Dolmabahçe Sarayına gelince, burada hazırlıklar erkence başlamıştı. Büyük ölünün son ihtiram nöbetini bekleyen yaverleri ve dostları, büyük üniformalı subaylar, vali ve belediye reisi, bu hazırlıklara nezaret ediyorlardı. Sarayın büyük kapısı önünde yüzlerce çelenk var. Dolmabahçe`nin ağaçlı caddesi iki sıra çelenklerle bir çiçek sergisi halinde.
İçerde merasim başlamadan, ailesinin talebi ile büyük ölünün namazı kılınmak suretiyle hususi merasim yapılıyor. Tekbir Türkçe verilmiş, namazı İslam Tedkikleri Enstitüsü Direktörü Ordinaryüs Profesör Şerafeddin Yaltkaya tarafından kıldırılmıştır.
Cenazeyi taşıyacak top arabası saat sekizi çeyrek geçe merasim salonunun mermer basamaklı medhaline yanaşıyor. Arabaya üç çift siyah katana koşulu. Başta gözleri ağlamaktan kızarmış başvekil Celal Bayar olduğu halde generaller, katibi umumileri ve yaverleri hep orada."
Atatürk`ün naaşı Gülhane Parkı`nın ardından torpidoya alınarak "Yavuz" zırhlısına konuldu. İzmit`te özel bir trene nakledilen cenaze, yol boyunca Ata`larına son saygı görevi yapan vatandaşların yüreklerinde derin acılar bırakarak 20 Kasım 1938`de Ankara`ya getirildi.