız mı?' diye sordum, o da 'Nasıl tanımam seni, bak yaptığın ayakkabı eskidi yalın ayak kaldım' diye espri yaptı."
"Ecevit çok zarifti"
Cebeci, "ayrı bir hayranlık duyduğunu" söylediği ve özel ayakkabılar yaptığı eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile anısını da şu sözlerle aktardı:
"Birkaç kez kendisine ayakkabı yaptım. Ecevit, çok zarif ve terbiyeli bir insandı. Mesleğim gereği eğilip ayakkabıyı çekecekle giydirmek istedim, 'Yok, ben giyerim' dedi. Ama ısrarcı oldum, eğildim ayakkabıyı giydirmek için. O da ayağını koltuğun altına çekti ve ayakkabı çekeceğini elimden alıp kendi giydi."
Eskisi kadar iş yapamadığı için vaktini bol bol kitap okuyarak değerlendirdiğine dikkati çeken Cebeci, "Günümüzde el yapımı ayakkabılar eskisi kadar rağbet görmüyor. Son yıllarda buraya gelenler ayakkabı almaktan çok vitrindeki ürünleri inceliyor. Hatıra fotoğrafı çektiriyor." dedi.