'Batı bir destek verecekse, Ortadoğu halklarına versin'
Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, “İttihadiyye Olayları” olarak bilinen davada 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararı AjansHaber’e değerlendiren Prof. Hacısalihoğlu, ‘Zaten beklenen bir şeydi. Bir maskeli balo bir tiyatro sahnesiydi’ dedi.
Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan ve 3 Temmuz 2013 tarihinde askeri darbe ile iktidardan düşürülen Muhammed Mursi’ye hakkında açılmış olan davalardan ilk kez ceza verildi. Mursi, “İttihadiyye Olayları” olarak bilinen ve 2012 yılında meydana gelen olaylarla ilgili olarak yargılandığı davada 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mursi’ye yönelik verilen kararı ve son dönemdeki Mısır-Batı yakınlaşmasını AjansHaber’e değerlendiren, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi-İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, ‘Mısır’da bir fırsat verilmiş olsaydı, demokrasi adına kulvar yapılsaydı, bir umut doğuyordu.’ dedi.
Mısır’ın Batı ile yakınlaşmasına ilişkin olarak da bölgede, ‘İsrail’in devre dışı kalması, onun yerine Mısır’ın gelmesi, ABD-Mısır ilişkisinin İsrail-ABD ilişkisinin alternatifi olması gibi bir durum olmaz.’ diyen Hacısalihoğlu, gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“ABD-MISIR İLİŞKİSİ ABD-İSRAİL İLİŞKİSİNİN ALTERNATİFİ OLMAZ”
İsrail’in devre dışı kalması, onun yerine Mısır’ın gelmesi, ABD-Mısır ilişkisinin İsrail-ABD ilişkisinin alternatifi olması gibi bir durum olmaz. ABD’nin Mısır’la olan yeni dönem ilişkisi yine mevcut İsrail-Amerika ilişkisi içerisinde konumlanacak bir ilişki olarak değerlendirilmelidir. Millet iradesine karşı olarak gösterilen tarafta saf tutanlar ve darbeyi destekleyenler arasında ABD’de, İsrail de vardı. Suudi Arabistan vardı, Esed vardı hatta sessiz kalarak İran da vardı.
“KİMİN GİDECEĞİ YA DA KALACAĞI DEĞİL, ALTERNATİFİN KİM OLACAĞI TEMEL SORU”
Bütün bu aktörler açısından bakıldığında bölgede esas itibariyle kimin gideceği ya da kimin kalacağı değil, ondan sonrası, alternatifinin kim olacağı sorusu temel soru. Suriye’de Esed için de geçerli, nitekim Mısır’daki durum için de geçerli bu. Kontrol edilemez kaygısı taşınan ve bunu güvenlik sorununa dönüştüren stratejik bakış, sonuçta bunun nasıl olması gerektiğini önemsemiyor, (Askeri darbe, vs.) kendi çıkarlarını önemsiyor. Nitekim Mısır’da olan da bunun bir yansımasıdır.
“MISIR’DA FIRSAT VERİLMİŞ OLSAYDI…”
Mısır’da bir fırsat verilmiş olsaydı, demokrasi adına kulvar yapılsaydı, bir umut doğuyordu. Hak, adalet temelinde olduğu kesin olan bir İslam anlayışıyla İslam’ın da demokrasinin de pekala birlikte olabilmesinin bir zemini oluşuyordu ama bu zeminin önü kesildi. Sabır hiç gösterilmedi. Demokrasi, süreç ister, sabır ve kurumsallaşma ister. Kurumsallaşmayan yapılardan kalıcı bir demokrasi çıkmaz. Dolayısıyla bütün bunlar için hiç sabır gösterilmedi.
“İHVAN’IN DA EKSİKLERİ OLMUŞ OLABİLİRDİ AMA…”
İhvan’ın da bir takım eksikleri olmuş olabilirdi ama bu onları düzeltmeye, katkı sunmaya dönüşmeden büyük bir dalga ile önü kesildi ve darbeye dönüştü. Bu yine bir anlamda İslam coğrafyasını baskıya, bir anlamda gelecek umutları besleyen gençliğin umutlarının söndürülmesine, demokrasi, hak ve adalet arayışının geri plana itilmesine yol açtı.
