Milli Mücadelenin gizli kahramanı: Ahmet Rüstem Bilinski

Osmanlı'nın ABD Büyükelçiliğini yapan Ahmet Rüstem Bilinski, Ermeni soykırımı suçlamalarını ilk kez reddettiği için ABD'den gönderilmiş, milli mücadele sürecinde aktif olarak yer almış ve ölene kadar Türkiye Cumhuriyetinin savunuculuğunu yapmıştı. Peki, Ahmet Rüstem Bilinski kimdir?

Ahmet Rüstem Bilinski, 1862’de babasının görev yaptığı Midilli’de dünyaya geldi. Babası 1854’te Osmanlı hizmetine girerek Nihat Paşa adını alan Polonyalı Seweryn Bielinski idi. Annesi ise Bursa’nın İngiliz Konsolosu olarak görev yapan İskoç kökenli Musevi bir baba ile İran kökenli bir annenin kızı olan Mary Sandison idi. Doğumunda kendisine "Alfred Rüstem Bilinski" adının verilmesinde annesinin İran kökenli oluşu etkili oldu. 

Ahmed Rüstem, ilk ve orta öğrenimini İzmir İngiliz Mektebi’nde; lise eğitimini İstanbul Kadıköy’de Fransız Frerler Okulunda tamamladı. Lise eğitimini tamamladıktan sonra Avusturya’nın  Lumberg kentinde  Siyasal Bilgiler okulundan diplomasını aldı. İstanbul'a döndükten sonra bir süreliğine Galatasaray Lisesi’nde derslere girdi.

Hariciye görevine mütercim olarak başladı

Bilinski, 1881'de Hariciye Nezareti’nde kariyerine başladı. Osmanlı Devletinin Bulgaristan Komiserliği'ne Fransızca mütercimi olarak atandı. 1881'de Washingtan’da düzenlenen, Amerikan Başkanı Chester Arthur’un başkanlığını üstlendiği Uluslararası Sağlık Konferansı’na Osmanlı Devleti’nin Amerika orta elçisi Ligoraki Aristarki’nin yanında sekreter olarak katıldı.  

İngilizce'yi çok iyi bilmesi nedeniyle 1884 yılında Washington’daki Uluslararası Meridyen Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nu temsil etme imkanı buldu. Atina (1886), Londra (1890) ve Bükreş (1890) sefaretlerinde çeşitli görevler aldı. Bu görevlerinden sonra 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı’na fahri yüzbaşı rütbesiyle katıldı. Bilinski, savaş sonrasında Osmanlı Devleti tarafından Yunan Muhârebe Madalyası ile ödüllendirildi.

 Washington Büyükelçiliğine Müslüman olarak atandı

Mayıs 1914’te Washington büyükelçiliğine tayin edilen Rüstem Bilinski, İstanbul’da ayrılmadan Sultan Mehmed Reşad’ın huzuruna çıkar. Bu esnada Alfred Rüstem Bilinsksi, Padişah’ın huzurunda Müslüman olduğunu açıklar. Bu karardan oldukça memnun olan Mehmed Reşad, altın saat ve tesbihini Rüstem Bey’e hediye eder. Alfred Rüstem olan ismini de Ahmet Rüstem olarak değiştirir.

Aristokrat ve Katolik bir aileden gelen Rüstem Bey’in Müslüman olması, Washington büyükelçiliği gibi önemli bir vazifeye atanmış olması nedediyle yerli ve yabancı basınının ilgisini çeker ve hakkında birçok haber yapılır.

Rüstem Bey, Washington büyükelçiliği esnasından Amerikan basınında Türkiye aleyhine yapılan söylem ve propagandalara karşı tepkisini sık sık ortaya koyar. 8 Eylül 1914’te Evening Star gazetesine verdiği demecinde Amerikan basınında Ermenilerin katledildiği yolunda çıkan haberlerin asılsız olduğunu söyler. Açıklamaları ABD yönetimini kızdırdığı için istenmeyen kişi (persona non grata) ilân edilir. Bu durum üzerine Amerika’dan ayrılıp Avrupa’ya geçen Rüstem Bey’in kısa süren Washington Büyükelçiliği kendisinin Hariciye’deki son görevi olur. ABD’den ayrılan Rüstem Bey’in İstanbul’a dönmesi istenir fakat, Rüstem Bey İstanbul’a dönemek yerine Avrupa’da Türk aydınlarla birlikte çeşitli lobi faaliyetlerinde bulunur. Ahmet Rüstem Bey Londra'ya (1903) ve oradan İskenderiye’ye geçti. 1903-1909 arasında hariciye mesleğinden uzak kalan Ahmet Bey, Mısır’da Jön Türk gazetelerinde gazetecilik yapmıştır.

Büyükelçi sıfatıyla I. Nikola’nın huzuruna kabul edildi

İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra yurda dönen Rüstem Bey, 1909’da ABD'ye maslahatgüzar olarak gönderilmiş, ertesi yıl ise Paris elçiliğindeki bir yolsuzluğu soruşturmakla görevlendirilmiştir. Bu konudaki raporunu Paris büyükelçisi Naum Paşa vasıtasıyla Hariciye Nazırı Mehmed Rifat Paşa'ya iletti.

Paris Başkonsolosu Lütfi Bey'in soruşturması görevinden sonra Rüstem Bey 1911 yılında büyükelçi sıfatıyla Karadağ Krallığı'ın başkenti Çetine'ye tayin oldu. Krallığın kurucusu olan I. Nikola'nın huzuruna 4 Mart 1912'de kabul edildi.

Osmanlı ordusuna gönüllü olarak katıldı

Bilinski,1912'de Birinci Balkan Savaşı çıkınca er olarak Osmanlı ordusuna gönüllü yazıldı. Anadolu'da örgütlenen direniş hareketi içinde Ahmet Rüstem Bey aktif olarak yer aldı. Adana Vilayeti Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nde görev aldı. Avrupa gazetelerinde Osmanlı lehine yazılar yayınlattı.

Çağrılmış olmadığı halde Sivas Kongresi'ne katılan Rüstem Bey, Mustafa Kemal Paşa'nın dış siyaset danışmanlığını üstlendi.  Sivas'ta kolordu komutanları toplantısından sonra hazırlanan tutanağı Bilinski’de imzaladı.

Kongreden sonra Mustafa Kemal ile birlikte Ankara'ya gelen Bilinsky, Meclis-i Mebûsan seçimlerinde Ankara milletvekili seçilerek İstanbul'da Meclis-i Mebusan'a katıldı.

Meclis-i Mebusan İstanbul'un işgali ile dağıtıldığında İtalyan yetkililerin yardımı ile Antalya’ya kaçarak oradan tekrar Ankara'ya dönen Bilinski, Büyük Millet Meclisi'ne girmiştir.

Nemrut Mustafa Divanı olarak anılan İstanbul'da kurulmuş askeri mahkeme tarafından 11 Mayıs 1920'de idamına karar verilen, aralarında Mustafa Kemal'in de bulunduğu 7 kişiden birisi idi.

Atatürk’ü düelloya davet etmiş tek kişi

Bilinski, heyecanlı mizacı ile biliniyordu. Çankaya Köşkü sofrasındaki bir tartışma nedeniyle, Mustafa Kemal Paşa'yı düelloya davet eden Ahmet Rüstem Bey, bu olay nedeniyle "Atatürk'ü düelloya davet etmiş tek kişi" olarak anılıyor. Alınganlıkları sebebiyle zamanla Mustafa Kemal'in yakın çevresinden koptuğu söyleniyor.

Son yıllarında da Türkiye Cumhuriyeti'ni savunan yazılar yazmayı sürdürdü

9 Eylül 1920'de milletvekilliğinden ayrılarak Avrupa'ya giden Bilinski’ye Mustafa Kemal Paşa'nın önerisiyle “vatana hizmet” tertibinde milletvekili maaşına denk bir maaş bağlandı. Hayatının geri kalanında bu maaş ile geçinen Ahmet Rüstem Bey, Türkçe dışında altı dil bilmenin avantajını kullanarak Avrupa gazetelerine Kurtuluş Savaşı'nı ve  Türkiye Cumhuriyeti'ni savunan yazılar yazmayı sürdürdü. Bunun yanı sıra, Türkiye ile ilgili kimi resmi girişimlerde bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından görevlendirildi.

İstanbul’da hayata gözlerini yumdu

Ahmet Rüstem Bilinski, 1934'te İstanbul'da hayatını kaybetti, cenazesi 24 Eylül günü Şişli'de Etfal Hastanesi'nden kaldırılarak Feriköy Mezarlığı'na defnedilmiştir.

 

Yorumlar