Ege depremleri İstanbul'u etkiler mi?
Ege’de ardı ardına gelen sarsıntılar, gittikçe tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı. Bu bölgede sık sık deprem olmasının nedeni ne? İstanbul bu depremlerden etkilenir mi? Prof. Dr. Şener Üşümezsoy anlattı.
1 Mayıs'ta, Muğla'nın Bodrum İlçesi’nde meydana gelen 4 büyüklüğündeki depremin ardından daha küçük olan 69 sarsıntı meydana geldi. Bölgede gerçekleşen sarsıntılar yöre halkını korkuturken, akıllara ‘Bu depremler, İstanbul depremini tetikler mi’ sorusunu getirdi.
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Şener Üşümezsoy, Ege’de meydana gelen depremlerin ne anlama geldiğini AjansHaber’e değerlendirdi.
“OLABİLECEK BİR DEPREM RİSKİ VAR”
Ege’de art arda gelen sarsıntıları öncelikle Bodrum’da gördük. Bodrum’da Gökova körfezine uzanan doğu-batı gidişli bir fay var. O fayda, özellikle 1999’dan sonra olabilecek önemli bir deprem riski var.
Bu, hem Bodrum’da hem de Datça Yarımadası’nda hissedilen depremler meydana getirmişti. Bu fay hattının iki ucunda, karaya doğru giden kesimde, 1933’te bir deprem olmuştu, şeklinde açıklama yapan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, şu anda Bodrum’da olan depremlerin, bu fayı çapraz olarak kesen, karadan olan bir fay demetinde görüldüğünü ifade etti.
“6 BÜYÜKLÜĞÜNDE SARSINTILAR BEKLEMEK MÜMKÜN”
Bodrum’un doğusundan başlayıp kuzeydoğusuna kadar giden, yani Bodrum’la-Güllük arasında uzanan, birbirine paralel çizgiler halinde demet olan bir fay hattı var. Bu fay hattı, aslında Gökova Körfezi’nin açılmasını kontrol eden, düşey fayları yırtan bir fay.
Bunun anlamı ise ana fay hattı olmadığı ancak ana fay hattını oluşturan nedenlerin sonucu olarak ortaya çıktığıdır, ifadesinde bulunan Prof. Üşümezsoy, kısaca bu fay hattındaki depremler, çok parçalı küçük küçük faylardan oluştuğu için 6 büyüklüğünde sarsıntılar beklemek mümkün.
Körfezdeki ana fay doğu-batı gidişli. O fayın iki yanı kırıldığı için ortada kırılmayan kesim 6,5’lik bir deprem yapabilir, diyen Üşümezsoy, tehlikeli olması için Fethiye’den Burdur’a ya da Isparta’ya giden hat, Isparta’dan Antalya’ya giden hattın içinde olması gerekir, şeklinde konuştu.
“RİSKLİ HATTIN ÜZERİNDE BULUNMUYORUZ”
Üşümezsoy, oysaki o hattı görmüyoruz, tam tersi bu hat, Akdeniz plakasının üstünde Anadolu plakasının içinde duruyor ve etkin gözükmüyor. Türkiye’nin deprem hattı; Fethiye, Burdur, Isparta öbürü de Isparta’dan Antalya’ya giden ‘v’ şeklindeki fay hattıdır. Bu bölgedekiler o hattın üzerinde değil, açıklamasını yaptı.
BU DEPREMLER İSTANBUL’U ETKİLER Mİ?
Bodrum Körfezi içinde 6,5 gibi bir sarsıntı potansiyelinin devam ettiğini belirten Üşümezsoy “İstanbul’u etkiler mi dediğimizde, bir ilgisi yok. İstanbul’daki tarihsel depremlere baktığımızda, Marmara’daki fayların kırılmasının, 1999 depreminden evvel olduğunu görürüz. Marmara’da kırılmayan küçük bir bölge var. O bölge de kuzey Marmara’da, Ereğli’de, Kumburgaz civarındaki fay hattında yer alıyor.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Şener Üşümezsoy, Ege’de meydana gelen depremlerin ne anlama geldiğini AjansHaber’e değerlendirdi.
“OLABİLECEK BİR DEPREM RİSKİ VAR”
Ege’de art arda gelen sarsıntıları öncelikle Bodrum’da gördük. Bodrum’da Gökova körfezine uzanan doğu-batı gidişli bir fay var. O fayda, özellikle 1999’dan sonra olabilecek önemli bir deprem riski var.
Bu, hem Bodrum’da hem de Datça Yarımadası’nda hissedilen depremler meydana getirmişti. Bu fay hattının iki ucunda, karaya doğru giden kesimde, 1933’te bir deprem olmuştu, şeklinde açıklama yapan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, şu anda Bodrum’da olan depremlerin, bu fayı çapraz olarak kesen, karadan olan bir fay demetinde görüldüğünü ifade etti.
“6 BÜYÜKLÜĞÜNDE SARSINTILAR BEKLEMEK MÜMKÜN”
Bodrum’un doğusundan başlayıp kuzeydoğusuna kadar giden, yani Bodrum’la-Güllük arasında uzanan, birbirine paralel çizgiler halinde demet olan bir fay hattı var. Bu fay hattı, aslında Gökova Körfezi’nin açılmasını kontrol eden, düşey fayları yırtan bir fay.
Bunun anlamı ise ana fay hattı olmadığı ancak ana fay hattını oluşturan nedenlerin sonucu olarak ortaya çıktığıdır, ifadesinde bulunan Prof. Üşümezsoy, kısaca bu fay hattındaki depremler, çok parçalı küçük küçük faylardan oluştuğu için 6 büyüklüğünde sarsıntılar beklemek mümkün.
Körfezdeki ana fay doğu-batı gidişli. O fayın iki yanı kırıldığı için ortada kırılmayan kesim 6,5’lik bir deprem yapabilir, diyen Üşümezsoy, tehlikeli olması için Fethiye’den Burdur’a ya da Isparta’ya giden hat, Isparta’dan Antalya’ya giden hattın içinde olması gerekir, şeklinde konuştu.
“RİSKLİ HATTIN ÜZERİNDE BULUNMUYORUZ”
Üşümezsoy, oysaki o hattı görmüyoruz, tam tersi bu hat, Akdeniz plakasının üstünde Anadolu plakasının içinde duruyor ve etkin gözükmüyor. Türkiye’nin deprem hattı; Fethiye, Burdur, Isparta öbürü de Isparta’dan Antalya’ya giden ‘v’ şeklindeki fay hattıdır. Bu bölgedekiler o hattın üzerinde değil, açıklamasını yaptı.
BU DEPREMLER İSTANBUL’U ETKİLER Mİ?
Bodrum Körfezi içinde 6,5 gibi bir sarsıntı potansiyelinin devam ettiğini belirten Üşümezsoy “İstanbul’u etkiler mi dediğimizde, bir ilgisi yok. İstanbul’daki tarihsel depremlere baktığımızda, Marmara’daki fayların kırılmasının, 1999 depreminden evvel olduğunu görürüz. Marmara’da kırılmayan küçük bir bölge var. O bölge de kuzey Marmara’da, Ereğli’de, Kumburgaz civarındaki fay hattında yer alıyor.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar