Atatürk zehirlendi mi?
Yenişafak gazetesinin ‘Atatürk zehirlenerek öldürüldü’ iddiası tarihçileri de karşı karşıya getirdi. Ünlü tarihçiler İlber Ortaylı ve Yusuf Halaçoğlu, Atatürk’ün zehirlendiği iddiasını “gayri ciddi" olarak nitelerken, Ahmet Akgündüz ise Atatürk’ün zehirlenmiş olabileceğini söyledi.
Yenişafak gazetesi 77 yıldır sadece dost meclislerinde gündeme gelen 'Atatürk ölmedi, zehirlendi' iddiasını bazı yazışmalarla yeniden gündeme getirdi. 57 yaşında hayatını kaybeden Atatürk'ün doğal yollardan ölmediği, dönemin güçlü yöneticileri ve doktorları tarafından 'zehirlendiğine' ilişkin iddialar zaman zaman dillendirilse de bu iddialar, sınırlı bir tartışmanın ötesine geçmemişti.
Yeni Şafak'ın yayınladığı belgeleri tarihçilerden İlber Ortaylı, Yusuf Halaçoğlu ve Ahmet Akgündüz Ajanshaber’e değerlendirdi.
YUSUF HALAÇOĞLU: Atatürk’ün ölümüyle ilgili birçok iddia ortaya atıldı. Ancak bunların hiçbiri doğru değil. Yenişafak’ın iddialarının içi boş. Atatürk hastaydı. Hastalığı sonucu yaşamını yitirdi. Zehirlenerek öldürüldüğüne ihtimal vermiyorum.
İLBER ORTAYLI: Yenişafak gazetesinin haberini bir tarihçi olarak ciddiye almıyorum. Ciddiye alınmayacak kişilerin yaptığı haberlerle uğraşmayı da doğru bulmuyorum. Gayri ciddi bir iddia.
AHMET AKGÜNDÜZ: İsmet İnönü 1935’in sonundan itibaren Mustafa Kemal’i tümüyle devreden çıkardığı gibi bir gerçek var. Çünkü devlet arşivlerinde 1935’lerin sonrasından itibaren Atatürk yok hükmünde. Cumhurbaşkanlığı’na sunulan hiçbir belge yok. İsmet İnönü’nün yetkileri itibariyle Atatürk’ü devre dışı bıraktığı gibi İsmet İnönü, Mustafa Kemal’i yakın arkadaşlarından da uzaklaştırdı. Özellikle Kazım Karabekir’den uzaklaştırdı. Kazım Karabekir hatıralarına baktığımızda Mustafa Kemal’in hep bir barış yaklaşımında bulunduğu görünüyor. Ancak İsmet İnönü buna izin vermiyor. Ayrıca 10 Kasım 1938’de Mustafa Kemal’in ölmesinden sonra 11 Kasım'da Cumhurbaşkanı oluyor.
İsmet İnönü ile Mustafa Kemal arasında yaşanan sürtüşmeye bakılırsa Mustafa Kemal’in zehirlendiği düşünülebilir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yeni Şafak'ın yayınladığı belgeleri tarihçilerden İlber Ortaylı, Yusuf Halaçoğlu ve Ahmet Akgündüz Ajanshaber’e değerlendirdi.
YUSUF HALAÇOĞLU: Atatürk’ün ölümüyle ilgili birçok iddia ortaya atıldı. Ancak bunların hiçbiri doğru değil. Yenişafak’ın iddialarının içi boş. Atatürk hastaydı. Hastalığı sonucu yaşamını yitirdi. Zehirlenerek öldürüldüğüne ihtimal vermiyorum.
İLBER ORTAYLI: Yenişafak gazetesinin haberini bir tarihçi olarak ciddiye almıyorum. Ciddiye alınmayacak kişilerin yaptığı haberlerle uğraşmayı da doğru bulmuyorum. Gayri ciddi bir iddia.
AHMET AKGÜNDÜZ: İsmet İnönü 1935’in sonundan itibaren Mustafa Kemal’i tümüyle devreden çıkardığı gibi bir gerçek var. Çünkü devlet arşivlerinde 1935’lerin sonrasından itibaren Atatürk yok hükmünde. Cumhurbaşkanlığı’na sunulan hiçbir belge yok. İsmet İnönü’nün yetkileri itibariyle Atatürk’ü devre dışı bıraktığı gibi İsmet İnönü, Mustafa Kemal’i yakın arkadaşlarından da uzaklaştırdı. Özellikle Kazım Karabekir’den uzaklaştırdı. Kazım Karabekir hatıralarına baktığımızda Mustafa Kemal’in hep bir barış yaklaşımında bulunduğu görünüyor. Ancak İsmet İnönü buna izin vermiyor. Ayrıca 10 Kasım 1938’de Mustafa Kemal’in ölmesinden sonra 11 Kasım'da Cumhurbaşkanı oluyor.
İsmet İnönü ile Mustafa Kemal arasında yaşanan sürtüşmeye bakılırsa Mustafa Kemal’in zehirlendiği düşünülebilir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar