Enkaz altından çıkarılanların travmayı atlatabilmesi için psikolojik destek gerekli!

Uzmanlar depremden kurtulanların uzun süre travmayı atlatamayacağını belirtirken, enkaz altından çıkarılanların mutla psikolojik yardıma ihtiyacı olduğu görüşünde. Uzm. Klinik Psikolog Olcay Arslan: "Kurtulanlara "Hayattasın ya", "Her şey düzelecek", "Takma kafanı" gibi cümleler söylemeyin" dedi.

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki depremin yarattığı hasar dünyadaki en büyük doğal afetler arasında yer alırken yaklaşık 13 milyon kişiyi de doğrudan veya dolaylı etkiledi. Depremin 5. Gününde az da olsa enkaz altından canlı çıkarılırken ölü ve yaralı sayısı da her geçen dakika artıyor.

Uzmanlar depremden kurtulanların uzun süre travmayı atlatamayacağını belirtirken, enkaz altından çıkarılanların mutlaka psikolojik yardıma ihtiyacı olduğu görüşünde.

Uzman Klinik Psikolog Olcay Arslan depremin hemen sonrasın yaşanan süreçlerin hayat kurtarma, rehabilitasyon çalışmaları ve yapı hizmetlerinin onarımı olduğunu ancak bunun yanısıra, insanların büyük bir kısmında ciddi ruhsal sorunlar görüldüğünü söyledi.

Görülen psikolojik reaksiyonlar içerisinde korku, kaygı, keder, suçluluk hissiyatı ve öfke gibi duygusal travmaların yer aldığını belirten uzman Psikolog  Arslan “Bunlara ek olarak kişide uyku problemleri, bilişsel tekrarlamalar ve odaklanma sorunları ortaya çıkabilmektedir” dedi.

Yapılması gerekenler neler?

Uzman Klinik Psikolog Olyac Arslan depremden kurtulanların, eğer anlatmak isterse öykülerinin dinlenemesini ısrarla vurgulayıp “sorgulamadan, yargılamadan onları dinleyin. Kişi anlaşıldığını hissettiğinde kendini güvende hisseder ve motivasyon kazanır. Bu da kişinin kendisini yalnız hissetmemesi için oldukça önemlidir. Afet mağdurlarının süreç hakkında doğru bilgiler edinmesi onun hem iyi hem de kötü durumlar ile yüzleşmesini sağlar. Bu sayede mağdurun kişilere ve yardım sürecine olan güven duygusu gelişir.

Yakınları ile iletişim sağlaması veya onlarla bir araya gelmesi oldukça güçlü motivasyon duygusu geliştirir. Geleceğe yönelik yeni planlar yapma, süreci atlatma ve hayata yeniden anlam yüklemesi açısından büyük öneme sahiptir"ifadesini kullandı

Sakın bunları yapmayın

Afet mağdurlarının uzun süreli depresyon yaşamasının normal karşılanması gerektiğinin altını çizen Arslan ikili sohbetlerde veya kalabalık ortamlarda depremden kurtulanlara geçmişi anımsatacak veya önemsizleştirecek konuşmalar yapılmaması önerisinde bulundu. Arslan şunları söyledi:

“Sakın depremzedelere ‘‘Her şey düzelecek’’ veya ‘‘hala hayattasın’’ gibi basit güvencelerde bulunmayın. Kişi bu söylemleri samimiyetsiz bulabilir ve hatta öfke geliştirebilir. Bu yüzden kuracağımız cümlelerin anlamlarını ve varabileceği noktaları iyi analiz ederek aktarmak gerekir.

Yaşadıklarını anlatması veya detay bilgi edinmeye zorlamayın. Kişi henüz olayın şokunda olabilir, yaşananlar ile yüzleşememiş ve sağlıklı paylaşımlarda bulunabilecek ruhsal iyilik durumunda olmayabilir. Onlara zaman tanıyın.

Onlara kendi düşüncelerinizi dikte etmekten kaçının. ‘‘Şu şekilde yap’’ veya ‘‘böyle hissedeceksin’’ gibi cümle yapıları kurmayın. Kişi o sırada sağlıklı düşünemiyor olabilir ve kurduğunuz cümlelere kendi yorumlarını katarak farklı anlamlar çıkarabilir.

Asla tutamayacağınız sözlerde bulunmayın. Bu kişinin sürece ve insanlara olan güvenini sarsar. İnanç, motivasyon ve güven kaybına sebebiyet verir. Onlara gerçekçi sözler verin, yaşanmamış veya bilginiz dahilinde olmayan durumlar hakkında kesin bir dil kullanmayın.

 Ajans Haber - Sami GÖKÇE

 

Yorumlar