Dövizi olanlar parasını altına, TL'ye dönüştürsün

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yastığının altında döviz olanlar gelsin parasını altına dönüştürsün, gelsin parasını TL'ye dönüştürsün. Türk lirası, altın değer kazansın." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın en büyük otomotiv ticaret merkezi Otonomi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de nadide eserlerden biri olarak inşa edilen Otonomi'nin, Ankara'ya, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Bu eserin Ankara'ya kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, otomobilin, insanoğlunun enerji kaynağı olarak buharı keşfetmesiyle geliştirilen ve hızla çeşitlendirilen bir araç olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 200 yıldır artan bir şekilde kullanılan otomobilin, önceleri lüks tüketim ürünüyken, zamanla her düzeyden insanın ulaşabileceği, kullanabileceği bir ihtiyaç haline dönüştüğünü vurguladı.

"OTOMOBİL REZERVİMİZ HIZLA YENİLENİYOR"

Otomobil sayısı arttıkça buna bağlı sorunların da büyümeye başladığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Trafik kazalarından otoparklarına, çevre ve gürültü kirliliğinden güvenliğe kadar pek çok alanda ortaya çıkan sorunlarla mücadele ediliyor, edilecek. Her nimetin bir külfeti olduğu gerçeğinden hareketle mücadeleyi yürütüyoruz, yürüteceğiz. Bugün ülkemizde 11 milyondan fazlası otomobil olmak üzere 21 milyona yakın motorlu kara taşıtı bulunuyor. Halen trafikte olan otomobillerin yaklaşık dörtte biri 20 yaşın üzerindedir. Yani artık onlar hurdaya gitmeye namzettir. Otomobil rezervimiz hızla yenileniyor. Yeni otomobil satışında her yıl rekor kırıyoruz. Aynı şekilde gerçi 'ikinci el' diye ifade ediliyor ama ben 'günübirlik otomobil' satışlarına da, burada onlar için de açık otomobil satış alanı hazırlanması hakikaten bu noktada da önemli bir adım olacaktır."

"HALEP ORADAYSA ARŞIN BURADA"

Otonomi'nin, eşine az rastlanan yatırımlardan biri olduğunu belirten Erdoğan, "Ülkemizde artık bunlar gelişmeye başladı, örnek olacak. Otomobil kullanmanın bir cazibesinin olmasının da bunlar birer ispatı olacak. Bunlardan birincisi, vatandaşlarımızın gelir düzeylerinin artıyor olmasıdır. Demek ki artık Türkiye birey olarak zenginleşiyor. Bugünkü Türkiye 14 yıl önceki Türkiye'den üç kat daha zengindir, kim ne derse desin. Halep oradaysa arşın burada. Bir başka ifadeyle bugün herhangi bir vatandaşımızın otomobil alma imkanı geçmişe göre üç kat daha fazladır. Sadece otomobil almak kolaylaşmadı, bu otomobili kullanmak da kolaylaştı." diye konuştu.

Erdoğan, göreve geldikleri 2002'de, Türkiye'de 6 bin kilometre bölünmüş yol olduğunu, bunun üzerine 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerine dikkati çekerek, şu anda Türkiye'de, 24 bin kilometre bölünmüş yol olduğunu söyledi.

Bu durumun şehirler arası yolculuğun hızını, konforunu ve güvenliğini artırdığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hamdolsun şehirlerimizin içinde de Ankara örneğinde olduğu gibi 14 sene önce havalimanı var mıydı? Bir ucube vardı burada vardı ama ondan sonra buraya bu modern havalimanı inşa edildi. Tek gidiş, tek geliş. Bazı yerlerde sadece tekleşen bir Ankara girişi vardı. Türkiye'nin başkentine mi giriyorsun yoksa farklı bir yere mi giriyorsun? Böyle anlaşılıyordu. Ama şimdi bir başkente geldiğini anlıyorsun. Hamdolsun bunu milletçe beraber yaptık. Siz bize güvendiniz, inandınız, biz de size güvendik, inandık ve size layık olmaya çalıştık. Yapılan bu. Ankara bunu yakaladı, İstanbul hamdolsun bunu yakaladı. Bütün şu andaki büyükşehirlerimize bakın. Niye 30 tane büyükşehir yaptık? İşte bundan dolayı. 'Gelişiyoruz' dedik, 'Büyüyoruz' dedik. Öyleyse git Gaziantep'e bunu görürsün, hamdolsun. Git Trabzon'a, Samsun'a bunu görürsün. Git İzmir'e bunu görürsün. Her yer gelişiyor. Manisa'ya git, Denizli'ye git bunu görürsün. Kayseri böyle, Konya böyle."

Tüm ulaşım sektörünün geliştiğini dile getiren Erdoğan, "Bu bir aşk işidir aşk. Derdiniz varsa bunu yaparsınız, aşkınız varsa bunu yaparsınız. Eğer dert yoksa bunu yapamazsınız. Ama siz dertlisiniz, aşkınız var, birilerinin de bu ülkede darbe yapmak gibi bir derdi var. İşte onlar darbe yapmak için yola çıktılar, benim milletim de aşkının, derdinin gereğini, onlara meydanlara çıkarak gösterdi. Allah bu milletten razı olsun. Siz dünyaya örneksiniz. Bunu ispat ettiniz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın, Fetih şiirinden "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın" dizelerini okudu.

"TEĞET GEÇECEK"

Dövizdeki hareketliliğe değinen Erdoğan, "Son günlerde hani bir döviz meselesi çıkardılar, 'Dolar şöyle oldu, böyle oldu' ne olursa olsun. Ben milletime şunu hatırlatıyorum, sevgili milletim, sizleri Allah için seviyorum, yastığının altında döviz olanlar gelsin parasını altına dönüştürsün, gelsin parasını TL'ye dönüştürsün. Türk lirası değer kazansın, altın değer kazansın. Ne lüzumu var, gideceğiz, dövize değer kazandıracağız? Gelin bunu yapın. Bu adımı attığımız sürece birilerinin oyunu da bozulacaktır. Hiç endişe etmeyin, bu oyunu kısa zamanda bozarız. Bundan önce de bunu yaptılar, 2007-2008'de de yaptılar. O zaman ne dedim: 'Teğet geçecek.' Aynı şeyi yine söylüyorum, teğet geçecek."

Çanakkale Köprüsü, Kanal İstanbul projelerini hatırlatan, eğitimde ve sağlıkta gelinen noktaya değinen Erdoğan, şehir hastanelerinin açılışına bu ay başlanacağını, süratle 30 büyükşehirde şehir hastanelerini açarak vatandaşların kapı kapı dolaşmasının önüne geçileceğini ifade etti.

"FAİZİ DÜŞÜRMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK"

Faiz konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faizi düşürmekten başka çare yok diyorum. Yine aynı şeyi söylüyorum. Biz dünyaya bakalım. Amerika'da, Japonya'da, Avrupa'da faiz yüksek mi? Peki ya onlarda bu kadar düşük de, biz niye 14, 15, 16'larda dolaşıyoruz. Biz düşük faizle yatırımcının önünü açacağız. Yüksek faiz finans sektörünü ihya eder. Bunu aynı zamanda kamu bankaları için de söylüyorum." diye konuştu.

Tarihi bir dönüm noktasında verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini, bunun en az Kurtuluş Savaşı kadar önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, "Nasıl Kurtuluş Savaşı'nın ardından yaptığımız tercihler, sonraki bir asırlık dönemimizi biçimlendirdiyse bugünkü tercihlerimiz de önümüzdeki bir asrı şekillendirecektir." dedi.

Türkiye'nin artık "Ya istiklal ya ölüm" noktasında olmadığını, artık istiklal ve istikbalini güçlü kılmanın gayreti içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini Arif Nihat Asya'nın "Dua" şiiriyle bitirdi.

Otonomi'nin tüm Ankaralılara ve otomobil alıcı ve satıcılarına hayırlı olmasını, bol ve bereketli kazançlar getirmesini dileyen Erdoğan, Besmele getirerek, açılışı gerçekleştirdi.

Yorumlar