“BATI BİR DESTEK VERECEKSE, ORTADOĞU HALKLARINA VERSİN”
Batı bir destek verecekse, Ortadoğu halklarına, milletlerine vermeli. Baskıcı rejimlere, totaliter yapılara değil, o ülkelerin milletlerine ve halklarına verilmeli destek. Bugün Mursi’ye verilen karar da bunun bir yansımasıdır. Zaten beklenen bir şeydi. Bir maskeli balo bir tiyatro sahnesiydi. Meşruiyetini halktan almayan hiçbir yapının adalet teslim etmesi ve sunması beklenemez.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Mursi’ye yönelik verilen kararı ve son dönemdeki Mısır-Batı yakınlaşmasını AjansHaber’e değerlendiren, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi-İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, ‘Mısır’da bir fırsat verilmiş olsaydı, demokrasi adına kulvar yapılsaydı, bir umut doğuyordu.’ dedi.
Mısır’ın Batı ile yakınlaşmasına ilişkin olarak da bölgede, ‘İsrail’in devre dışı kalması, onun yerine Mısır’ın gelmesi, ABD-Mısır ilişkisinin İsrail-ABD ilişkisinin alternatifi olması gibi bir durum olmaz.’ diyen Hacısalihoğlu, gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“ABD-MISIR İLİŞKİSİ ABD-İSRAİL İLİŞKİSİNİN ALTERNATİFİ OLMAZ”
İsrail’in devre dışı kalması, onun yerine Mısır’ın gelmesi, ABD-Mısır ilişkisinin İsrail-ABD ilişkisinin alternatifi olması gibi bir durum olmaz. ABD’nin Mısır’la olan yeni dönem ilişkisi yine mevcut İsrail-Amerika ilişkisi içerisinde konumlanacak bir ilişki olarak değerlendirilmelidir. Millet iradesine karşı olarak gösterilen tarafta saf tutanlar ve darbeyi destekleyenler arasında ABD’de, İsrail de vardı. Suudi Arabistan vardı, Esed vardı hatta sessiz kalarak İran da vardı.
“KİMİN GİDECEĞİ YA DA KALACAĞI DEĞİL, ALTERNATİFİN KİM OLACAĞI TEMEL SORU”
Bütün bu aktörler açısından bakıldığında bölgede esas itibariyle kimin gideceği ya da kimin kalacağı değil, ondan sonrası, alternatifinin kim olacağı sorusu temel soru. Suriye’de Esed için de geçerli, nitekim Mısır’daki durum için de geçerli bu. Kontrol edilemez kaygısı taşınan ve bunu güvenlik sorununa dönüştüren stratejik bakış, sonuçta bunun nasıl olması gerektiğini önemsemiyor, (Askeri darbe, vs.) kendi çıkarlarını önemsiyor. Nitekim Mısır’da olan da bunun bir yansımasıdır.
“MISIR’DA FIRSAT VERİLMİŞ OLSAYDI…”
Mısır’da bir fırsat verilmiş olsaydı, demokrasi adına kulvar yapılsaydı, bir umut doğuyordu. Hak, adalet temelinde olduğu kesin olan bir İslam anlayışıyla İslam’ın da demokrasinin de pekala birlikte olabilmesinin bir zemini oluşuyordu ama bu zeminin önü kesildi. Sabır hiç gösterilmedi. Demokrasi, süreç ister, sabır ve kurumsallaşma ister. Kurumsallaşmayan yapılardan kalıcı bir demokrasi çıkmaz. Dolayısıyla bütün bunlar için hiç sabır gösterilmedi.
“İHVAN’IN DA EKSİKLERİ OLMUŞ OLABİLİRDİ AMA…”
İhvan’ın da bir takım eksikleri olmuş olabilirdi ama bu onları düzeltmeye, katkı sunmaya dönüşmeden büyük bir dalga ile önü kesildi ve darbeye dönüştü. Bu yine bir anlamda İslam coğrafyasını baskıya, bir anlamda gelecek umutları besleyen gençliğin umutlarının söndürülmesine, demokrasi, hak ve adalet arayışının geri plana itilmesine yol açtı.
“BATI BİR DESTEK VERECEKSE, ORTADOĞU HALKLARINA VERSİN”
Batı bir destek verecekse, Ortadoğu halklarına, milletlerine vermeli. Baskıcı rejimlere, totaliter yapılara değil, o ülkelerin milletlerine ve halklarına verilmeli destek. Bugün Mursi’ye verilen karar da bunun bir yansımasıdır. Zaten beklenen bir şeydi. Bir maskeli balo bir tiyatro sahnesiydi. Meşruiyetini halktan almayan hiçbir yapının adalet teslim etmesi ve sunması beklenemez.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar