"Diktatör kim sorusu cevap buldu!"
Tuğrul Türkeş’in Başbakan Davutoğlu’nun bakanlık teklifini kabul etmesinin ardından Başkent’te başlayan gerilim giderek tırmanıyor. Art arda gelen açıklamalarla CHP’e AK Parti’ye, MHP Tuğrul Türkeş’e, AK Parti ise MHP’ye yüklendi.
MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklifini kabul etmesinin yankıları devam ediyor. Türkeş'in kararını değerlendiren AK Parti Milletvekili Metin Külünk ‘Türkeş’e yönelik siyasi linç girişimi MHP’de bireyin olmadığının ispatıdır. Bütün bunlar şu soruyu sorduruyor: Diktatör kim? Dolayısıyla Tuğrul Türkeş’e yapılanlar aslında bu sorunun cevabını da vermiş oluyor” sözleriyle MHP’ye yüklendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu ise “Cumhurbaşkanı, Başbakan, AK Parti, böyle bir adım atarlarken diğer partilerin hassasiyetlerine saygılı olmaları gerekirdi” açıklamasıyla AK Parti’yi eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hükümeti kurma görevini alan Davutoğlu, 11 milletvekiline geçici hükümette yer alması için davet göndermişti. Başbakan Davutoğlu'nun bakanlık teklifine ilk ret MHP'li Tanrıkulu'dan gelmişti. Tanrıkulu'nun ardından Tekin Bingöl, Erdoğan Toprak, İlhan Kesici ve Meral Akşener de teklifi reddetmişti. Davutoğlu'nu bakanlık teklifini kabul eden Türkeş'e ise MHP'den sert tepki gemişti.
DİSİPLİN KURULUNA SEVK EDİLDİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim kabinesine giren Tuğrul Türkeş'e tepki gösterdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter'dan yaptığı açıklamada; "Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez. Vatan yürek atışıdır; korkakların eline bırakılamaz" dedi. Tuğrul Türkeş kesin ihraç talebiyle MHP disiplin kuruluna sevkedildi.
Aldığı karar karşısında sert tepkilere maruz kalan Tuğrul Türkeş'in kararını AK Parti Milletvekili Metin Külünk ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu AjansHaber'e değerlendirdi.
AK Parti Milletvekili Metin Külünk
“KAYIP BİR MHP İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Kayıp bir MHP ile karşı karşıyayız. Boşlukta duran bir MHP ile karşı karşıyayız. MHP’nin bilindik, klasik, bu ülkenin menfaatlerini baz alan duruşunun yerini bu ülkenin kaosundan beslenen, bu ülkenin sıkıntılarından beslenen bir MHP’ye terk ettiğini görmek Türk siyaseti açısından üzücü bir tablo.
“MHP’DE AKILLARA ZİYAN İŞLER OLUYOR”
Tuğrul Türkeş’in devletin ve milletin menfaatlerini esas alan duruşundan dolayı bir linç kampanyasına girişilmesi ise ‘MHP’de neler oluyor?’ sorusunu akıllara getirir. MHP’de akıllara ziyan işler oluyor. Merhum Türkeş’in mirasını yiyenler merhum Türkeş’in sorumluluğunu yerine getiren evladına karşı bir linç kampanyası içerisindeler. Bu linç kampanyası o kadar ileri gidiyor ki şahsiyetine tahkir ve tezyife kadar gidiyor. Bu ülkücü hareketin ruhuyla örtüşmez.
“KAPALI KAPILAR ARDINDA YAPILAN İTTİFAKIN DIŞAVURUMUDUR!”
Bu olsa olsa Milliyetçi Hareket Partisi’nin yönetim kademesinin kapalı kapılar ardında kimlerle ittifak ettiğinin dışavurumudur. MHP tabanına son derece saygı duyuyorum. Milliyetçi Hareket partisi tabanı bu milletle ilgili bu topraklarla ilgili büyük rüyayı gören Alparslan’ın, Yavuz’un, Fatih’in anlaşılması noktasında son derece dikkatli ve duyarlı olan bu taban MHP’nin kendinden koparılarak Türkiye’yi demokrasi dışı yöntemlerle yönetmek isteyenlere teslim oluşu karşısında inanıyorum ki ciddi sorgulama halindedirler.
“DİKTATÖR KİM SORUSU CEVAP BULDU”
Tuğrul Türkeş’e yapılan bu linç girişimi MHP’de bireyin olmadığının ispatıdır. Aynı linç girişimini geçmiş yıllarda Sayın Akşener’e karşı da görmüştük. Aynı girişimi genel başkan adayı olduğu için Ümit Özdağ’a da yapıldığını görmüştük. Aynı hali önce aday yapılmayıp sonra da ihraç edilen Sinan Ogan’a da yapıldığını gördük. Bütün bunlar şu soruyu sorduruyor: Diktatör kim? Dolayısıyla Tuğrul Türkeş’e yapılanlar aslında bu sorunun cevabını da vermiş oluyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu
“PARTİ HASSASİYETLERİNE SAYGILI OLMALARI GEREKİRDİ”
Tuğrul Türkeş’in kararıyla ilgili kararları açıklamaları kendi partisi yeteri kadar söylüyor zaten. Cumhurbaşkanı, Başbakan, AK Parti, böyle bir adım atarlarken diğer partilerin hassasiyetlerine saygılı olmaları gerekirdi. Bir parti ben bu geçici hükümete bakan vermeyeceğim diyorsa zorlamamaları gerekirdi. Siyasi ahlakın, siyasi etiğin gereği buydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hükümeti kurma görevini alan Davutoğlu, 11 milletvekiline geçici hükümette yer alması için davet göndermişti. Başbakan Davutoğlu'nun bakanlık teklifine ilk ret MHP'li Tanrıkulu'dan gelmişti. Tanrıkulu'nun ardından Tekin Bingöl, Erdoğan Toprak, İlhan Kesici ve Meral Akşener de teklifi reddetmişti. Davutoğlu'nu bakanlık teklifini kabul eden Türkeş'e ise MHP'den sert tepki gemişti.
DİSİPLİN KURULUNA SEVK EDİLDİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim kabinesine giren Tuğrul Türkeş'e tepki gösterdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter'dan yaptığı açıklamada; "Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez. Vatan yürek atışıdır; korkakların eline bırakılamaz" dedi. Tuğrul Türkeş kesin ihraç talebiyle MHP disiplin kuruluna sevkedildi.
Aldığı karar karşısında sert tepkilere maruz kalan Tuğrul Türkeş'in kararını AK Parti Milletvekili Metin Külünk ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu AjansHaber'e değerlendirdi.
AK Parti Milletvekili Metin Külünk
“KAYIP BİR MHP İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Kayıp bir MHP ile karşı karşıyayız. Boşlukta duran bir MHP ile karşı karşıyayız. MHP’nin bilindik, klasik, bu ülkenin menfaatlerini baz alan duruşunun yerini bu ülkenin kaosundan beslenen, bu ülkenin sıkıntılarından beslenen bir MHP’ye terk ettiğini görmek Türk siyaseti açısından üzücü bir tablo.
“MHP’DE AKILLARA ZİYAN İŞLER OLUYOR”
Tuğrul Türkeş’in devletin ve milletin menfaatlerini esas alan duruşundan dolayı bir linç kampanyasına girişilmesi ise ‘MHP’de neler oluyor?’ sorusunu akıllara getirir. MHP’de akıllara ziyan işler oluyor. Merhum Türkeş’in mirasını yiyenler merhum Türkeş’in sorumluluğunu yerine getiren evladına karşı bir linç kampanyası içerisindeler. Bu linç kampanyası o kadar ileri gidiyor ki şahsiyetine tahkir ve tezyife kadar gidiyor. Bu ülkücü hareketin ruhuyla örtüşmez.
“KAPALI KAPILAR ARDINDA YAPILAN İTTİFAKIN DIŞAVURUMUDUR!”
Bu olsa olsa Milliyetçi Hareket Partisi’nin yönetim kademesinin kapalı kapılar ardında kimlerle ittifak ettiğinin dışavurumudur. MHP tabanına son derece saygı duyuyorum. Milliyetçi Hareket partisi tabanı bu milletle ilgili bu topraklarla ilgili büyük rüyayı gören Alparslan’ın, Yavuz’un, Fatih’in anlaşılması noktasında son derece dikkatli ve duyarlı olan bu taban MHP’nin kendinden koparılarak Türkiye’yi demokrasi dışı yöntemlerle yönetmek isteyenlere teslim oluşu karşısında inanıyorum ki ciddi sorgulama halindedirler.
“DİKTATÖR KİM SORUSU CEVAP BULDU”
Tuğrul Türkeş’e yapılan bu linç girişimi MHP’de bireyin olmadığının ispatıdır. Aynı linç girişimini geçmiş yıllarda Sayın Akşener’e karşı da görmüştük. Aynı girişimi genel başkan adayı olduğu için Ümit Özdağ’a da yapıldığını görmüştük. Aynı hali önce aday yapılmayıp sonra da ihraç edilen Sinan Ogan’a da yapıldığını gördük. Bütün bunlar şu soruyu sorduruyor: Diktatör kim? Dolayısıyla Tuğrul Türkeş’e yapılanlar aslında bu sorunun cevabını da vermiş oluyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu
“PARTİ HASSASİYETLERİNE SAYGILI OLMALARI GEREKİRDİ”
Tuğrul Türkeş’in kararıyla ilgili kararları açıklamaları kendi partisi yeteri kadar söylüyor zaten. Cumhurbaşkanı, Başbakan, AK Parti, böyle bir adım atarlarken diğer partilerin hassasiyetlerine saygılı olmaları gerekirdi. Bir parti ben bu geçici hükümete bakan vermeyeceğim diyorsa zorlamamaları gerekirdi. Siyasi ahlakın, siyasi etiğin gereği buydu.
Yorumlar