Almanya'da eyalet seçim sonuçları Merkel'in gücünü artırdı

Ülkedeki son 3 eyalet seçiminde Başbakan Merkel'in lideri olduğu CDU'nun zaferle çıkması şansölyenin gücüne güç kattı.

Almanya'da son iki ayda, üç eyalet meclisi seçiminde Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) üst üste oylarını artırırken, Sosyal Demokrat Partinin (SPD) tüm eyaletlerde oy kaybına uğraması Martin Schulz'un yenilgisi olarak değerlendiriliyor.

Özellikle 24 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde Alman nüfusunun en fazla yaşadığı ve sosyal demokrasinin kalesi olarak bilinen Kuzey-Ren Vestfalya eyalet meclisi seçiminde SPD’nin oy kaybı dikkati çekti. Bu sonuçlar Merkel’e genel seçimler öncesi ciddi güç ve moral kazandırdı.

Kamuoyu anketlerinde özellikle SPD’nin eyaletlerdeki siyasetinden memnun olmayanların CDU’yu tercih ettiği, seçimlere katılımın oranının artmasının da Hristiyan Demokratlara yaradığı kaydedildi.

Almanya’nın en küçük eyaleti Saarland’da 29 Mart’taki eyalet meclisi seçiminde CDU 2012 yılında yapılan en son seçimlere göre oylarını yüzde 5,5 yükselterek yüzde 40,7 ile birinci parti oldu. SPD ise yüzde 1 oranında oy kaybederek yüzde 29,6’da kaldı. Yüzde 3,3 oranında oy kaybı yaşayan Sol Parti yüzde 12,8 ile üçüncü parti olurken, bu eyalette aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi yüzde 6,2 oy kazandı. Yeşiller Partisi ile Hür Demokrat Partinin (FDP) yüzde 5’lik seçim barajını geçemeyerek meclis dışı kalması dikkati çekti.

Almanya’nın kuzeyindeki Schleswig-Holstein eyaletinde 7 Mayıs’taki eyalet meclisi seçimlerinden de CDU galip ayrıldı. Bu seçimlerde yüzde 1,2 oranında oylarını artıran CDU, yüzde 32 oranında oy aldı. Hükümette bulunan SPD ise oyların yüzde 3,2’sini kaybederek yüzde 27,2’de kaldı. Yeşiller Partisi bu eyalette 2012’ye göre yüzde 0,3’lük gibi az bir oranda oy kabına uğrayarak yüzde 12,9 ile üçüncü parti çıktı. FDP yüzde 3,3 oranında artışla yüzde 11,5 ile dördüncü, AfD de yüzde 5,9 ile meclise giren beşinci parti oldu. Danimarkalı azınlığın kurduğu, özel düzenlemeyle seçim barajından muaf tutulan Güney Schleswig Seçmen Birliği (SSW) oyların yüzde 3,5’ini alarak mecliste yer alacak. Oyların yüzde 3,8'ini alan Sol Parti ve yüzde 1’de kalan Korsanlar Partisi ise yüzde 5’lik seçim barajını geçemeyerek meclis dışında kaldı.

Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde dün yapılan eyalet meclisi seçimlerinde de SPD yüzde 7,9 oranda oy kaybı yaşadı ve yüzde 31,2 oranında oy aldı. CDU ise yüzde 6,7 ile ciddi artış sağlayarak yüzde 33 oy oranıyla seçimlerden galip çıktı. FDP de yüzde 4 oranında oyunu yükselterek yüzde 12,6 ile üçüncü parti olurken, AfD yüzde 7,4 ile meclise girdi. Yeşiller Parti ise yüzde 4,9 oranında oy kabına uğrayarak yüzde 6,4 oranında oy aldı. Sol Parti ise yüzde 4,9 oy oranıyla yüzde 5’lik seçim barajını geçemeyerek meclise giremedi.

Almanya’dan yapılacak genel seçimler öncesi bu eyalet seçimlerinde SPD ile özellikle Almanya'dan daha fazla Türkiye siyasetiyle ilgilenen Yeşiller Partisi’nin oy kaybı yaşaması dikkati çekti.

Ayrıca aşırı sağcı popülist AfD’nin yüzde 10’un altında kalması ancak 16 eyalet meclisinin 13’ünde meclise girmesi de diğer önemli bir gelişme oldu.

SCHULZ ETKİSİ ÇABUK BİTTİ

Almanya'da büyük umutlarla SPD Genel Başkanlığına getirilen Martin Schulz'un seçmende beklenen etkiyi gösteremediği son eyalet seçimlerinde alınan başarısız sonuçlarla ortaya çıkmış oldu.

Saarland, Schleswig-Holstein'den sonra özellikle SPD'nin kalesi olarak bilinen Kuzey Ren-Vestfalya eyaletlerinde seçimlerin kaybedilmesi Alman medyasında ''Schulz'un balonu çabuk söndü'' yorumlarına yol açtı.

Alman medyası şimdide son 3 eyalet seçimindeki başarısızlığı gösterge alarak 24 Eylül'de yapılacak genel seçimlerde Schulz'un ve dolayısıyla SPD'nin başarısız olabileceğini belirtiyor. Alman medyası Schulz'un SPD'nin başına geleceğinin açıklandığı 24 Ocak'tan itibaren partinin oylarında belirgin artış olduğunu yazmış ve bunu ''Schulz faktörü'' olarak nitelemişti. Schulz'a açıkça destek veren Alman medyası bir adım daha ileri giderek toplumda ''Merkel yorgunluğu'' bulunduğu, Schulz'un yeni bir rüzgar estirebileceği yorumunda bulunmuştu.

Medya şimdi de ''Schulz faktörü"nün azaldığını, 24 Eylül'deki genel seçimlerde ''Merkel faktörü'' olacağını ve eyalet seçimlerinde olduğu gibi genel seçimlerde de Merkel'in partisi CDU'nun zaferle çıkacağını ifade etmeye başladı.

Toplumun SPD'ye neden oy vermediği konusuna bakıldığında, seçmenlerin SPD'nin özellikle geleceğe yönelik bir vizyon sunamadığını, eğitim ve iç güvenlik konularında ise başarısız politika yürüttüğünü dile getirmeleri dikkati çekti.

Schulz ise alınan yenilgilerin ardından yaptığı açıklamada seçmenin mesajını aldığını ve buna göre aksaklıkları gidereceklerini bildirdi.

Ayrıca SPD ve Yeşiller Partisi'nin hemen her ortamda Türkiye'yi eleştirmeleri, Türkiye siyasetine daha fazla karışmaları seçmen tarafında karşılık bulmadı. Buna karşın Türkiye ile ilgili tartışmalarda sessiz duran Merkel'in partisi CDU'nun daha çok iç siyasette yapacağı eylemleri tanıtmaya yönelik çalışması, asayiş ve güvenliği öncelikli konu olarak ortaya koyması, CDU'nun kazanmasındaki nedenlerin başında geliyor.

24 Eylül'deki seçimlere az bir zaman kala Merkel ve partisi CDU yine seçimlerin en büyük favorisi olarak gösteriliyor.

Yorumlar