Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlim Yayma Ödülleri Takdim Töreni”nde yaptığı konuşmasında, yabancı sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla ahlaki açıdan ciddi bir erozyon hatta yozlaşma yaşandığını görüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da “İlim Yayma Ödülleri Takdim Töreni”nde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

İlim Yayma Ödülleri daha doğrusu 2019'daki ödül törenindeki teklifimizle sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. 2 yılda bir yılda yapılan mükâfat törenimizin üçüncüsü takdim ettiğimiz ilim erbabımızı cani gönülden tebrik ediyorum. Bu yıl Prof. Dr. Aziz Sancar hocamıza özel mükâfat takdim ediyoruz. Gençlerimizin ufuklarının açılmasına yaptığı katkılar için Aziz Sancar hocamıza şükranlarımızı gönderiyoruz.

Tek parti faşizmi döneminde yasakların ve baskıların altında ezilen milletimiz Demokrat Parti iktidarıyla adeta yeniden kendini bulmuştur. İlim Yayma Cemiyetimiz bu uyanışın meyvelerinden biridir. Bu kardeşiniz de bir İlim Yayma meyvesidir. Her ne kadar darbe dönemlerinin ardından cemiyetin çalışmaları bir süre engellenmiş olsa da şartlar düzeldiğinde faaliyetler yeniden hızlanmıştır. Nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere kurulan cemiyetimizin 72. yıldönümünü geride bıraktık. Ülkemizin en önemli manevi kaynaklarından imam hatip okullarının kuruluşunda ve yaşatılmasında cemiyetimizin hayati katkıları olmuştur. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun diyorum. Ebediyete irtihal etmiş büyüklerimizi de Rabbim cennetiyle taltif etsin.

Bir alanda sağlam yetişmenin diğer alanlardaki bilgileri kolayca kavramayı ve kendinizi sürekli geliştirmeyi kolaylaştırdığı gerçektir. Büyüklerimiz bilhassa teknik sahadan gelen öğrenci ve akademisyenler içtimai sahada eksikliklerini kapatmak için Milli Türk Talebe Birliği bünyesinde sosyal bilimler enstitüsü kurmuşlardır. Sebahattin Zaim hocamız asıl ilim payesinin ilim rütbeleri bittikten sonra başlayacağını belirtiyordu. Sahasında otorite olmayan, güzel eserler yazmayan ve güzel halefler yetiştirmeyen ilim adamı ömrü boşa gideceği için bu dünyada vefatından sonra eserleri okunarak, izi takip edilerek amel defteri açık kalamayacağı için de öteki dünyada da zarardadır.

Sabahattin Zaim hocamıza göre izafi gelip geçici bir uğraş olan bilimi değerli kılan sürekli düzeltile düzeltile kendini geliştirmesidir. Kendi alanındaki en önemli 80 kitabın diğerini nakşettiğini belirten hocamız, asıl olanın yaratıcı ile irtibatı kesmeden bunlardan istifade etmek olduğunu söylüyor. Kâinatta söylenmemiş söz olmadığı bu gerçeği bilen ilim adamı telif eser vermekten, kendisini takip edecek öğrenciler yetiştirmekten asla geri duramaz. Ülkemiz bu bakımdan maalesef kurak bir süreçten geçmektedir. Kendi alanında yeni çığırlar açma potansiyele sahip telif eser sayımız bir hayli düşüktür. Tercüme eserler elbette önemlidir; ama bunlar telif eserlerle taçlandırılmadıkça hedeflerimize varmamız mümkün değildir.

Rahmetli Ayhan Songar hocamız insanlar mefhumlarla konuşur, mefhumlar kelimelerle gelişir, kavramlar bozulduğu zaman fikir üretilemez diyor. Biz kendi kavramlarımızı kaybettiğimiz, yenilerini üretemediğimiz için fikir kuraklığı yaşıyoruz. Ne zaman ki ilim insanlarımız yaptıkları çalışmalar, verdikleri eserlerle dünya çapında söz sahibi olurlarsa o zaman kendi kavramlarımızla konuşma ve düşünme imkânı buluruz.

Ülkemizdeki darbeleri, 'Bizim çocuklar başardı' cümlesiyle kendi yöneticilerine işaret ettiği gerçek işte budur. En son örneklerini sosyal kaos boyutuyla Gezi'de, silahlı kalkışma boyutu 15 Temmuz'da hayasız akını Allah'a hamdolsun göğsümüzü siper ederek durdurduk. Çok büyük bedeller ödedik. Ülkemizi üç çeyrek asırdır içinde çırpındığı bataklıktan çıkarmakta başardık. Türkiye artık demokrasi, güvenliği, ekonomi, savunma, diplomasisiyle çok daha hürdür, geleceğine çok daha güvenle bakabilmektedir. Biz siyasi, askeri ve ekonomik olarak güçlendikçe umutlarını bize bağlamış olan dost ve kardeşlerimizin özgüvenleri de arttı. İslam alemi ve Türk dünyasında geçmişe göre olumlu, cesur bir hava vardır. Karabağ'ın işgalden kurtuluşu bu havayı daha da güçlendirmiştir.

Zalim İsrail devletin Batı devletlerinden desteği ile sürdürdüğü Gazze'deki katliamın önüne geçeceğimiz günler de endişe etmeyin Allah'ın izniyle yakındır. Yakaladığımız bu ivmeyi sürdürebilmek için çocuklarımızı medeniyetimize, tarihimize ve kültürümüze uygun şekilde yetiştirme meselesini önceliklerimizin en başına koyma mecburiyetiyle karşı karşıyayız. Bunun yolu da eğitim vasıtasıyla çocuklarımızın maddi ve manevi beslenme kaynaklarını millileştirmekten geçiyor. Devletin görevi bu sürecin önünü açmak ve kolaylaştırmak işinde rol oynamaktır.

Sizin bıraktığınız her boşluğu doldurmak için emperyalist beslemesi nice yapılar hazır bekliyor, dünya siyonizme hazır bekliyor. Onlara bu fırsatı veremeyiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu duygularla ödüllerini takdim ettiğimiz bilim insanlarımızı tebrik ediyorum. Sizleri sevgi, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.

 

Yorumlar