Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Giresun İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu

"Şayet biz iklim değişikliği ile mücadeleye gereken önemi vermezsek çok daha ağır faturalarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şayet biz iklim değişikliği ile mücadeleye gereken önemi vermezsek çok daha ağır faturalarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız." dedi.

Erdoğan, Gümrük Müdürlüğü Kompleksi Fuaye Alanı'nda düzenlenen partisinin Giresun İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kentte bugün 3 bin 500 kişilik spor salonunun açıldığını anımsattı.

Toplantının düzenlendiği salonun küçük olduğu uyarısında bulunan Erdoğan, "Bu toplantıyı Giresun gençliği ile ana kademesiyle, kadın kollarıyla orada yapmamız gerekiyor. Artık AK Parti'yi, bizi böyle yerlere sıkıştırmaya kalkmayın. İnşallah bunun rövanşını yaz başlarında bu büyük salonumuzda yapmamız ve işin hakkını vermemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, kuruluşundan itibaren AK Parti Giresun teşkilatlarında görev alanlara teşekkür etti.

Dereli ilçesinin, 22 Ağustos 2020'de meydana gelen sel felaketinden en fazla zarar gören ilçe olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afet haberini alır almaz devletimizin tüm kurumlarını harekete geçirerek Giresunlu kardeşlerimizin o zor günlerinde, devletlerine en çok ihtiyaç duyduğu kritik anlarda hamdolsun sahipsiz, çaresiz bırakmadık. İlgili bakanlıklarımızın yoğun gayretleri neticesinde Giresunlulara söz verdiğimiz şekilde sel felaketinin yaralarını kısa sürede sarmayı başardık. Bugün de Dereli ve Doğankent'te inşası tamamlanan afet konutları, iş yerleri ve altyapı yatırımlarının açılışlarını gerçekleştirdik. Gidenleri tekrar geri getiremeyeceğimizi elbette biliyoruz. Kayıplarımızın acısı halen içimizi karartmaya devam ediyor ancak afetzede kardeşlerimizin dertlerine derman olabildiğimiz, acılarını bir nebze hafifletebildiğimiz için de kendimizi bahtiyar hissediyoruz. Devletimizin gücünü, büyüklüğünü, kerim vasfını böyle günlerde gösterebildiğimiz için mutluyuz, gururluyuz."

Dereli'den sonra Giresun merkezde de on binlere hitap ettiklerini, yapımı tamamlanan tesislerin açılışını gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, önemli eserlerin Giresun'a kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumları tebrik etti.

- "Çevre konusunda daha fazla hassasiyet göstereceğimize inanıyorum"

Bir taraftan afetlerin izlerini ortadan kaldırırken diğer taraftan da benzer acıların tekrar yaşanmaması için yoğun çaba harcadıklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Devletimizin ilgili kurumları tam bir koordinasyon içinde riskli alanların ve riskli yapıların tespiti için çalışıyor, alınması gereken tedbirler hususunda hem ikazlarını hem de hazırlıklarını sürdürüyor. Nerede bir eksik, hata, sorun varsa hemen oraya müdahale ediliyor. Devletimizin yürüttüğü bu mücadelenin başarılı olması, halkımızın da sürece sahip çıkmasına, samimiyetle destek vermesine bağlıdır. İklim değişikliğinin dünya ile birlikte ülkemizi de etkilediği bir dönemde artık bu meseleyi görmezden gelme lüksümüz yoktur. Şayet biz iklim değişikliği ile mücadeleye gereken önemi vermezsek çok daha ağır faturalarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız. 'Yarın kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikin' buyuran bir peygamberin ümmeti olarak çevre konusunda daha fazla hassasiyet göstereceğimize inanıyorum."

Dertlerinin millet, gayelerinin hizmet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "aşk ile çalışan yorulmaz" inancıyla aziz millete hizmet için gece gündüz demeden koşturduklarını dile getirdi.

Zorlu kış şartlarına rağmen hemen her hafta bir ilin misafiri olduklarını, önceki hafta da Aydın'ı ziyaret ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçen hafta Arnavutluk'a yaptığımız ziyarette, Laç şehrinde depremde evleri yıkılan Arnavut kardeşlerimize konutlarını teslim ettik. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'i, El Salvador Devlet Başkanı Nayip Bukele'yi resmi temaslar yapmak üzere ülkemizde ağırladık. Bu vesileyle ticaretten savunmaya, turizmden eğitime kadar birçok alanda bu ülkelerle iş birliğimizi güçlendirecek pek çok anlaşma imzaladık. Hiçbir engel tanımadan Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye'yi güçlendirmeye, her platformda milletimizin çıkarlarını savunmaya devam ediyoruz."

Erdoğan, terörle mücadeleye değinerek, "Yılmadan, usanmadan 'biz bunların inlerine gireceğiz' dediğimizde, bunların bazıları dalgasını geçiyordu ama şimdi hepsi süt dökmüş kediye döndü. Ülkemizdeki kimi çevreler üzüntüyle belirtmek isterim ki bu gavurların değirmenine su taşımak için adeta birbiriyle yarıştılar." diye konuştu.

CHP'nin başını çektiği bu kesimlerin ülkenin ve milletin felaketi üzerinden kendi çıkarlarını inşa etmenin peşine düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Hamdolsun başaramadılar, başaramayacaklar." diye konuştu.

Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak bunların üzerine gittiklerini ve gitmeye devam edeceklerini belirterek, yaşanılan her hadisenin millete bunların gerçek yüzünü gösterdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dün vesayetin yanında yer alarak demokrasiye ihanet etmişlerdi. Dün terör örgütlerine payandalık yaparak vatanın bütünlüğüne göz dikmişlerdi. Dün darbecilere yancılık yaparak istiklalimizi karartmaya kalkmışlardı. Dün sınır ötesi harekatlarımıza karşı çıkarak bekamıza kastetmişlerdi. Dün ekonomimize yönelik tuzaklara destek vererek aşımıza zehir atmaya niyetlenmişlerdi. Bugün de aynı gaflet, dalalet, ihanet çizgisinde yürümeyi sürdürüyorlar. Yalanla, iftirayla, çarpıtmayla gerçekleri gizleyerek, hakikatleri ters yüz ederek milleti kandıracaklarını sanıyorlar. Halbuki bunlar daha kendi partilerini yönetmekten acizler. Bunlar kendi belediyelerinde şehirlere hizmet vermekten acizler. Bunlar ülkenin milli çıkarlarını içeride ve dışarıda savunmaktan acizler. Bunlar milletin geleceği için en küçük bir hayal kurmaktan, vizyon belirlemekten, proje üretmekten acizler. Çünkü bunlar milletimizin 'ver yiyem, ört yatam, bekle canım çıkmasın' diye tarif ettiği türün mensuplarıdır. İşte bunun için de hiçbir zaman iflah olmamışlardır ve olmayacaklardır. Bunları söylerken yaşadığınız sıkıntıları, yaptığınız fedakarlıkları, altına girdiğiniz yükleri görmezden gelmiyoruz. Tam tersine hepsinin farkındayız, hepsini de yakından takip ediyoruz, hepsinin de çözüm yollarını arıyor, buluyor ve hayata geçiriyoruz."

- "Kuru tekrar istikrara kavuşturduk"

Geçen yıl 20 Aralık'a kadar döviz kurunda yaşanan suni dalgalanmaya değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Önünü nasıl kestiğimizi 20 Aralık itibariyle biliyorsunuz. Önce piyasanın kendi dinamikleri içinde bu dalgalanmanın durulmasını bekledik. Baktık, bu iş milletimize ciddi zararlar verecek bir yere doğru gidiyor hemen tedbirlerimizi aldık, mekanizmalarımızı kurduk ve kuru tekrar istikrara kavuşturduk. Enflasyonun sizlerin üzerinde ciddi bir yük haline dönüştüğünü biliyoruz, görüyoruz. Faizle mücadelemi biliyorsunuz, faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek, daha da düşecek. Asgari ücrette verdiğimiz sözü tuttuk mu? Tuttuk ve 4 bin 250 liraya asgari ücreti çıkardık mı? Çıkardık. Memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanımızı enflasyona ezdirmedik."

Erdoğan, iki büyük hassasiyetleri olduğunu belirterek, "Birincisi ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamaktır. Çünkü can güvenliğiniz yoksa diğer her şey anlamsız hale gelir. İkinci hassasiyetimiz de insanlarımızın geçim kapısını yani istihdamı ayakta tutmak ve sürekli geliştirmektir. Çünkü işiniz varsa, geliriniz varsa, fiyatlar bir parça yükselmiş de olsa hayatınızı sürdürebilir, önünüzü ancak görebilirsiniz. Ama işinizi kaybettiğinizde, fiyatların yüksekliğinin, düşüklüğünün hiçbir önemi kalmıyor. Çünkü geliriniz tamamen kesiliyor." dedi.

- "Bizimle beraber bu yolda yürümelerini istiyorum"

Bu anlayışla ekonomi programını yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme üzerine bina ettiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Döviz kuru istikrara kavuşur, enflasyon düşer, pahalılık ortadan kalkar. Bunların hepsi de gelip geçicidir ama üretimde, istihdamda, ihracatta yakaladığımız başarılar kalıcıdır. Yapılan her yatırım, açılan her üretim ve hizmet tesisi nesiller boyunca ülkemize ve insanlarımıza kazandırmaya devam edecektir. Milletimden bu noktada bizimle beraber bu yolda yürümelerini istiyorum. Nasıl demokrasimizi, güvenliğimizi, altyapımızı, bölgesel ve küresel siyasi gücümüzü iftihar verici bir seviyeye çıkardıysak inşallah yakında ekonomide de benzer bir başarıya hep birlikte imza atacağız.

Ordu, Giresun havalimanı. Hiç aklımızdan geçer miydi burada böyle denizin üzerinde bir havalimanı yapılacak. Şimdi bu havalimanı yapıldı mı? Yapıldı. Samsun-Sarp, bu sahilde böyle bir otoyol yapılacağı aklınızdan geçer miydi? Kim yaptı? Biz. Nerede diğerleri? Onlar laf üretir, biz iş üretiriz. Farkımız bu.

Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeden aldığımız her nefes, içtiğimiz her yudum su, yediğimiz her lokma bize zehirdir. Ne zaman ki ülkemizi bu hedefimize de ulaştıracağız işte o vakit evlatlarımıza 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir ülkeyi gururla teslim edebiliriz."

Erdoğan, bugüne kadarki her mücadelelerinde yanlarında olan Giresun'un bu kutlu yolda desteğini esirgemeyeceğine inandığını ifade etti.

- Toplu açılış

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılışını beraberindeki protokol üyeleri ve çocuklarla kurdele keserek açtı.

Törene, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Nurettin Canikli, Çiğdem Karaaslan ve Ömer İleri katıldı.

"Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz." diyen Erdoğan, kendileri tüm şartları zorlayarak ülkeyi başarıdan başarıya koştururken, muhalefetin içler acısı durumunun göründüğünü söyledi.

Türkiye'nin ekonomiden terörle mücadeleye, sağlıktan savunmaya kadar her cephede tarihinin en kritik mücadelelerini verdiğini belirten Erdoğan, "Bakıyorsunuz muhalefetin tek gündemi kimin nereye hangi sırayla oturacağı. Boy sırasına göre mi, yaş sırasına göre mi, yoksa AK Parti karşısında kim daha fazla seçim kaybetmiş ona göre mi masaya oturacaklarına bir türlü karar veremiyorlar." diye konuştu.

- "Sorsan cumhuriyeti biz kurduk derler"

Erdoğan, Millet İttifakı'nın millete hizmet etme niyetinde ve memlekete eser kazandırma hedefinde olmadığını, Ankara'nın konforunda siyasetçilik oynamaktan, kapalı kapılar ardında kirli pazarlık yapmaktan, altlarına serilen makam koltuklarında siyasi ömürlerini biraz daha uzatmaktan başka hiçbir dertlerinin bulunmadığını ifade etti.

Muhalefet partilerinde milletvekili sıfatı taşıyan ve belediye başkanlığı yapanların hırslarından ve siyasi çıkarlarından başka hiçbir şeyi gözlerinin görmediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletin gönlünü kazanmak ve sıkıntılarına çözüm üretmek yerine siyasi ikballerini yabancı büyükelçiliklerin kapılarında arıyorlar. Kendi ülkesini ve devletini batılı büyükelçiliklere şikayet edecek kadar alçaldılar, küçüldüler, milli onur ve haysiyetlerini kaybettiler. Sorsan Atatürk'ün partisiyiz derler. Sorsan cumhuriyeti biz kurduk derler. Ama bölücü örgütün uzantılarıyla yol yürümekten de çekinmezler. Millete karşı sergiledikleri nobranlıkların, küstahlıkların hiçbirini meclis kürsüsünden kendilerine ayar verenlere yapamazlar.

Bunların siyasetteki en büyük meziyetleri tank namlusunu görünce kaçmak, millet can derdindeyken ellerinde kahve fincanı ile televizyon karşısında keyif çatmaktır. Korkaklık, beceriksizlik, müfterilik, kifayetsiz muhterislik dışında hiçbir özellikleri yok. Nitekim bu tabloyu bizim gibi milletimiz de çok iyi görüyor ve hazıra konma peşine koşan bu tatlı su siyasetçilerine asla yüz vermiyor. Sadece son bir haftada yaşananlara bakmak bile muhalefetin çapını ve tıynetini görmek için kafidir. Hiçbir tahrik, hiçbir hesap ve hiçbir iftira bunları kurtaramayacak. Hiçbir medya kampanyası bunların skandallarının üstünü kapatamayacaktır."

- "Bugünden itibaren çok daha güçlü şekilde çalışacağız"

Erdoğan, 2023'teki genel seçimler ile 2024'deki mahalli idareler seçimlerinin, beceriksizliklerin siyasetten tasfiye edilmesi noktasında milat olacağını aktardı.

Bu kapsamda, asıl sorumluluğun AK Parti teşkilatına düştüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugünden itibaren çok daha güçlü şekilde, daha koordineli, uyumlu, planlı, programlı çalışacağız. Giresun'da kapısını vurmadığımız, misafiri olmadığımız, halini hatırını sormadığımız hane bırakmayacağız. Çarşıda, pazarda ve sokakta insanımızla daha fazla hemhal olacak, hemdert olacak, gönüller kazanmanın, gönüllere girmenin, yeni gönüller fethetmenin mücadelesini vereceğiz. Bize oy versin ya da vermesin bizi desteklesin veya desteklemesin tek tek herkese ulaşacak, gerçekleri onlara anlatacak, başkalarına değil milletin partisi AK Parti'ye inanmalarını isteyecek, onları ikna edeceğiz. Az önce özetlediğim hizmetleri şehrimize ve ülkemize kazandırdığımız projeleri anlatarak hem AK Partili kadroların farkını gösterecek hem de muhalefetin çapsızlığını ve vizyonsuzluğunu ortaya koyacağız. Bunun için siz dava arkadaşlarımdan omuzlarınızdaki yükün bilinciyle temponuzu biraz daha artırmanızı bekliyorum. Sizlere güveniyorum, yürekten inanıyorum."

Kalabalıkla birlikte "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadelerini kullanan Erdoğan, il danışma meclisi toplantısının hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, AK Parti'de kuruluştan bugüne kadar emeği geçen herkese teşekkür etti.

Yorumlar