Ankara'daki bombalı saldırı ne mesaj veriyor?
Ankara’da gerçekleştirilen bombalı saldırının ardından ‘Eylemin mesajı ne?’ ve ‘PKK’nın bahsedilen bahar eylemleri başladı mı?’ sorusu akıllara geliyor.
Ankara’da dün gerçekleştirilen bombalı saldırıda 28 kişi hayatını kaybetti, 61 kişi yaralandı. Saldırının ardından Başbakan Davutoğlu bugün yaptığı açıklamada eylemin PYD ile bağlantısı olan Salih Necar tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
Saldırının en dikkat çeken yanı mekanı oldu. Ankara’da pek çok devlet kurumuna yakın bölgede gerçekleşen saldırı bu anlamda mesajları ve daha önce de sıkça dile getirilen PKK’nın bahar eylemleri ilintisi ile akıllara bazı soru işaretlerini getiriyor.
Dünkü eylemin verdiği mesajı, PKK’nın eylemdeki etkisini ve eylemin arka planını AjansHaber’e değerlendiren Terör Uzmanı Abdullah Ağar, PKK’nın eylemlerini meskun mahallere taşıdığının altını çizerek, bahar eylemleri konusunda ‘daha önce böyle bir saldırıyı öngörmüştük’ dedi.
Eylemin devletin merkezine mesajlar içerdiğinin altını çizen Ağar, AjansHaber’e şu değerlendirmelerde bulundu:
“EYLEMİN ARKASINDA TAK DA OLABİLİR”
Bir PKK eylemi olduğu ağırlık kazanıyor. PKK’nın; “Kürdistan Özgürlük Şahinleri” olarak ad taktığı TAK olduğunu ifade ediyorlar. Bununla birlikte eylemi gerçekleştirenin PYD’ye de bağlı olduğu dile getiriliyor, ancak Salih Müslüm konunun kendileriyle bağlantılı olmadığını ifade ve iddia ediyor. Bunların hepsi kendi özeli içerisinde önemli ve anlamlı. Biz PKK denilen örgüt ile ve PKK’nın Suriye’deki uzantısı ile mutlaka ve mutlaka mücadele etmeliyiz. Ancak biz bu mücadeleyi yaparken bunların güç aldığı, ihtiraslarının kabarmasına neden olan altyapıları ve bağlantıları da ortadan kaldırıyor, ellerinden alıyor olmamız gerekir. Yani, bir terör örgütü var, bir de terör örgütünün destekleri var, bir de terör örgütünü yönlendiren iradeler var. Terör örgütü ile irade arasındaki bağları kopartamadığımız sürece biz bu tür şımarık eylemlerle bundan sonraki süreçte de adı ister PKK olsun, ister IŞİD olsun, ister MLKP, ister TİKKO ya da adı ne herze örgüt olursa olsun karşı karşıya kalırız.
“NE KADAR ÖNLEM ALIRSAN AL SIZMALAR OLMASI NORMAL”
Bu bir terör bombardımanı. Ne kadar önlem alırsan al, bu kadar yoğunluklu bir saldırı ortamında bu tür sızmaların olması normal. Ankara gibi yoğun akışkanlığın olduğu yerde böyle bir önlemin alınması kolay değil. Bağdat’taki yeşil bölge gibi kamu kurumlarının, bakanlıkların olduğu yerleri sivil halktan arındırabilirsin ama bunu Türkiye ruhuna aykırı. Ayrı bir yönetim gettosu ortaya çıkar bu sefer.
SALDIRILAR NEREDE ÖNLENİR?
Bu tür saldırıların önleneceği alan da bu noktalar değil. Olay bu safhaya gelmişse, böyle bir eylem kararlılığı varsa başarı şansı yüzde 83 civarında. İstatistiklere göre yüzde 17’si engellenebilmiş ancak. Bu tür eylemler karar verme safhasında, hazırlık ve planlama sırasında engellenebilir. Uygulamaya konulan eylemin engellenmesi çok zor olur.
PKK’NIN BAHARDAKİ METROPOL EYLEMLERİNİN BAŞLANGICI MI?
Metropollere saldırıyı öngörmüştük. PKK’nın böyle bir saldırı maksadı olduğu gibi eylemlerini çeşitlendirme maksadı da var. Bu PKK’nın kendi iradesi ve inisiyatifinde olan bir konu değil. PKK’yı güdüleyen iradenin yönlendirilmesi ile olacak bir şey. PKK’nın böyle bir potansiyeli elbette var.
“PKK TERÖRÜ MESKUN MAHALLERE TAŞIDI”
PKK isterse özellikle Suriye ve Irak’ta üretmiş olduğu lojistik, personel kaynağı ve taktik ile kendi iradesi ile de bunu yapabilir. Eski PKK’dan bahsetmiyoruz. Eskiden terör kırsaldaydı şimdi PKK terörü meskun mahallere taşıdı ama bu bir kaygıya yol açmamalı. Çok zor bir süreç, ciddi anlamda sabır ve kararlılık gerektiren bir süreç.
DEVLETE MESAJ: SENİN KALPGAHINA GİRERİM
Coğrafyanın kimyası çok değişti. Pozisyonlar da çok değişti. Önceden tek eksenli mücadeleler olurken şimdi çok eksenli, çok zamanlı, çok değişken ve çok mekanlı eylemler üremeye başladı. Dün sadece Ankara’da, devletin kalpgahında böyle bir eylem gerçekleştirilirken bir benzeri eylemi aynı zamanda bir başka sokakta da gerçekleştirebilir. Burada eylemin dozajı ile ilgili de bir mesaj var. ‘Ben senin kalpgahına girerim’ mesajı veriliyor. Bu doğrudan doğruya devletin merkezine bir mesaj.
“MESAJ PKK ÜZERİNDEN VERİLİYOR”
Genelkurmay, Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri , Hava Kuvvetleri, Sahil Güvenlik karargahları, Harp okulu, spor okulu, general lojmanları, bakanlıklar hepsi orada. Böyle bir eylemin gerçekleşmek olması, ‘bu oyunu benim istediğim gibi oynayacaksın’ mesajını da içeriyor. Bu mesajı da PKK üzerinden veriyor.
“TAHRİK EDİYORLAR”
Türkiye buna karşı ne yapabilir? Sabır, doğru şekilde kullanıldığı taktirde en ölümcül silahtır. Dün ne oldu? Bombaladığımız Miniğ Havaalanı’nın adını ‘Serok Apo’ olarak değiştirdiler. Tahrik ediyorlar. Üzerlerine çekmeye çalışıyorlar. Strateji burada ortaya çıkıyor. Bu coğrafyada barış üremeden bu tehdit tüm coğrafyayı yakacak. Temeldeki sıkıntı o. Coğrafya hem mezhepsel hem etnik hem de radikallik anlamında zafiyet üretiyor. Terörü üreten cehalet ve açlık, feodal-etnik-mezhepsel kırılmalar onarılmadan, eksenler ortadan kalkmadan coğrafyada sıkıntılar çözülmez.
TEMEL SORUN ÇÖZÜLMEZSE IRAK VE SURİYE’DE YAŞANAN TÜRKİYE’DE DE YAŞANIR
Bu terör saldırısı temel sorunu çözmediğimiz sürece nasıl Irak ve Suriye’de yaşadıysak Türkiye’de de yaşayabiliriz. Çünkü bizi içerisinde çekiyor. Biz bundan nasıl kurtuluruz? Taktiksel anlamda çözüm, siyaset anlamında çözüm çok önemli ama biz kavramsal anlamda çözümü bulmalıyız. Stratejik hatalar taktik başarılarla düzeltilemez. Bir kolordunun yapmış olduğu hatayı bir bölük olağanüstü bir başarı sağlasa da düzeltemez. Siyasetçi hata yaparsa bunu ordu düzeltemez. Kavramlar üzerinde hata ürerse var olsa dahi siyasi ve stratejik başarılar bu vahim hatayı düzeltemez. Temel problem burada.
Türkiye ve coğrafyadaki diğer ülkeler kavramlarda hata yapıyor. Dizayn ediciler de bu hataları kullanıyor. Sorunun temel kaynağı budur.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar