Atatürk Havalimanı saldırısı neden önlenemedi?

Atatürk Havalimanı’ndaki 3 canlı bomba ile gerçekleştirilen saldırıda istihbarat zaafiyeti mi var? İstanbul’un merkezinde böyle bir saldırının gerçekleşmesi önlenebilir miydi?

Terör örgütü DAEŞ, İstanbul Atatürk Havaalanı'nı kana buladı. Uzun namlulu silahlar ve el bombaları bulunan 3 intihar bombacısının gerçekleştirdiği saldırıda 42 kişi yaşamını yitirirken, 41'i ağır 239 kişi yaralandı.

Saldırının Türkiye'nin Rusya, İsrail ve Mısır ile normalleşme adımlarını attığı bir dönemde gerçekleştirilmesi dikkat çekerken, Türkiye'de eylem hazırlığında olan örgütün bu saldırısının önlenememesi, istihbarat zaafiyeti olduğu iddialarını gündeme getirdi.

İSTİHBARAT 7 HAZİRAN'DA UYARDI

CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, istihbarat birimlerinin olası DAEŞ saldırısına karşı devlet kurumlarını uyardığını iddia ederken "Dokumacılar grubu, terör örgütünün en önemli gruplarından biri. Terör örgütü DAEŞ'e peş peşe darbeler vuruldu. illaki içerideki hücreler eylem yapacak diye bir kural yok. Dışardan da hücre gelebiliyor. 7 Haziran'da bu uyarı vardı. Neden engellenemediğini sorgulamak lazım. Haziran'ın başındaki uyarı önemlidir" açıklamasını yaptı.

Fırat'ın bu açıklaması sonrası 'saldırı önlenebilir miydi?' soruları öne çıkarken eski emniyet müdürü  ve istihbaratçı Hanefi Avcı AjansHaber'e yaptığı değerlendirmede, “havaalanlarında büyük bir saldırı olacağına yönelik bir istihbarat alınmış olabilir ama spesifik olarak, kişi, yer ve zaman belli olmadığı zaman böylesine büyük bir havaalanında yüzde yüz tedbir almak çok da kolay değil" ifadelerini kullandı. İstihbarat zaafiyeti eleştirilerinin çok da gerçekçi olmadığının altını çizen Avcı yaşanan saldırının Suriye'deki bataklığın bir yansıması olduğunu belirtirken, önümüzdeki günlerde benzer saldırılar olabileceği konusunda uyardı.

İşte eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın AjansHaber'e yaptığı değerlendirmeler;

BÜYÜK BİR KATLİAM İÇİN GELMİŞLER

Terör örgütü saldırıda güvenliğin en zayıf nokta olduğu yurtdışı çıkış noktasını bilerek hedeflemiştir. Bu bölgede genellikle yolcuların çıkıp evine gittikleri yer olduğu için alınan güvenlik önlemleri de daha düşük seviyede olmaktadır. Canlı bombaların üzerlerinde hem silah hem de el bombalarının olması amaçlarının daha büyük bir can kaybı yaratmak olduğu anlaşılıyor. Silahlarla ve el bombalarıyla saldırıyı daha da büyütmek isteyen saldırganların daha büyük bir katliam için geldikleri ama alınan güvenlik tedbirleri ve güvenlik güçlerinin anlık karşı koymalarıyla amaçlarına ulaşamadıkları görülüyor. 

GÜVENLİK BİRİMLERİ ALARM DURUMUNDAYDI

Örgütün tamamıyla ilgili bir istihbarat çalışmasından bahsetmek gerekir, yoksa olayları, saldırıları tek tek ele alarak önleyebilmek çok da mümkün değildir. Ancak emniyette benzeri bir eylemin yapılacağına yönelik çok önceden alınmış bir haber ve teyakkuz hali vardı. Güvenlik birimleri uzun bir süredir alarm durumundaydılar. 

ÖNLENMESİ ÇOK KOLAY DEĞİL

Terör örgütü üyelerinin de alınan güvenlik önlemlerine, alarm durumuna göre önlem alarak hareket ettiklerini de unutmamak gerekir.  Saldırganlar havaalanının içine girmeden girişte saldırıyı geçekleştiriyorlar. Saldırının gerçekleştirdiği yere kadar herhangi bir güvenlik önlemi yok. Çünkü güvenlik esas itibariyle içeriye girerken başlıyor. Bunun yanında intihar gibi bir takım düşünceyle hareket eden kişilerin durdurulması çok da kolay değildir. Ama örgütün bütününe yönelik istihbarat olarak bir önlem alınması mümkün. Tek tek olaylara yönelik istihbarat almak oldukça zor bir durum.

YÜZDE YÜZ TEDBİR ALINAMAZ

Saldırı için herhangi bir hücre veya grup isminin ile getirilmesi çok fazla önemli değil ancak bu grupların, hücrelerin veya örgütlerin yapması bekleniyordur.  Şehrin büyük merkezlerinde belki de havaalanlarında büyük bir saldırı olacağına yönelik bir istihbarat alınmış olabilir ama spesifik olarak, kişi, yer ve zaman belli olmadığı zaman böylesine büyük bir havaalanında yüzde yüz tedbir almak çok da kolay olmuyor.

ÖNCEDEN PLANLANAN BİR SALDIRI

DAEŞ terör örgütünün gerek ülke içinde gerek ülke dışında birçok hareketliliği ve faaliyeti bulunuyor. Bu saldırının kısa sürede bir karar alınarak gerçekleştirildiğini düşünmüyorum. Yapılış biçimi olarak çok önceden hazırlanmış bir saldırıya benziyor.

BAZI SALDIRILARIN ÖNÜNE  GEÇİLDİ

Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan haberlerde İç Anadolu’da yol çalışmasını güvenlik önlemi sanan teröristlerin intihar bomba yeleklerinin atılmış olduğu yer aldı. Yani emniyetin çalışmaları doğrultusunda da bazı saldırıların önüne geçildiği görülüyor. Bu açıdan uzun zamandan beri bu örgütün Türkiye’de eylem arayışı içinde olduğu net olarak ortada. Bunların bazıları yakalandı önlendi ama bazıları da hedefine varmayı maalesef başarıyor. 

SURİYE BATAKLIĞININ YANSIMASI

Tüm bu saldırılara baktığımızda Suriye’deki bataklığın Türkiye’ye bir yansıması söz konusu ve önümüzdeki dönemde de bu tür saldırılarla karşılaşabileceğimiz görülüyor. Suriye’nin bu tip örgütlere yer ve zemin sağladığını, yeni saldırılar için uygun ortamın ve koşulların yarattığını uzun zamandır görüyoruz.

TERÖRLE MÜCADELEDE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI GEREKİYOR

Türkiye’de terörle ilgili güvenlik bakış açısına yeni bir boyut gerektirmek gerekiyor. Ama bu da kısa sürede gerçekleştirilecek bir şey değil. Yaklaşık 50 yıldan bu yana aynı tedbirler alınırken, aynı saldırılar da devam ediyor. Bu noktada terörle mücadelede daha geniş, daha farklı bir bakış açısı gerekli.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar