Aldatmak affedilir mi?
"Aldatmak affedilir mi?" bu soru her bireyin aklını kurcalar. Peki aldatmak gerçekten affedilmeli mi?
"Bir kadın, bir erkek… Dünyanın ezeli gerçeği budur. Erkeğin kadına, kadının erkeğe duyduğu arzu, karşı konulması en güç tutkulardan biridir. Aşk, canlıların engellenemez dürtülerindendir. Ancak insan, dostluk da ister. Aldatma, işte bu dostluk idealinin yıkılmasıdır.
Nöropsikiyatri Uzm. Dr. Oğuz Tan aldatmak üzerine önemli açıklamalar yaptı.
ALDATMA NEDENLERİ
Erkeklerin aldatması için mutlaka bir sebep gerekmez. Evliliği mükemmel olan bir erkek de aldatabilir. Elbette anlık dürtülerin çok ötesinde duygularla, romantik sebeplerle aldatan erkekler de vardır. Ancak, diyelim ki bir karısı ve iki ayrı sevgilisi olan, bu üç kadın için ayrı birer ev tutan erkek, hepsini çok çok sevebilir, hiçbirinden ayrılmak istemeyebilir.
Kadınların aldatmaları daha çok duygusal sebeplere dayanır. Evliliğinin kötü gitmesi, kocasından ilgi ve şefkat görememesi gibi sebepler neden olarak gösterilebilir. Erkek, kendisine ev tuttuğu sevgilisine aşık olmayabilir; kadın ise internette yazıştığı birine daha görmeden aşık olabilir.
YANLIŞ OLDUĞUNU BİLSELER DE YAPARLAR
Evliliği kötü olmayanlar, aldatmayı asla düşünmeyenler, karakteri aldatmaya uygun olmayanlar bile internette aldatabilirler. Çünkü; önce her şey çok masum niyetlerle başlar: Sohbet flörte dönüşünce, kendini aldatmak kolaydır. Bulardan kesinlikle uzak durulmalı.
UZMANINDAN DESTEK ALIN
Bu tür aldatmada, ortada ciddi psikolojik yaralanmalar vardır. Aldatan eve mi dönecek, sevgilisine mi gidecek? Aldatılan boşanacak mı, her şeyi unutacak mı? Buna bir türlü karar verilemez. Bu hengâmede evlilik ilişkisi iyice bozulur. Psikiyatriste gidilirse, büyük fayda sağlanabilir. Yapılacak şey önce psikolojik yaraları sarmak, sonra kesin kararın verilmesi, sonra da bu kararın uygulanmasıdır.
KURTARMA İHTİMALİ VAR
Ne zaman ayrılacaklarını, elbette eşlerin kendileri bilirler. Her türlü ihanetten sonra, evliliğin kurtulma ihtimali vardır. İhanet evliliği ciddi şekilde sarsar, ancak bazen ihanetten sonra evliliğin daha iyiye gittiği bile görülür. Esas olan, ilişkinin aldatmadan önceki kalitesidir. Daha önce ilişki iyiyse, böyle bir evliliği sürdürmek için çaba gösterilmelidir. Ancak kötü evliliklerin bile aldatmadan sonra düzelebileceğini belirttik. Evliliğin sonunu getiren, daha çok uzun vadeli gönül ilişkileridir.
"ALDATTIĞINIZI SÖYLEMEYİN"
Aldatan kadın ve erkeklere öneriler: Hakikatin saklanmasını gerektiren tek durum, belki de aldatmaktır. Aldatan eş, bazen bunu itiraf eder. Bu, aldatılan eşi öldürmekten beterdir. 'Ben seni 10 yıl önce aldatmıştım' bile denmemelidir. Hatta diyelim seneler önce boşandığınız eşinizi gördünüz, ona bile 'Seni aldatmıştım' denmemelidir. Çünkü aldatıldığını bilmenin yarası, kolay kolay kapanmaz.
ÇOCUĞUNUZ VARSA...
Çocuklar, bu durumu bilmemelidir. Bilhassa aldatılan kadınlar, acılarına çocuğu da ortak kılar, babaya düşman eder, aynı cephede savaşırlar. Halbuki nasıl boşandığı halde çok iyi ebeveynlik yapan anne-babalar varsa, aldattığı halde çok iyi ebeveynlik yapanlar da vardır.
Aldatan biri, sıklıkla, 'Çocuklarım anne-babasız kalmasın diye boşanmıyorum' derler. Halbuki kalitesiz bir evliliğin çocuğa zararı, resmen sona ermiş bir evlilikten daha az değildir. Üstelik 'Çocuklarım için boşanmıyorum' kararı, 'Eşime çocuklarım için katlanıyorum' düşüncesini de getirir. Bu düşünce de, kişinin evliliği düzeltme çabalarının önünde önemli bir psikolojik engeldir."
Yorumlar