Kurtulmuş: Netanyahu ve çetesi, arkasındaki destekleri kaybediyor

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’deki bir salonda, sivil toplum kuruluşları, iş insanları ve kanaat önderleriyle bir araya geldiği iftar programında açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş, Sultanbeyli’deki bir salonda, sivil toplum kuruluşları, iş insanları ve kanaat önderleriyle bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, Sultanbeyli’deki vatandaşlarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ramazanın hayırlı olmasını diledi.

Ramazan sofralarında dünyanın dört bir yanındaki Müslümanları da hatırladıklarını ifade eden Kurtulmuş, yiyecek ekmeği, içecek suyu olmayan, hatta sofralarına emniyet içerisinde oturamayan yüz milyonlarca Müslümanın varlığının herkesin yüreğini burktuğunu söyledi.

Kurtulmuş, “Bu vesileyle, bu iftar sofrasında da Gazze’nin direnişçi halkını, Gazze'nin insanlarını saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz. Onlara Cenab-ı Allah'ın katından görünmez ordularıyla nusret indirmesini temenni ediyoruz. İnsanlık dersi veren Gazze'nin bütün halkına, Cenab-ı Allah'tan ve insanlıktan destek bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye olarak dünyanın en önemli çatışma, gerilim alanlarının tam merkezinde olunduğunu belirtti.

Kendilerinden başkasına bu dünyayı bir şekilde dar etmek için ortaya çıkan güçlerin, dünyayı süratle üçüncü dünya savaşına doğru sürüklediğini ifade eden Kurtulmuş, altı aya yaklaşan bir süre içerisinde Gazze'de yaşananların, modern zamanlarda karşılaşılan en büyük insani kıyım ve katliam olduğunu belirtti.

Gazze’de bir soykırım yaşandığını, insanlığın da buna karşı seyirci kaldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Aynı şekilde Rusya-Ukrayna arasında devam eden, yüz binlerce insanın öldüğü, şehirlerin yakıldığı bu savaş sırasında, en son Moskova'daki terör saldırısıyla birlikte meselenin yeni bir boyuta taşınmak üzere olduğunu görüyoruz. Karadeniz'de, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Doğu Akdeniz'de, Orta Doğu'da merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada gerçekten büyük gerilimlerin, büyük çatışmaların olduğuna şahidiz.

Türkiye olarak bu coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmak zorundayız. Ekonomik, siyasi bütün alanlarda güçlü olmak, savunma sanayinde güçlü olmak zorundayız. Ama hepsinden önemlisi millet olarak birlik, beraberlik içerisinde, sosyal dayanışmamızı tam manasıyla gerçekleştirmiş ve bir kardeş millet olarak hep beraber hareket eden, 85 milyon olarak dünyaya karşı sağlıklı bir duruş sergilemek mecburiyetindeyiz. Ayrılığı gayrılığı, aramızdaki farklılıkları bir şekilde ayrılık vesilesi kılarak değil, bunları bir zenginlik vesilesi olarak görüp milli hassasiyetlerimiz etrafında bütünleşmek mecburiyetindeyiz.

Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur. Onun için biz güç kuvvet derken, Cumhuriyetimizin ikinci asrını sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin yüzyılı haline getirelim derken kastettiğimiz budur. Tam manasıyla her alanda güçlü olan bir Türkiye, güvenlik ve istikrar içerisinde yoluna devam eden bir Türkiye... Türkiye olarak sağladığımız bu güvenlik ve istikrar iklimini daha kuvvetlendirerek devam ettireceğiz.”

Sultanbeyli'nin her zaman Türkiye'nin manevi iklimine sahip olduğunu, Anadolu irfanını bütünüyle bugün de zengin bir şekilde taşıdığını, Türkiye'nin birliğinin, dirliğinin sembolü olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bu özelliğimizle Türkiye'nin istikrarlı yürüyüşüne sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. Türkiye'nin güvenlik içerisinde daha güçlü yarınlara doğru ilerlemesi için var gücünüzle destek vereceğinizden hiç şüphemiz yoktur.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin bu bölgede güçlü durmasının, bölgedeki sorunların çözülebilmesi için bir avantaj ve gerekli bir durum olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin Gazze diplomasisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde Türkiye’nin ilk günden itibaren Gazze meselesinin çözülebilmesi için büyük bir mücadele verdiğini belirten Kurtulmuş, yapılan bütün temaslardaki ana konunun acil ateşkes, insani yardımın Gazze’ye ulaştırılması olduğunu bildirdi.

Kurtulmuş, İsrail’in, Netanyahu ve çetesinin durdurulmasının uluslararası alanda en çok mücadele verdikleri konunun başında geldiğini söyledi.

Kendisinin de bu sürede 100’ün üzerinde meclis başkanı, hükümet başkanı ve devlet başkanıyla görüşmeler yaptığını, altı uluslararası toplantıya katıldıklarını, çok sayıda ikili görüşme yaptığını aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

 “Bütün bu görüşmelerimizde Türkiye’nin, barış perspektifini, bu coğrafyanın selamet içerisinde olması için ortaya koyduğu fikirleri hep muhataplarımıza anlattık. Özellikle Gazze diplomasisi diyebileceğimiz; Gazze’nin durumunun iyileştirilmesi, oradaki baskıların ortadan kaldırılması için var gücümüzle mücadele ettik. Ancak öyle görünüyor ki Netanyahu ve çetesi bundan sonra bu konuyla ilgili olarak arkasına aldıkları destekleri yavaş yavaş kaybediyor. Bundan sonra yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemde Türkiye’nin öncülüğüne ihtiyaç vardır. Türkiye olarak yeryüzünde yeni bir düzenin kurulabilmesi, yeni bir siyasal sistemin kurulabilmesi için mücadele etmeye mecburuz. 'Dünya 5'ten büyüktür' derken laf olsun diye, başkalarına ayar vermek için bu sözü söylemiyoruz. Bu dünya, bu şekliyle devam etmez."

“Türkiye çok mesafe almıştır ama daha gideceğimiz çok yol var”

Birleşmiş Milletler'de, neredeyse milletlerin çoğunluğunun İsrail'in karşısında yer almasına rağmen başta Amerika olmak üzere bazı devletlerin Siyonist rejime destek olduğu için hiçbir sonuç alınamadığını aktaran Kurtulmuş, "En son Amerika, dünya kamuoyundan ve özellikle kendi kamuoyundan çekindiği için çekimser kaldı. Mahcup bir şekilde, ‘Bu konuda benim fikrim yok' dedi. Aslında sadece kendisini, Netanyahu ve çetesinin işlediği insanlık suçlarından uzak tutmak için bu manevrayı yapıyor. Ama bu bile bir adımdır. Ama yeter ki sonuç alalım." diye konuştu.

Kurtulmuş, dünyada zalime 'Dur' diyecek, mani olacak bir sistemin kurulmasının şart olduğunu belirterek, “Bunun için de Türkiye, Allah'ın izniyle öncülük yapacaktır." dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, bölgedeki hem İsrail'in Gazze’deki zulmünün ve katliamının sona erdirilmesi hem de diğer bölgelerdeki çatışmaların sona erdirilmesinin bütün insanlığın hayrına olacağını söyledi.

Barışa, adalete, hakkaniyete ve insanlığa dayalı güçlü bir küresel sisteme ihtiyaç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “bütün devletlerin egemen eşitliği” ve “insanların yaratılışta eşitliği prensibi”nin dünyada mutlaka sağlanması gerektiğini vurguladı.

Gelecek dönemde Türkiye'nin öncelikli meselesinin güvenlik ve istikrar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Türkiye çok mesafe almıştır ama daha gideceğimiz çok yol var. Bu mesafeyi de hep birlikte yürüyeceğiz. Güçlü bir şekilde, cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, milli hedefler istikametinde kenetlenerek, küresel ölçekte ortaya koyduğu hedeflerine de inşallah ulaşacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar