'Amaç, PKK-IŞİD çatışmasını Türkiye'ye taşımak'
Suruç’ta ve Kobani’de eş zamanlı gerçekleştirilen bombalı saldırı bir takım soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Şanlıurfa ve Suriye’de eş zamanlı gerçekleştirilen bombalı saldırılardünya gündemine oturdu. Kobani’de ve Suruç’taki Amara Kültür Merkezi’nde yaşanan bombalı saldırının amacı ise merak konusu oldu. Peki, eş zamanlı saldırının perde arkasında neler var? Özellikle Suruç’taki bombalı saldırı hangi amaca hizmet ediyor? Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Mehmet Özcan, Suruç’ta ve Kobani’de gerçekleştirilen eş zamanlı saldırının perde arkasında yalnızca Kobani’de olayların yeniden alev alma isteğinin olmadığını savundu. Özcan, “Türkiye içindeki bir saldırıda hedeflenen amaç, Suriye’de yaşanan PKK-IŞİD çatışmasını Türkiye’ye çekmek” dedi.
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Mehmet Özcan, Kobani ve Suruç’ta yaşanan bombalı saldırının perde arkasını ve hangi amaçlar taşıdığını AjansHaber’e değerlendirdi:
“AMAÇ, SADECE KOBANİ DEĞİL”
Suruç’ta ve Kobani’de gerçekleştirilen eş zamanlı saldırının perde arkasında yalnızca Kobani’de olayların yeniden alev alma isteğinin olduğunu düşünmüyorum. Bu bakış açısın yaşanan bombalı saldırıların perde arkasında ne olduğuna dair kuvvetli bir yorum olarak durmaz. Çünkü Kobani’de zaten çatışmalar muntazaman oluyor. Akabinde bu çatışma Suriye geneline dağılıyor. Dolayısıyla eş zamanlı bir saldırıya baktığımızda dünya gündeminde ses getiren eylem Suruç’ta oldu.
“KOBANİ’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN SALDIRI SÜRPRİZ DEĞİLDİ”
Kobani’de yaşanan bombalı saldırı bir sürpriz değil. Çünkü bölgede sık sık gerçekleşen bir olgu. Kobani’de yaşanan çatışma terör eyleminden ziyade askeri çapta ortaya çıkan bir çatışmadır. Baktığımızda bölgede stratejik bir alan alma amacı söz konusu. Türkiye’deki bombalı saldırıyı irdelediğimizde bit terör saldırısı olduğunu görüyoruz.
“AMAÇ, PKK-IŞİD ÇATIŞMASINI TÜRKİYE’YE TAŞIMAK”
Türkiye içindeki bir saldırıda hedeflenen amaç, Suriye’de yaşanan PKK-IŞİD çatışmasını Türkiye’ye çekmek. Özellikle bölgede karşılıklı bir kin, nefret duygusunu kaşıma durumunun varlığından söz edebiliriz. Böyle bir resmin akabinde ise toplumsal ön yargılar göz önüne gelmeye başlıyor. Sadece ‘sakal’ faktörü bile toplumu rahatlıkla galeyana getirebiliyor. Maalesef bu işleyiş körüklenmek isteniyor.
“HEDEF TÜRKİYE DEĞİL, PKK VE SEMPATİZANLARIYDI”
Suriye’deki iç savaş Türkiye’ye taşınmak isteniyor. Ama burada hedefin Türkiye olduğunu düşünmüyorum. IŞİD intikam amacıyla Suruç’ta bu saldırıyı gerçekleştirdi. IŞİD’inTürkiye’yi karşısına alma amacı olduğunu düşünmüyorum.
“TERÖR ASİMATRİK BİR SAVAŞTIR”
Terör asimetrik bir savaştır. IŞİD burada geniş çaplı bir analiz kapsamında hareket etmiyor. Amacı Kobani’yi destekleyen gurupları aynı zamanda PKK unsurlarına darbe vurmaktır. Suruç’taki bombalı saldırı intikam amaçlı yapıldı. Terörizmin propaganda aracı olarak böyle katliamlar yaptığını biliyoruz. Bunun örnekleri var. Amaç propagandadır. IŞİD’in amacı PKK, PYD ve sempatizanlarına karşı bir saldırı gerçekleştirmekti. IŞİD’in Türkiye’yi hedef alma gibi bir yol haritası yoktu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Mehmet Özcan, Kobani ve Suruç’ta yaşanan bombalı saldırının perde arkasını ve hangi amaçlar taşıdığını AjansHaber’e değerlendirdi:
“AMAÇ, SADECE KOBANİ DEĞİL”
Suruç’ta ve Kobani’de gerçekleştirilen eş zamanlı saldırının perde arkasında yalnızca Kobani’de olayların yeniden alev alma isteğinin olduğunu düşünmüyorum. Bu bakış açısın yaşanan bombalı saldırıların perde arkasında ne olduğuna dair kuvvetli bir yorum olarak durmaz. Çünkü Kobani’de zaten çatışmalar muntazaman oluyor. Akabinde bu çatışma Suriye geneline dağılıyor. Dolayısıyla eş zamanlı bir saldırıya baktığımızda dünya gündeminde ses getiren eylem Suruç’ta oldu.
“KOBANİ’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN SALDIRI SÜRPRİZ DEĞİLDİ”
Kobani’de yaşanan bombalı saldırı bir sürpriz değil. Çünkü bölgede sık sık gerçekleşen bir olgu. Kobani’de yaşanan çatışma terör eyleminden ziyade askeri çapta ortaya çıkan bir çatışmadır. Baktığımızda bölgede stratejik bir alan alma amacı söz konusu. Türkiye’deki bombalı saldırıyı irdelediğimizde bit terör saldırısı olduğunu görüyoruz.
“AMAÇ, PKK-IŞİD ÇATIŞMASINI TÜRKİYE’YE TAŞIMAK”
Türkiye içindeki bir saldırıda hedeflenen amaç, Suriye’de yaşanan PKK-IŞİD çatışmasını Türkiye’ye çekmek. Özellikle bölgede karşılıklı bir kin, nefret duygusunu kaşıma durumunun varlığından söz edebiliriz. Böyle bir resmin akabinde ise toplumsal ön yargılar göz önüne gelmeye başlıyor. Sadece ‘sakal’ faktörü bile toplumu rahatlıkla galeyana getirebiliyor. Maalesef bu işleyiş körüklenmek isteniyor.
“HEDEF TÜRKİYE DEĞİL, PKK VE SEMPATİZANLARIYDI”
Suriye’deki iç savaş Türkiye’ye taşınmak isteniyor. Ama burada hedefin Türkiye olduğunu düşünmüyorum. IŞİD intikam amacıyla Suruç’ta bu saldırıyı gerçekleştirdi. IŞİD’inTürkiye’yi karşısına alma amacı olduğunu düşünmüyorum.
“TERÖR ASİMATRİK BİR SAVAŞTIR”
Terör asimetrik bir savaştır. IŞİD burada geniş çaplı bir analiz kapsamında hareket etmiyor. Amacı Kobani’yi destekleyen gurupları aynı zamanda PKK unsurlarına darbe vurmaktır. Suruç’taki bombalı saldırı intikam amaçlı yapıldı. Terörizmin propaganda aracı olarak böyle katliamlar yaptığını biliyoruz. Bunun örnekleri var. Amaç propagandadır. IŞİD’in amacı PKK, PYD ve sempatizanlarına karşı bir saldırı gerçekleştirmekti. IŞİD’in Türkiye’yi hedef alma gibi bir yol haritası yoktu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar