Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından nasıl bir hukuki süreç yaşanacak?
TBMM’de milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik yasanın kabul edilmesinin ardından nasıl bir süreç yaşanacağı merak konusu…
TBMM’de AK Parti’nin önerisi ile görüşülen dokunulmazlıkların kaldırılması önerisinin kabulünün ardından nasıl bir hukuki süreç yaşanacağı merak ediliyor. Bu konuda özellikle HDP cephesinden yapılan ‘direneceğiz’ açıklamasının ardından hukukun kararı ve süreç daha da önem kazanmış durumda.
AjansHaber’e siyasetin kararının ardından hukuki süreçte yaşanabilecekleri değerlendiren Cesim Parlak, yakalama kararına kadar gidecek sürece dikkat çekti. Parlak, bu gelişmelerin ardından siyaset-yargı tartışmalarının da başlayabileceği uyarısında bulundu.
Avukat Cesim Parlak, AjansHaber’e şu değerlendirmelerde bulundu:
DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASININ ARDINDAN ŞİMDİ NE OLACAK?
Meclis’te 367’nin üzerinde bir oyla kabul edilen dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin yasa tasarısı artık referanduma gerek kalmaksızın Cumhurbaşkanı’nın onaylamasının ardından Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girecek. Yayınlandıktan itibaren 15 gün içinde bütün bu fezlekeler ilgili savcılıklara gidecek. İlgili savcılıklara gittiği andan itibaren normal bir vatandaş gibi soruşturması anlamında aynı prosedür uygulanacak.
YAKALAMA KARARINA GİDEN SÜREÇ
Savcılar bu isimleri ifadeye çağıracak. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre bu isimler şüpheli olacak ve şüphelilerin ifadesi alınmadan da iddianame düzenlenemez. Şüphelinin ifadesinin alınması için de önce davetiye gönderilir. Bu tebliğe rağmen şüpheli gelmezse ikinci aşama olarak zorla getirme için polise yazı gönderilir. Zorla getirme kararına rağmen gelmezlerse bu kez Sulh Ceza Hakimliği’nden ifadeleri alınmak üzere yakalama kararı çıkarılır. Yakalama kararının çıkarılmasının ardından da ifadeleri alınacak.
DAVA SÜRECİ
İfadelerinin alınmasının ardından ikinci bir aşama başlıyor. İfadenin ardından Cumhuriyet Savcısı dosyayı değerlendirir, toplanan delillere bakar, burada dava açmayı gerektirecek nitelikte bir suç işlendiği kanaatine varırsa iddianame düzenlenir ve davayı açar. Eğer ki soruşturma sonucunda dava açmayı gerektiren bir suç işlendiği konusunda kanaat hasıl olmazsa o zaman takipsizlik kararı verir ve dosya düşer. Bu işin bir yönü. Bu şekilde bir gelişme izlenirse konu kapanmış olur.
TUTUKLULUK KARARI
Eğer bu süreçte isnat edilen suçun ağırlığı, niteliği ve şüphelinin delilleri karartacağı şekilde bir durum varsa, Cumhuriyet Savcısı, fezlekeleri olan milletvekilleri ile ilgili olarak (Terör propagandası yapmak, örgüte yardım ve yataklık etmek vb.) tutuklama kararı isteyebilir. Bu da bir ihtimal. Sulh Ceza Hakimliği de aynı kanaati taşırsa tutuklama kararı verilebilir ve yargılama tutuklu devam edebilir.
“TUTUKLU YARGILAMA TEHLİKELİ BOYUT OLABİLİR”
İkinci ihtimal, yani tutuklu yargılama ihtimali işin tehlikeli boyutu olabilir. Türkiye şartlarında bu nitelikteki yargılamaların birçoğu özellikle örgüt propagandası dışındaki, örgüte silah temin etmek, örgüte yardım etmek, suç ve suçluyu övmek gibi suçlamaların çoğunluğu tutuklu yargılama şekilde sürdürülür. Özellikle HDP’li vekillerle ilgili suçlamalar ağırlıklı olarak bu şekilde.
“MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞENLERİN ORANI YÜZDE 5’İ GEÇERSE SEÇİM OLUR”
Yargılama tutuklu devam etmez, tutuksuz da devam etse, tutuklu da devam etse yargılamaların sonunda bir mahkumiyet almaları halinde mevcut durumda Anayasanın 83. ve devam maddelerinde milletvekilliği yeterliliği düşmüş olacaktır. Bu yargılamanın sonucunda bu durum değişebilir. Mahkumiyeti onama kararları Meclis’e sunulduğu taktirde milletvekilliği düşer. Anayasaya göre mevcut milletvekillerinin yüzde 5’inin üzerinde benzer bir durum yaşanırsa o zaman erken seçim gibi, ya da o milletvekillerinden boşalan yerler için bölgesel seçim gibi siyasi gelişmeler ortaya çıkacaktır.
“YARGININ KARARI SİYASETİ DİZAYN ETMİŞ OLACAK”
Yargının vereceği kararlar burada siyaseti yeniden dizayn etmiş olacak. Kartlar yeniden oynanacak, taşlar yeniden yerlerine yerleştirilecek. Burada kim zararlı çıkar, kim karlı çıkar onu bize süreç gösterecek ama milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı andan itibaren işin içine hukuk girdiğinde, hukuk bunların milletvekilliği sıfatına bakmaz. Yargı ‘acaba ben bu kararı verirsem siyaseten sonucu ne olur?’ diye kaygı taşımaz.
“YARGI SİYASET TARTIŞMASI BAŞLAYACAKTIR”
Bu gelişmelerin ardından ortaya çıkacak sonuçta, yargı ve siyaset ilişkisi yeniden tartışmalara neden olacak. Yargı siyaseti dizayn ediyor itirazları gelecek o zaman. Yargı da ‘ben size bunu benim önüme gönderim demedim’ itirazında haklı olarak bulunacak. Siyasetçiler bunu böyle öngördüler. Bu nedenle bu hem hukuksal olarak tutuklanma riskini taşıyor, hem de siyasetin yeniden dizaynı anlamına geliyor.
YARGILAMANIN SÜRESİNİ NE BELİRLEYECEK?
Bu tür suçlarda ifade alma süreci uzun sürebilir. İfadeye çağrılma, zorla getirme ve yakalama kararına kadar bir süre geçebilir. HDP’li vekiller direnç uygulayacaklarını ‘zorla götürülme sürecine kadar bekleyecekerini’ söyledikleri için süreç biraz uzayabilir. Bu siyasetin de rıza göstermesi gereken bir durum. Çünkü burada yargı yazıyı kolluk gücüne gönderecek. Polis teşkilatı da yürütmeye bağlı olduğu için ve burası da siyasi bir alan olduğundan dolayı, siyasetin de burada tavrı belirleyici olacaktır süreçte. Siyaset isterse bu uygulama hızlı sağlanır ve 1 yıl gibi kısa bir sürede bu iş sona erer, tersi durumda ise yıllar alabilir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar