AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

Bir gazetecinin, "HDP 'MİT'in PKK'ya yönelik operasyonlarına dair' TBMM'ye soru önergesi verdi. Buna ilişkin ne demek istersiniz?" sorusu üzerine Çelik, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) kendi çalışma kuralları olduğunu, dünyanın pek çok bölgesinde Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştirdiğini vurguladı.

Çelik, MİT’in çalışma alanlarına ilişkin bilgi vererek, "Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Bu teşkilat, Türkiye’nin geleceği için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitleri için tören bile yapamayan bir teşkilat, kendi kuralları çerçevesinde. Şehitlerini gizlice, sessiz sedasız defnediyorlar." diye konuştu.

MİT'in Türkiye'nin demokrasisine, birliğine, hudutlarına göz dikmiş olanlara karşı Türk Silahlı Kuvvetleri, Sahil Güvenlik, polis ve jandarma gibi nasıl operasyonlar yaptığını bildiklerini ifade eden Çelik, şunları kaydetti:

"İstihbarat teşkilatımız, herhangi bir demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değildir"

"Biri, MİT'in faaliyetlerine karşı bu faaliyetleri yapamasın diye, herhangi bir şekilde bir önerge veriyorsa bir soruşturma açılmasını istiyorsa bu çoğu kez Mecliste bunun gündeme gelme biçiminin terör örgütüne destek vermek, terör örgütünü muhafaza altına almak gibisinden bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Şunu hassasiyetle ayırt etmek isterim. Yüce Meclisin milletvekilleri her konuda denetim yetkisine sahiptir. MİT'in faaliyetleriyle ilgili de tartışma yapabilirler, bunun hakkında görüşlerini tabii ki söyleyecekler, başka şeyler de talep edebilirler. Bu başka bir şey, bu meşru bir alandır. Bu ikisini kesinlikle birbirine karıştırmıyorum. İstihbarat teşkilatımız, herhangi bir demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değildir. Bunun kendileri için bir güç olduğunu her zaman ifade ediyorlar.

Ama tutup da terörle mücadelesini hedef alıp ve üstelik PKK terör örgütünü bir şekilde meşrulaştıracak ya da Suriye'nin kuzeyinde ya da Irak’ta yaptığı faaliyetleri hedef alacak şekilde bir şey ortaya koyduğunuz zaman biz buna tabii ki birçok şey söyleyebiliriz. Bunun terör örgütlerine alan açma gibisinden bir yaklaşım olduğunu da söyleyebiliriz. Zaman zaman maalesef, başka istihbarat örgütlerinin bizim Milli İstihbarat Teşkilatımıza karşı yaptığı faaliyetlere herhangi bir şekilde zemin oluşturan sonuçlar da doğurabilmektedir maalesef."

"Hayvanlar, bitkiler, doğa bizim rakibimiz değildir, can yoldaşımızdır"

Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlarına, 'Sahipsiz sokak hayvanlarının yeri sokaklar değil, barınaklardır' ifadesini kullandı. Barınakların durumu da tartışmalı. Barınakların bir rehabilitasyon merkezine dönüşmesi için bir yol haritası var mı? Pitbull tarafından saldırıya uğrayan Asiye'nin de durumu söz konusu. Bu kapsamda değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Asiye'nin sağlık durumunu yakından takip ettiğini söyledi.

Çelik, "Biraz önce de toplantıya başlamadan evvel kendisinin son görüntülerini gördüğünü, hocalarımızla konuştuğunu ve yakından takip ettiğini söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımız o görüntüleri gördüğünde çok üzüldüğünü de ifade etti." diye konuştu.

Çelik, hayvanların korunmasına ilişkin yapılan çalışmalar, uygulamaya giren kanuni düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Devrim niteliğinde işler yaptıklarını ifade eden Çelik, "Bu konudaki bakışımız bellidir. Hayvanlar, bitkiler, doğa bizim rakibimiz değildir, onlar bizim can yoldaşımızdır. İnsan hayatını anlamlandıran, bütünleyen ekosistemin birer parçasıdır onlar. Dolayısıyla her cana hürmet etmek lazım." dedi.

Sokak hayvanları konusunda şikayet yağdığını, insanların bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Çelik, "Cumhurbaşkanımızın yaklaşımında olayın iki boyutunu gözeten bir şey var. Bir, her yaştan insanımızın zarar görmemesini sağlamaya çalışmak, ikincisi de sokaktaki hayvanları herhangi bir şekilde sahipsiz bırakmamak." ifadelerini kullandı.

Sokak hayvanlarının sahipsiz olmadığını göstermeye çalıştıklarını anlatan Çelik, "Bu olay bu şekilde devam ederse insanların canını koruma konusunda bir zaafa düşeceğiz, o sokak hayvanları birileri tarafından hedef alınmaya başlanacak, onların canına kastedilmeye başlanacak." diye konuştu.

Çelik, hayvanlara zarar verenlere karşı da gereğinin yapılacağının altını çizdi.

Barınakların durumuna ilişkin değerlendirmede bulanan Çelik, "Yarından itibaren bununla ilgili çok iyi örnekleri olan belediyelerimizin ortaya koyduğu örnekler, sosyal medya hesaplarımızdan paylaşılacak. Neyi kastettiğimiz ve nasıl olması gerektiği… Sayın Cumhurbaşkanımızın buradaki yaklaşımı iki yönlüdür. Hem sokaktaki insanlarımızın canını korunmasını gözeten hem de hayvanların canını korunmasını gözeten bir yaklaşım çerçevesinde oluyor." dedi.

Bu konuda her türlü görüşe açık olduklarını söyleyen Çelik, olumlu olumsuz belediye uygulamalarının kendileriyle paylaşılabileceğini söyledi.

Çelik, kastedilenin gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin de verilebildiği barınaklar olduğunu belirterek, "Bazı belediyeler 'Bizim bütçemiz buna yetmiyor' diyebiliyor. Bununla ilgili olarak gerekirse Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Tarım ve Orman Bakanlığımızın devreye girmesiyle ilgili bir çalışma da yapılıyor. Tüm bunlar değerlendiriliyor." açıklamasında bulundu.

""Serbest piyasa ekonomisinin kurallarını incitecek şekilde herhangi bir yaklaşımın bizden çıkması mümkün değildir."

Ömer Çelik, soru üzerine, toplantıda stokçuluk ve fahiş fiyatlar konusunun da ele alındığını bildirerek, şunları kaydetti:

"Serbest piyasa ekonomisinin kurallarını incitecek şekilde herhangi bir yaklaşımın bizden çıkması mümkün değildir. İkincisi bazı yaklaşımlarda sanki tüm esnafımız, böyle bir olumsuz yaklaşımın, stokçuluğun içindeymiş gibi bir tavır ortaya koyuluyor. Bu kesinlikle söz konusu değil. Esnafımız, rant elde etme, kar elde etme peşinde değil, rızkının peşinde. Esnafımızın sağ duyusuna, vatanseverliğine hiç kimsenin bir şey söylememesi lazım.

Serbest piyasa ekonomisi kuralları içerisinde yapılması gerekenler var. Birincisi, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, Ticaret Bakanlığı bünyesinde fiyat artışının tespitinden tutun da perakende ve tedarik fiyatlarını değerlendirerek, bu piyasa şartları içerisinde makul bir fiyat mıdır diye değerlendirme yapıyor. Bunun dışında bir takım dinamikler devreye girmişse piyasayı daraltıcı, piyasa dengesini bozucu ya da serbest rekabeti bozucu birtakım faaliyetler devreye girmişse bunlar güçlü bir şekilde takip ediliyor."

Her deposunda mal olana "stokçu" denmediğini belirten Çelik, ticari hayatın akli ve doğal gerekleri çerçevesinde deposunda mal olan insanlar bulunduğunu, bunun makul olduğunu ve stokçuluk olarak değerlendirilmediğini ifade etti.

Çelik, "Ama o alanın makul ve akli akışına aykırı bir şekilde, darlık yaratıcı şekilde, serbest rekabeti bozucu şekilde davrananlar varsa ya da tüketicinin belli mallara erişimini engelleyici şekilde davranan varsa onlara karşı tabii ki bunlar devreye giriyor. Piyasa dengesini bozacak, darlık yaratacak, vatandaşımızın hizmete ulaşmasını engelleyecek her türlü faaliyet karşısında devleti bulur. Bu faaliyetleri düzgün kurallarla piyasa kuralları içinde gerçekleştirenler de yanlarında devleti bulur." diye konuştu.

Yorumlar