AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Cihannüma'nın sahur programına katıldı

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İslam dünyasındaki fikri ve siyasi savrulmanın arkasındaki önemli nedenlerden birisinin de İslami gelenekle demokrasi tecrübesinin bütünleştirilememesi olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğinin (Cihannüma) İstanbul Temsilciliği tarafından Üsküdar Belediyesi Boğaziçi Yaşam Merkezi'nde düzenlenen sahur programına katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Salonda bulunanların temsil ettiği kadronun Türkiye'nin hedeflerinin gerçekleştirmesinde başarılı olmuş bir siyasi hareket olduğunu belirten Kurtulmuş, "Onun için her birimizin lise ve üniversite yıllarından itibaren yapmış olduğu hizmetlerin, fedakarlıkların hiçbirisinin boşa gitmediğini, her birisinin sonunda bu milletin yeniden büyük Türkiye mücadelesi etrafında, yeni ve adil bir dünya kurma mücadelesi etrafında çok değerli sonuçlar verdiğini görüyoruz. Gençlik yıllarımızın hayalleri olarak gördüğümüz birçok meselenin bugün gerçekleşmiş olduğunu görmekten dolayı Allah'a şükrediyoruz." diye konuştu.

Mensubu oldukları siyasi ve fikri hareketin temel özelliklerini hatırlatan Kurtulmuş, "Bunlara sarıldığımız, bu özelliklerimizle birlikte hayatımızın geri kalan sürecini devam ettirdiğimiz ve bu mücadeleyi bir miras olarak sonraki nesillere bıraktığımız sürece Allah'ın izniyle önümüze koyduğumuz bütün hedeflerin gerçekleştirileceğinden hiç şüphemiz yoktur." dedi.

Kurtulmuş, mensubu olduğu bu geniş topluluğun birinci özelliğinin samimiyet, ikinci özelliğinin fedakarlık, üçüncüsünün ise özgüven olduğunu dile getirdi.

"Bu kadro, bütün çalışmalarında hiçbir şekilde makuliyet çizgisinden sapmamıştır"

Mensup oldukları fikri çizginin dördüncü özelliğinin kanunlar çatısı altında aşırıya kaçmadan tüm çalışmalarını sürdürmek olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, "Aşırıya kaçmadan millet için, insanlık için makul olanı söyleyen ve makbul olanı gerçekleştirmek için mücadele eden bir kadroyuz. Makuliyet çizgisi bir fikrin toplumsallaşması için en temel unsurlardan birisidir. Bu kadro, bütün çalışmalarında hiçbir şekilde makuliyet çizgisinden sapmamıştır." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, beşincisi özelliklerinin kapsayıcılık ve kuşatıcılık olduğunu ifade ederek, bu toplumun hiçbir ferdini ötekileştirmediklerine ve hiç kimseyi ayrıştırmadıklarına dikkati çekti.

Kapsayıcı ve kuşatıcı bir şekilde hareket ettiklerinin altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Kırk yıllık siyasi, fikri mücadelemize bakın. Türkiye ne günlerden geçti? Etnik, mezhebi, fikri, ideolojik olarak bölünmelerin yaşandığı, insanların karşıdaki olarak gördüklerine selam bile vermekten kaçındığı, onlarla aynı mekanda bulunmaktan kaçındığı dönemlerde sizin temsil ettiğiniz fikri çizgi, bütün Türkiye'nin insanlarını ve hatta bütün ümmeti kuşatan bir kuşatıcılık içerisinde hareket etmiştir. Bu çerçevede özellikle son otuz yıldır, bölgemizde yaşanan bütün siyasi gerilimlerin, bütün siyasi ayrışmaların, çatışmaların temelinde de ayrıştırıcılık vardır. Mezhep, fikir ve etnik köken olarak ayrıştırmak, emperyalistlerin bu bölgedeki böl, parçala, yönet stratejisinin en temel unsurlarıdır. Çok şükür, Türkiye'nin milli siyaset geleneğinin fertleri olanlar, bugünkü Cihannüma çatısı altında bulunan bu kitlerin temsil ettiği kadro hep birleştirici olmuş, hep bütünleştirici olmuştur. Bu birliktelik çerçevesinde bu milletin, bu ümmetin yoluna devam etmesini inşallah sağlayacağız."

Kurtulmuş, demokrasi ve özgürlükler çizgisinden asla vazgeçmeden, milletin sözünün üstünde hiçbir söze kıymet vermeden yollarına devam ettiklerini ifade etti.

"En büyük gücümüz demokrasiye bağlılığımız"

Kurtulmuş, altıncı özelliklerinin ise İslami gelenekle demokrasi tecrübesini bütünleştirmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"İslam dünyasındaki fikri ve siyasi savrulmanın arkasındaki önemli nedenlerden birisi de İslami gelenekle demokrasi tecrübesinin bütünleştirilememiş olmasıdır. Bu çerçevede bizim en büyük kazanımlarımızdan birisi ve bütün İslam dünyasına örnek teşkil eden özelliğimiz ise İslami gelenekle demokrasi tecrübesini bütünleştirebilmiş olmamızdır. Her zaman halkın sözünün içerisinde hakikatin olabileceğine inandık ve bunun için halkın sözünün üstünde hiçbir söze itibar etmedik. Buna birkaç tane örneği vererek ne demek istediğimi çok daha iyi anlamak isterim. En zor zamanlarda, hatırlayın. Allah rahmet eylesin, Erbakan'ın Refah Partisinin kapandığında söylediği söz aslında tarihi bir dersti. 'Refah Partisinin kapatılması tarihin akışı çerçevesinde bir toz mesafesindedir' diyerek milletin iradesine, demokrasiye bağlılığını ifade etmiş ve aynı zamanda demokrasi dışı güçlerin de hiçbir şekilde bu ülkede başarılı olamayacağını ortaya koymuştur. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesindeki o hain darbe teşebbüsüne hep beraber milletçe direnirken, biliyorduk ki en büyük gücümüz demokrasiye bağlılığımız, demokratik kurallarla halkın sözünün üstünde bir sözü kabul etmememizdir. Biz niçin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini isteriz? Çünkü milletin doğruyu yapacağını bildiğimiz için."

"Cumhuriyet Halk Fırkasının ise en temel özelliği milletin iradesinden kaçmasıdır"

"Halka güvenen, demokrasiye güvenen, milletin iradesinin her şeyin üstünde olduğuna inananlar, oyları ne olursa olsun milletin iradesinden kaçmazlar." diyen Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Türkiye'de bizim siyasi çizgimizin karşısında olan İttihat Terakki ve Cumhuriyet Halk Fırkasının ise en temel özelliği milletin görüşünden, milletin iradesinden kaçmasıdır. Onlar cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesini değil, cumhurbaşkanının kapalı kapılar ardında seçilmesini hep kendileri için örnek almıştır. Hatta cumhurbaşkanı adayının kim olacağına da hep kendilerinin karar vermesini talep etmiştir. Rahmetli Ali Fuat Başgil'in nasıl cumhurbaşkanı adayı seçtirilmediğini bu salonda bulunan herkes biliyor. Cumhuriyet Halk Fırkasının davranışı budur. Aynı şekilde Ahmet Necdet Sezer'in nasıl bir gece içerisinde cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkarıldığı da bellidir."

Programa, AK Parti milletvekilleri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ali Yılmaz, Derneğin İstanbul Temsilcisi Adem Doğan, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ile sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve Dernek üyeleri katıldı.

Yorumlar