'CHP, MHP ve HDP birleşebilir ama...'
7 Haziran seçimlerinin olası sonuçlarından birisi de koalisyon dönemi...
Seçimlere bir gün kala sonuçlara dair konuşulan ihtimaller arasında koalisyon da çokça konuşuluyor. Olası koalisyonlar içinde ise özellikle muhalefetin bir araya gelip gelmeyeceği, özellikle de HDP ve MHP'nin birbirlerinin bulunduğu bir koalisyona bakışı merak konusu... Siyaset bilimci Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, seçim sonrası olası koalisyon ortamını AjansHaber'e şöyle değerlendirdi: "MUHALEFET KOALİSYONA ODAKLANDI" - Hangi parti hangi parti ile koalisyon için masaya oturabilir? Bu seçimde muhalefet, Ak Parti’nin tek başına hükümet kuramayacağı bir meclis kompozisyonuna odaklanmış görünüyor. Siyaseti dizayn etmeye meraklı olan oligarşi medyasının da önceliği bu. Onların Kürtlere duydukları ani gelişen aşkın ekonomi politiği de bu. İktidar partisinin hükümet kuracak sayıda milletvekili çıkaramaması için CHP’den HDP’ye kaydırılacak oyun ne kadar olması gerektiğine dair matematiksel hesaplar bile yapılıyor. Muhalefet partileri de ilginç bir yakınlaşma sergiliyor. HDP, dışarıdan destekli bir CHP-MHP koalisyonu için kapıyı açık tutuyor, Demirtaş AKP’ye içeriden veya dışarıdan destek vermeyeceklerini söylüyor. "ANTİ AK PARTİ KOALİSYONLA TÜRKİYE FETRET DEVRİ'NE GİRER" -Türk siyasetini şu anki söylemler üzerinden ele alacak olursak, koalisyon ortamında Türkiye'yi nasıl değerlendirirsiniz? Birbiriyle alakasız, siyasi programları karşıt, ortak yönleri sadece “anti-AKP” olan partilerin oluşturacağı bir koalisyonda Türkiye yeniden bir fetret devrine, o eski istikrarsızlık ve kaos ortamına girebilir. Ak Parti hükümeti hatalar yaptı ama bu hatalar, siyasette vesayet rejiminin onunla gerilediği ve ekonominin onlarla düze çıktığı gerçeğini değiştirmiyor. Bununla beraber tamamlanmış bir süreç değil bu. Sivil asker ilişkileri henüz kalıcı reformlarla güvence altına alınmış değil ve bürokratik devlet sadece geriletilmiş ve bekler durumda. Bu iktidarın alternatifi bir CHP-MHP Koalisyonudur ve o da Çözüm Süreci, anayasal vatandaşlık, sivil-asker ilişkileri ve demokratik anayasa gibi temel konularda onu çok daha geri bir noktadan eleştiriyor. “Az” diye değil, “fazla” diye kızıyor. Bütün bu kavganın gürültünün, öfkeli siyasi tutum ve söylevlerin gölgesinde kalan realitemiz bu. "CHP, MHP VE HDP BİRLEŞEBİLİR AMA..." - Anlamlı bir koalisyon mümkün mü? Böyle bir ortamda “oh nihayet AKP’den kurtulduk” duygusu çok kısa sürer. Sonra gerçekler başlar. CHP ile MHP ve HDP iktidara karşı birleşebilir ama birlikte nasıl bir program oluşturabilirler? Çözüm Süreci’ni HDP yetersiz diye eleştiriyor, MHP ihanet diye. Ak Parti’nin demokratik ve sivil anayasayı gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği tartışılabilir ama CHP ve MHP’nin bir sivil anayasa tahayyülü dahi yok. Ekonomiye dair ölçüsüz vaatlerde ortaklaşmak dışında ne yapacaklarını kestirmek veya ortak bir programa dair bir öngörü yapmak da mümkün değil. Eğer “o olmasın” yerine “ne olsun?” sorusuna odaklanmış olsalardı, anlamlı bir tartışma mümkün olabilirdi. Ama bilinçli bir biçimde bundan kaçındılar; çünkü orada beraberce ifade edebilecekleri ortak bir ekonomik ve siyasi perspektif yok. Şu an öfkeyle hareket edenlerin göremediği gerçek var: Tepkiden hareketle kurulan bir siyasi beraberlikten yapıcı bir hükümet çıkmaz. Özellikle de bu kadar birbirine benzemez güçten. Damdaki Kemancı’da söylendiği gibi, “bir kuş bir balığa aşık olabilir, ama bunlar yuvalarını nereye kurabilir?”
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar