Elinizi paslı demirle kestiğinizde ne yapmalısınız?
Vücuda çok küçük yara ve kesiklerden dahi girebilen tetanos mikrobundan korunmanın en etkin yolu, aşının yapılmış olması.
Tarihsel gelişim sürecinde “kazıklı humma” olarak tanımlanan tetanos, Primer toksik hastalıklardan biridir. Doğumdan başlayarak her yaştaki insanda ve hemen her toplumda görülebilen son derece tehlikeli bir hastalık olan tetanos, gelişmiş ülkelerde yüksek aşılama oranları nedeniyle giderek azalmakla birlikte, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, halen önemli bir ölüm nedenidir.
BU MİKROP HER YERDE BULUNABİLİYOR
Tetanos mikrobu; genellikle toprakta, nemli ortamda, ev-ameliyathane tozlarında, tuzlu suda, özellikle gübre içerisinde ve oksijensiz ortamda yaşayabilen, ısıya dayanıklı bir mikroptur. Ayrıca dış ortam şartlarında oluşturduğu sporlar ile de son derece dayanıklıdır. Vücuda çok küçük yara ve kesiklerden dahi girebilen tetanos mikrobu, salgıladığı tetanospazmin adlı “tetanos zehiri” ile omuriliğe ve sinir sistemine zarar vermekte ve gelişmiş tüm tedavi olanaklarına rağmen hala 10 hastadan 6’sının ölümüne yol açmaktadır.
Tetanos mikrobuyla ilgili önemli bilgiler veren Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Gürü, bu mikrobun toprakta ve özellikle paslı cisimlerde uzun süre yaşabildiğini ifade etti.
“KADINLARDA RİSK ORANI ARTIYOR”
Yenidoğan dönemi dışında, hastalığın kadın ve erkeklerde görülme oranı eşittir. İleri yaşlardaki kadınlar için bu risk oranı artar. Bunun nedeninin, askerlik döneminde erkeklere yapılan tetanos aşılaması olduğu düşünülmektedir. Ancak gebelerde yapılan tetanos aşılama şemalarının tam olarak uygulanması nedeniyle aslında kadınlar da korunmaktadır. Hastalık en çok mikrobun özellikle doğada yaygın halde bulunan ve çok dayanıklı olan sporlarının, yara yerlerinden girmesi ile oluştuğu için toprakla uğraşanların aşılarının tam olması son derece önemlidir.
AŞI VE ANTİBİYOTİK ÖNEMLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNDEN
Tetanos mikrobu, enfekte ettiği organda katılaşma meydana getirir. Sporlu basil olduğu için özellikle toprakta uzun süre yaşayabilirler. Toprakta, paslı demirlerde, çivilerde uzun süre yaşabildikleri için bu hastalığı oluştururlar açıklamasını yapan Dr. Mehmet Gürü, herhangi bir paslı cisim tarafından yaralanma oluştuğunda, önceden yapılmış aşının ve beraberinde antibiyotiklerin uygulandığını belirtti.
‘Bu tarz durumlarda, hastaya hemen tetanos antitoksini, tetanos aşısı ve antibiyotik verilir ve destek tedavisi sağlanır. Hastaların yoğun bakım şartlarında takipleri önemlidir. Böyle durumlarda, aslında öncelikle aşıların yapılması gerekiyor’ şeklinde konuşan Dr. Mehmet Gürü, zaten işçi sağlığı kapsamında bu durumun zorunlu hale getirildiğini belirtti.
“BIÇAK ALTINA YATAN HER HASTAYA AŞI UYGULANIR”
Hastalığın tedavisinde, aşının yanı sıra, antibiyotik de uygulanıyor açıklamasını yapan Dr. Mehmet Gürü, aşının ise önceden yapılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Yani aşı, hastalık bulaşmadan, koruyucu olarak yapılıyor. Bu, örneğin işçi sağlığı kapsamında zorunlu olarak, bunun yanında ameliyat olan hastalara da rutin olarak yapılıyor. Aşının yan etkileri mutlaka vardır. Bazı bünyelerde aşırı duyarlılık reaksiyonları gösterebilir. Tüm aşılarda bu durum vardır, kontrol edilerek yapılır. Aşı, bağışıklık sistemiyle ilgili olduğu için kontrol ile bu durumun riski ortadan kaldırılır. Aşı olduğunuzda, paslı bir demir elinizi kestiyse endişelenmek gerekmiyor ama biyolojik olaylarda, yüzde yüz korunma gibi bir durum olmaz. Her zaman risk vardır. Ama büyük oranda koruyuculuk sağlar. Hamilelerde de bu durumun önemi büyük. Bunun yanında, bıçak altına yatacak her hastaya da mutlaka tetanos aşısı yapılır.”
BU MİKROP HER YERDE BULUNABİLİYOR
Tetanos mikrobu; genellikle toprakta, nemli ortamda, ev-ameliyathane tozlarında, tuzlu suda, özellikle gübre içerisinde ve oksijensiz ortamda yaşayabilen, ısıya dayanıklı bir mikroptur. Ayrıca dış ortam şartlarında oluşturduğu sporlar ile de son derece dayanıklıdır. Vücuda çok küçük yara ve kesiklerden dahi girebilen tetanos mikrobu, salgıladığı tetanospazmin adlı “tetanos zehiri” ile omuriliğe ve sinir sistemine zarar vermekte ve gelişmiş tüm tedavi olanaklarına rağmen hala 10 hastadan 6’sının ölümüne yol açmaktadır.
Tetanos mikrobuyla ilgili önemli bilgiler veren Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Gürü, bu mikrobun toprakta ve özellikle paslı cisimlerde uzun süre yaşabildiğini ifade etti.
“KADINLARDA RİSK ORANI ARTIYOR”
Yenidoğan dönemi dışında, hastalığın kadın ve erkeklerde görülme oranı eşittir. İleri yaşlardaki kadınlar için bu risk oranı artar. Bunun nedeninin, askerlik döneminde erkeklere yapılan tetanos aşılaması olduğu düşünülmektedir. Ancak gebelerde yapılan tetanos aşılama şemalarının tam olarak uygulanması nedeniyle aslında kadınlar da korunmaktadır. Hastalık en çok mikrobun özellikle doğada yaygın halde bulunan ve çok dayanıklı olan sporlarının, yara yerlerinden girmesi ile oluştuğu için toprakla uğraşanların aşılarının tam olması son derece önemlidir.
AŞI VE ANTİBİYOTİK ÖNEMLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNDEN
Tetanos mikrobu, enfekte ettiği organda katılaşma meydana getirir. Sporlu basil olduğu için özellikle toprakta uzun süre yaşayabilirler. Toprakta, paslı demirlerde, çivilerde uzun süre yaşabildikleri için bu hastalığı oluştururlar açıklamasını yapan Dr. Mehmet Gürü, herhangi bir paslı cisim tarafından yaralanma oluştuğunda, önceden yapılmış aşının ve beraberinde antibiyotiklerin uygulandığını belirtti.
‘Bu tarz durumlarda, hastaya hemen tetanos antitoksini, tetanos aşısı ve antibiyotik verilir ve destek tedavisi sağlanır. Hastaların yoğun bakım şartlarında takipleri önemlidir. Böyle durumlarda, aslında öncelikle aşıların yapılması gerekiyor’ şeklinde konuşan Dr. Mehmet Gürü, zaten işçi sağlığı kapsamında bu durumun zorunlu hale getirildiğini belirtti.
“BIÇAK ALTINA YATAN HER HASTAYA AŞI UYGULANIR”
Hastalığın tedavisinde, aşının yanı sıra, antibiyotik de uygulanıyor açıklamasını yapan Dr. Mehmet Gürü, aşının ise önceden yapılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Yani aşı, hastalık bulaşmadan, koruyucu olarak yapılıyor. Bu, örneğin işçi sağlığı kapsamında zorunlu olarak, bunun yanında ameliyat olan hastalara da rutin olarak yapılıyor. Aşının yan etkileri mutlaka vardır. Bazı bünyelerde aşırı duyarlılık reaksiyonları gösterebilir. Tüm aşılarda bu durum vardır, kontrol edilerek yapılır. Aşı, bağışıklık sistemiyle ilgili olduğu için kontrol ile bu durumun riski ortadan kaldırılır. Aşı olduğunuzda, paslı bir demir elinizi kestiyse endişelenmek gerekmiyor ama biyolojik olaylarda, yüzde yüz korunma gibi bir durum olmaz. Her zaman risk vardır. Ama büyük oranda koruyuculuk sağlar. Hamilelerde de bu durumun önemi büyük. Bunun yanında, bıçak altına yatacak her hastaya da mutlaka tetanos aşısı yapılır.”
Yorumlar