Çin'in son 3 yılda Uygurlara ait yaklaşık 8 bin 500 dini mekanı yok ettiği iddiası

Çin yönetiminin 2017'den bu yana Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara ait 8 bin 500 civarında cami, türbe ve kutsal sayılan mezarı yok ettiği ileri sürüldü.

New York Times'ta, Avustralya Stratejik Siyaset Enstitüsünün (ASPI) "Kültürel silme" adlı raporundan hareketle yayımlanan haberde, Çin'in Uygurlara ait kutsal mekanlara yönelik kasıtlı yıkım politikası izlediği vurgulandı.

Haberde, “Çinli yetkililer, son yıllarda, bölgedeki Müslümanlar tarafından İslam inancı kültürüne göre korunmuş bir çok cami, türbe ve mezarı kapattı veya yıktı.” ifadesine yer verildi.

Yerel resmi ve sivil kaynaklardan edinilen bilgilerle uydu fotoğrafları üzerinden yapılan incelemeler sonucu 2017’den bu yana, bölgedeki kutsal mekanların yaklaşık üçte birine denk gelen yaklaşık 8 bin 500 dini yapının yıkıldığı, kutsal alanların da silindiği kaydedildi.

Haberde, Uygur müzik ve kültürü üzerine araştırmalar yapan London Üniversitesinden Rachel Harris'in, "Burada gördüğümüz şey, her bakımdan Uygur halkının ve bu toprakların mirası olan kıymetli alanların kasıtlı olarak yok edilmesidir." ifadeleri paylaşıldı.

Avustralya’da yaşayan Uygur öğrenci Mahmudcan Abdurrahim'in de “Kültürümüz yok ediliyor, bu etrafımda aile üyelerimi kaybetmem gibi, bedenimizin bazı parçalarının alınması gibi acı verici.” şeklindeki sözlerine yer verildi.

Çin hükümetinin ise dini yerlerin yaygın bir şekilde yıkılmasıyla ilgili çıkan haberleri "tamamen saçma" şeklinde niteleyerek görmezden geldiği kaydedildi.

Yine ASPI tarafından hazırlanan "Sincan Veri Projesi" adlı raporda da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, 2017'den bu yana "mesleki eğitim merkezi" adı altında bölgede yaşayan insanları yargı kararı olmadan alıkoyduğu 380'den fazla yeni eğitim kampı ve gözaltı merkezi kurulduğu ileri sürülmüştü.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar

Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon kişinin tutulduğu tahmin ediliyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor. Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma taleplerini ise geri çevirdi.

Yorumlar