“Avrupa Gladyosu’nun tasfiye edilemediği görülüyor”

Fransa’nın başkenti Paris’te meydana gelen saldırıların ardından bunun doğurabileceği sonuçlar, saldırının amaçları üzerinden tartışılıyor.

Saldırının G-20’den hemen bir gün önce olması da analizleri bu yöne itiyor. Zamanlamanın bu anlamda da manidar olduğunun  altını çizen Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, olayın bütün dengeleri değiştireceğini söyledi.

Olayın arkasında Avrupa Gladyosu’na işaret eden Orakoğlu, algı operasyonlarının da devreye sokulduğunun altını çizdi.

Bülent Orakoğlu şu değerlendirmelerde bulundu:

“ZAMANLAMASI ÇOK MANİDAR”

Bu terör saldırısının zamanlaması çok manidar, çünkü G-20 toplantısı Türkiye’de yapılacak. 1 Kasım seçiminden sonra millet AK Parti’ye ve Sayın Cumhurbaşkanı’na teveccüh göstererek, Türkiye’deki terör sorununu, Ortadoğu üzerinden Türkiye’ye gelen PKK koridoru başta olmak üzere, Suriye’deki sorunun çözülmesi adına ciddi bir yetki vermiştir. G-20 zirvesinin ev sahipliğini Türkiye’nin yapması önemli bir olaydır, Türkiye buna çok ciddi hazırlanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı veya ekip içerisinde yer alan görevliler, bu zirvede hem terör konusunun konuşulacağını ve Suriye’deki kara harekatıyla ilgili sorunların konuşulacağı söylenmişti.

“OLAY BÜTÜN DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK”

Bana göre bu olay, bütün dengeleri değiştirecek gibi gözüküyor. Bu saldırı, Suriye’de barış istemeyen güçlerin yapmış olduğu bir saldırıdır. Charlie Hebdo saldırısı da kritik bir zaman da yapılmıştı. Charlie Hebdo saldırısından sonra en çok mağdur olanlar, Müslümanlar olmuştu. O saldırıyla birlikte de şöyle bir şey olmuştu; Fransa’ya ve Hollande’a bir mesaj verilmişti. Filistin Devleti konusunu Avrupa Birliği ülkeleri tanımaya başlamıştı.  Hollande; ‘Esed’in kendi vatandaşlarına karşı kimyasal silah kullanması karşısında, Suriye’ye kara harekatı yapmamız lazımdı.’ açıklaması yapmıştı. Türkiye’nin tercihlerini en çok destekleyen ülkelerden bir tanesi, Fransa’dır.

“AVRUPA GLADYOSU’NUN TASFİYE EDİLEMEDİĞİ GÖRÜLÜYOR”

Bu saldırıyı yapan örgüt DAEŞ’se, geçmiş dönemde AB ülkeleri bir toplantı yapmıştı. Bu toplantının konusu Avrupa Gladyosu’ydu. Tahmin ediyorum İtalya temsilcisiydi, o toplantıda ‘Biz Avrupa devletleri olarak bir tarafta hukuk devleti, bir tarafta gladyo devletini idare edemeyiz, gladyoyu tasfiye etmemiz gerekir.’ demişlerdi ve gladyoyu tasfiye etmişlerdi ancak tasfiye edilmediği görülüyor. Bu Avrupa gladyosunun faaliyetlerinin ortaya çıkması üzerine şu stratejiye dönüldüğü görülüyor; 134 ülkeden Suriye’de DAEŞ kamplarına katılıp geri dönen savaşçılar var. Bunların hepsi o ülkelerde yaşayan, Müslüman olduğu iddia ediliyor ama Müslümanlığı en uç seviyede yaşayan insanlar. Gençler, maceraperestler ve cihadçılar. Bu unsurlar gladyo yapan insanlar tarafından kullanılıyor gibi geliyor bana. Mesela Suriye’de bugüne kadar ayakta durmasının bu şekilde Avrupa’yı dolaylı olarak, Suriye’de El Kaide benzeri unsurların ele geçirdiği iddiasında bulunulmuştu, ondan sonra ABD ve Avrupa bu sürece böyle bakmıştı.

“CHARLIE HEBDO’DA MAĞDUR OLANLAR MÜSLÜMANLAR OLMUŞTU”

134 ülkeden Suriye’ye giden yabancı savaşçıları DAEŞ kamplarına götüren muazzam bir organizasyon var, bunun içinde herkes var. Türkiye DAEŞ’le işbirliği yapmakla suçlandı ama Türkiye yok bunun içinde. Kanada ajanlarının yakalanması da, küresel güçlerin ciddi bir sistem kurduklarını gösteriyor. Bu saldırının arkasında DAEŞ varsa, geçmişteki Charlie Hebdo saldırısı sonrasında İslamafobi artmıştı. Netanyahu bu Charlie Hebdo saldırısında ölenlerin cenazesine katılmış ve çok büyük bir tepki görmüştü ama o saldırıda en mağdur olanlar Müslümanlar olmuştu.

“ALGI OPERASYONLARI DEVREYE SOKULDU”

Küresel güçlerle mücadelede en önemli etken kamuoyunun desteği olarak gözüküyor. Bu nedenle algı operasyonları bu süreçte devreye sokuldu. Türkiye ve Suriye üzerindeki güvenli bölge kurulmasına yönelik bir saldırı da olabilir diye düşünüyorum. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande G-20’ye katılamacağını söyledi. Liderlerin kendilerinin gelmesi tabi çok önemli bir etkendir. 1 Kasım sonrasında Türkiye’nin hem Ortadoğu’da, hem Suriye’de eli çok güçlenmişti. Türkiye’nin tezleri de çok güçlenmişti. Suriye’de konuşulacak en önemli konulardan bir tanesi de sığınmacılardı. Türkiye 2 buçuk milyon sığınmacı aldı. Türkiye çok kritik bir ülke haline gelmişti. G-20’de, Suriye’deki DAEŞ’e yapılan hava harekatı sonrasında, kara harekatı konusunda da ciddi bir karar alınacaktı. Fransa’da, Türkiye’nin çok büyük destekçisi olacaktı. Terör dediğimiz olay böyle bir olay, biz daha dün Ankara’daki terör saldırısını konuşurken şimdi Paris’teki terör saldırısını konuşuyoruz.

“SURİYE SAVAŞINI KAZANANLAR YENİ DÜNYA DÜZENİNİ KURACAKLAR”

Daha önce Charlie Hebdo saldırısı için Avrupa’nın 11 Eylül’ü benzetmesi yapılmıştı ama bence bu saldırının Avrupa’nın 11 Eylül’ü olarak adlandırılması lazım.  Ciddi bir şekilde AB ülkeleri bu saldırıyla, bir yere getirilmeye çalışılıyor. Bu adresin de Suriye olduğunu düşünüyorum. Suriye’de barış istemeyen, Suriye’de Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen bir takım üst güçlerin yine devreye girmesiyle AB üzerinden mesaj verdiği anlaşılıyor. Suriye savaşını kazananlar, yeni dünya düzenini yeniden kuracaklar. Bütün oyunlar gözüktüğü gibi Suriye üzerine oynanıyor. Bu saldırıdan yine korkarım ki Müslümanlar çok ciddi anlamda zararlı çıkacaklar.

FARKLI DÜŞÜNCELER VAR

Bu saldırıda çok ciddi anlamda zafiyet olduğu da gözüküyor. Türkiye’de en ufak bir olayda güvenlik güçlerini zaaf içerisinde göstermek amacıyla bir algı operasyonu yapılıyordu. AB’nin özel bir istihbarat birimi var. Bütün ülkeler buna dahilken, Fransa-Almanya maçı varken, burada milli ülkelerin ortak istihbarat birimlerinin bilgi alamaması, çok ciddi anlamda istihbarat açığından öte bu işe bir takım daha farklı düşünceler olduğu geliyor.

İSLAMAFOBİ ORTAYA ATILACAK

Bu saldırıyı DAEŞ’in yaptığı ortaya çıkarsa, çok ciddi bir şekilde İslamafobi ortaya atılacak. Türkiye güvenli bölge kurma meselesinde AB’yle görüşecekti. Güvenli bölge çok ciddi anlamda Türkiye’ye destek verileceği bilgilerini alıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı gece çok güzel bir açıklama yaptı. Terör olaylarında dünya ülkelerinde mutabakat olmadığı söyledi, doğruydu. Bir ülkeye terör örgütü olan bir takım unsurlar, diğer ülkede olmuyor. Ortadoğu ve Suriye üzerinde ciddi bir oyun oynuyorlar.  DAEŞ, terör yaratan bir örgüt olarak İslamiyet’i temsil ettiğini söylüyor. Kesinlikle böyle bir şey olamaz, Kabe’yi yıkacağını söyleyen bir örgütün İslamiyet’i temsil etmesi söylenemez ama bazı batı ülkeleri bunu özel olarak şartlanmış olarak uyguladılar.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.