Ömer Döngeloğlu "Chopin çalmak yerine yapılması gereken..."
Şehit cenazelerinde çalınan cenaze marşı İslami değerlere uymadığı için büyük tepki topluyor. Peki, şehit cenazeleri nasıl defnedilmeli?
Şehitlerimizin cenaze törenlerinde çalınan ve Avrupalı ünlü müzisyen Chopin’e ait olan cenaze marşı birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Şehitlerimizin Avrupai bir gelenekle değil İslami değerlere uygun şekilde cenaze merasimlerinin düzenlenmesi gerektiğini her fırsatta dile getiren şehit yakınları ve vatandaşlar şehitlerimizin İslam dinine yakışır bir şekilde tekbirlerle uğurlanması gerektiğini de her fırsatta dile getirdi.
İLK KEZ ŞEHİT MUSTAFA SEZGİN’İN CENAZESİNDE DİLLENDİRİLDİ
Yüksekova’da şehit olan Özel Harekât polisi Mustafa Sezgin’in naaşı uçağa konulurken,silah arkadaşları çalınan Cenaze Marşı’na tepki göstermiş ve hep bir ağızdan tekbir getirerek bandoyu susturmuştu. Türkiye Gaziler Vakfı Başkanı Lokman Aylar da cenazelerde Chopin’in marşını istemediklerini belirterek, “Yabancının ölüm marşı şehitlerimize yakışmıyor. Şehitlerimizi, milletimizin tekbir sesleriyle bestelenen Itri’nin ‘Tekbir’ eseriyle uğurlamak için kampanya başlattık” demişti.
“MEHMET GÖRMEZ “ CHOPİN’İN ‘CENAZE MARŞI’ YERİNE ‘ITRİ’NİN TEKBİRİ’Nİ KULLANALIM”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katıldığı bir televizyon programında cenaze törenlerinde bu şekilde bir marşın kullanılmasının İslami açıdan doğru olmayacağına ve şehitlerimizin tekbirler eşliğinde ahirete uğurlanması gerektiğine dikkat çekmişti.
BAŞBAKAN TALİMAT VERDİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da Strasburg dönüşü konu sorulmuş ve Başbakan’da konuyla ilgili:
"Diyanet İşleri Başkanımız ile bunu konuştuk, bizim de zihnimizde yara olan bir husustur. Başbakanlık Müsteşarımız Kemal Bey’e (Madenoğlu) bu konuda çalışma yapması talimatını verdim, ilgili kurumlarla istişare edilecek. Bu merasimlerin milletimizin duygularına ve inanç dünyasına hitap eder tarza getirilmesi için bir çalışma yapılacak" demişti.
Konuyu AjansHaber’e değerlendiren İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu da şehit cenazelerinde çalınan cenaze marşı da dahil olmak üzere hiçbir müziğin cenaze törenlerinde kullanılmasının doğru olmadığını belirterek bu uygulamanın bir anlamda şehitlerimizin haklarına tecavüz niteliği taşıdığını vurguladı.
Bu uygulamanın kaldırılmasına yönelik atılan adımlar için Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da teşekkür eden Döngeloğlu’nun AjansHaber’e yaptığı değerlendirme şu şekilde:
İSLAMİ AÇIDAN UYGUN DEĞİL
İbadetlerin başında önünde bu tür müzikal melodilerin kullanılması zaten İslamiyet açısından doğru ve uygun değildir. Chopin’in ve ya bir başkasının hatta halk müziği sanat müziği de dahil olmak üzere hiçbir müziğin kullanılması hoş bir durum değildir. Bizim inancımız ve Peygamber Efendimiz’in sünneti seniyesine uygun olan da şehitlerimizin cenazeleri başta olmak üzere tüm cenaze törenlerinde herhangi bir müziğin kullanılmamasıdır.
“CHOPİN ÇALMAK YERİNE YAPILMASI GEREKEN…”
Şehitlerimiz için yapılması gereken mümkün olduğunca yüksek katılımla, bir ibadet olan ve şehitlerimize de manevi anlamda katkı sağlayacak olan cenaze namazlarına iştirak etmek olacaktır.
BAŞBAKAN’IMIZA VERDİĞİ TALİMAT NEDENİYLE YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM
Bu konuda Diyanet İşleri Başkanımızın tavrını sonuna kadar destekliyorum. Ayrıca Sayın Başbakan’ımıza da verdiği talimat için gerçekten gönülden teşekkür ederim. Atılan bu adımlar ve sergilenen tavır İslam adına takınılması gereken tavır ve atılması gereken adımdır.
EĞER AMAÇ HÜZÜNLENMEKSE, TEFEKKÜRSE ALLAH’IN İSİMLERİ BİZE YETER
Cenaze namazlarında müzikle falan hüzünlenmeye gerek yok. Bunlar yapay şeylerdir. Eğer amaç hüzünlenmek ve Allah’ı tefekkür etmekse yine Allah’ın isimleri bize yeter. Şehitlerimiz de Allah huzurunda diridirler zaten hangi şehit bu uygulamayı ister? Şehitlerimizin hakkına da ayrıca bir tecavüz söz konusu olur.
ŞEHİT EMANETLERİ İÇİN EVİNDE MÜZE KURDU
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar