Çöpteki kağıtta büyük rekabet

Sokaktaki kağıt toplayıcılar ve bu kağıtları alan iş yerlerine ceza verilmesini öngören uygulama Meclis gündemine geldi. Peki, Meclis gündemine gelen bu uygulamanın aslı ne?

Türkiye son günlerde, kağıt toplayan işçilere yönelik ceza uygulamasını tartışıyor. Meclis, kağıt işçilerine yönelik para cezasını da içeren düzenlemeyi 2005 yılında Avrupa Birliği Uyum Yasası kapsamında Kabahatlar Kanunu çerçevesinde çıkardı.

Kanun 2005’ten 2011’e kadar ilk hali ile uygulandı. 2011 yılında ise çevresel görüntü kirliliği, sağlık, çocuk işçiliği vb. gibi sorunların önüne geçmek için yeni düzenlemeler eklendi.  Ancak bu düzenleme Türkiye şartlarında bugüne kadar uygulanamadı. Ta ki 2016 yılına kadar…

Büyük bir rant kapısı olarak da görülen kağıt atık sektörü herkes tarafından bir gelir kazancı oluşturuyor. Bu sektör, işsiz ve geçim sıkıntısı yaşayan kişiler, kapıcılar, firmalar vb. için büyük bir gelir kapısı olarak görülüyor. Türkiye şartlarında sadece ufak bir firma için kağıt sektörünün büyük bira rant kapısı olduğunu dile getiren Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu “ Yılda 1 milyon liradan fazla gelir getirisi var. Bu herkesin iştahını kabartıyor. Kağıt işçilerin hakları sömürülüyor. Uygulama ile işçilerin kağıtları alınıyor veya alınmıyor. Alınsa da çok düşük fiyattan alınıyor.” diye konuştu.

Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu, tartışılan uygulamayla ilgili olarak AjansHaber’e işin aslını anlattı:

“SADECE UYGUNSUZLUK ADI ALTINDA CEZA VAR”

Toplayıcı ya herhangi bir ceza yok, toplandığını satma cezası var. Toplayıcı firmaya ise uygunsuzluk adı altında ceza var. Uygunsuzluk içerisinde firmanın teknik ekipman eksikliği, kağıt toplayıcısından alıcısına kadar ucu açık bir durum var. Dolayısıyla cezayı indirip yükseltebiliyorlar. Kağıt işçisine birebir ceza yok ama işçiler Kabahatler Kanunu’ndan dolayı ceza yiyorlar.  Çevreyi kirletme, uygunsuz görüntü, el arabasını çekmek vb. unsurlar ceza sebeplerini oluşturuyor. Bahsedilen 20 bin liralık cezalar yok.

2011 YILINDA UYGULANMADI

Bakanlık yasayı 2005 yılında Avrupa Birliği Uyum Yasaları gereği çıkarıldığını söylemişti. Avrupa Yasaları uyum gereği çevre yönetmeliği adı altında kanun uygulanıyor. Bu kanun 2005’ten 2011’e kadar olduğu gibi geçerli oluyor ama 2011’de revize ediliyor ve toplayıcıya da çevresel görüntü kirliliği, sağlık, çocuk işçiliğinden vb. yasak getiriliyor. Bu yasada bulunan yasakların uzun olması bazı yasakları da beraberinde getiriyor. Türkiye göz önüne alınarak yasa 2016 yılına kadar esnetiliyor. 2016 yılına kadar kağıt işçi sayısı artıyor. Bu durumda bazı çıkar odaklı grupların boş durmadığını görüyoruz. Bakanlıklara, valiliklere, belediyelere sürekli sunumlarla bunun çok büyük bir sorun olduğu bunu birlikte çözelim demeleriyle birlikte Bakanlıkların mevzuatı uygulamasında da talepleri var.

FİRMALARDA KORKU YARATTI

Firmalar toplayıcısı sayısı arttığı için atığın 2 alıcısı çıkıyor: 1. Atık kağıt toplayıcısı 2.

Firmalar bu rekabetin engellemenin kılıfını sistemli çalışma adı altında yapıyor. Bakanlık yetkilileri bunun böyle olmadığını söylüyor. Ama bizzat bazı firmalarının da görüşlerini de aldıklarını söylüyorlar. Herhangi bir telkinde yasanın uygulanmayacağını belirttiler. Bakanlık uygunsuz firmaları sözde kendi vermiş oldukları lisansları 1 Ocak itibariyle denetlemeye başladı. Firmalar uygunsuzluk yüzünden ceza yemeye başladı. Uygunsuzluk içerisine toplayıcıdan almada var. Bunun cezai bir yaptırım içermesi firmalarda korku yarattı ve kapılarını kapattılar. Bakanlık sözde uygun firmaları denetleyecekken farkında veya değil 500 bin insanın ekmeğiyle oynamış oldu.

Yasa en yukarıdan başlıyor ve en alttaki kağıt işçisine kadar iniyor. Kimse bilmiyor. Kağıt sokağa atılınca herkes talibi oluyor. Firmalar her kağıdı almıyor, almayınca kağıt işçilerine yeni bir alan doğuyor.

“TAM BİR DEĞİŞİKLİK YAPILMAYACAKTIR”

Kesinlikle işçiler buradan mağdur olacak. Lisanslı firmaların bir tüzel kişiliği var ama işçilerin yok. Kanunlar tüzel kişiliklere göre yapılır. Bakanlıkla konuşunca emekçiden yana olduklarını söylediler. Yasada toplu dönüşüm merkezlerinin denetlenmesindeki sayı aratacaktır ama kanunda tam bir değişiklik yapılmayacaktır.

YASA TÜRKİYE İLE UYUŞMUYOR

Devlet sözde kayıt dışı faaliyetin önüne geçmek istiyor. Toplayıcı ve alıcı kadar basit bir şema yok. Kağıt işçisinden tutun, depocusuna,  ara alıcısına, firmalara ve geri dönüşüm firmalarına kadar uzanıyor. Yasa yapılmış ama Türkiye ile uyuşmuyor. Ülkemizde kaynağında ayrıştırılma olmamasından dolayı sorun var. Toplum üzerinden bu bilinç verilmeliydi. Evde maddelerin ayrıştırılması bilinci yok.

YILLIK 1 MİLYON TL KAZANÇ

Firmalar aradakileri kaldırarak kar marjını yükseltmek istiyor. Burada bir hak sömürüsü var. Ankara’da kâğıdın kilosu 30 kuruş, bunun 10 kilosu 30, 100 kilosu 300, 1 tonu 3 bin lira yapıyor. İşçilerin olmadığını düşün firmalar 10 ton atık aldığını düşünelim.  10 ton 3 bin lira hesaplanınca 30 bin lira, 1 ayda 90 bin lira, 1 yılda 1 milyon lira böyle bir kazanç nerede var. Bu sokaktaki çöpün rantı. 

“KAYIT DIŞILIK BİZİM ÖNERİMİZLE ÖNLENECEK”

Yıllardır biz toplayıcı meselesini anlatıyoruz. Bir kontrol meselesi olması gerektiğini söylüyoruz. Kağıt sektörü vurgun alanı oldu. Herkesin ağzının suyunun aktığı bir alan oldu. En son nokta kağıt işçiliği. Biz dedik ki belediyeler ve toplayıcısı arasında diyalog geliştirilsin. Toplayıcı bulunduğu bölge gider pusulasıyla çalıştırılsın. Bu en iyi çözüm değil ama başka bir çözüm yok. Bir ilin çöpleri böylece kayıt altına alınacak ve kayıt dışılık böyle önlenecek. Kağıt işçilerin topladığı atık firmalar tarafından kendi topladıkları belgeler üzerinde gösterilerek devletten bunun parasını alıyorlar.  İşçi bulunduğu bölgedeki lisanslı firmalara entegre edilip hiçbir korku olmada, uygun kıyafetlerle toplaması yönünde model düşünüyoruz. Bizim ufkumuz bu, kanun yapıcı değiliz ancak bunlar geliyor aklımıza. Tartışmaların başladığından itibaren son 15-20 gündür insanların malları elinde duruyor. Kimi firmalar alıyor, kimileri almıyor. Fırsat deyip atığın değeri düşürülüyor.  İşin kayıt dışı olmasından faydalanıyorlar.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar