Afrika'da istikrarın ülkesi: Tanzanya

Bağımsızlığını kazandığından bu yana siyasi istikrarını korumayı başaran Tanzanya, son yıllarda ortalama yüzde 6-7 büyümesiyle de Afrika'nın en büyük 10. ekonomisi oldu.

Doğu Afrika'nın Hint Okyanusu kıyılarındaki Tanzanya, hem siyasi istikrarı hem son yıllarda katettiği ekonomik büyüme hem de çoğu işlenmemiş yeraltı zenginlikleriyle bölgenin önemli ülkeleri arasında yer alıyor.

Kuzeyinde Kenya ve Uganda, batısında Ruanda, Burundi ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti, güneyinde de Zambiya, Malavi ve Mozambik'in bulunduğu Tanzanya'nın doğusu Hint Okyanusu'na açılıyor.

Tanganika ve Zanzibar adlı bağımsız devletlerin 1964'te birleşmesinden doğan Tanzanya, ismini ve bayrağını da bu birleşmeden almış.

Yaklaşık 945 bin kilometrekare yüz ölçümüne sahip ülke, 45 milyar dolarlık gayrisafi milli hasılasıyla (GSMH) Afrika'nın en büyük 10'uncu ekonomisi konumunda.

Ekonomisi madencilik, tarım ve turizme dayalı ülke, sanayi alanında da son zamanlarda büyük gelişme gösteriyor.
Tanzanya Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, Tanzanya'nın GSMH'sinin yüzde 41'ini hizmet sektörü, yüzde 29'unu tarım, yüzde 6'sını imalat sanayi, yüzde 10'unu turizm, yüzde 4'ünü ise madencilik sektörü oluşturuyor.

Tanzanya'nın en fazla ihracat yaptığı ülkelerin başında Hindistan, Kenya, Güney Afrika, Çin ve Umman gelirken, ithalat yaptığı ülkelerin başında ise Suudi Arabistan, Çin, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Güney Afrika bulunuyor.

Başlıca ihracat mallarını altın, pamuk, kahve, çay ve kaju fıstığı, ithalat mallarını ise petrol ve petrol ürünleri, ulaşım araçları, makine ve teçhizatlar oluşturuyor.

TANGANİKA İLE ZANZİBAR BİRLEŞEREK TANZANYA OLDU

Tanzanya'nın bulunduğu topraklar, 1500'lü yılların başından itibaren önce Portekizlilerin ardında da Ummanlı Arapların boyunduruğu altında kaldı.

Arap egemenliği sonrasında 1880'lerden 1919'a kadar Alman sömürgesi olan topraklar, Milletler Cemiyeti'nin kurulmasıyla bu kez İngilizlerin hakimiyetine geçti. İngiliz sömürge dönemi de 1961 yılına kadar sürdü.

Bağımsızlık hareketlerinin alevlendiği bölgede, 1961'de özgürlüğünü kazanan Tanganika, 1963'te İngilizlerden bağımsızlığını alan Zanzibar ile 1964'te birleşerek bugünkü Tanzanya adını aldı.

Zanzibar'da 1964 yılında yaşanan devrim sonrasında ise yüzyıllardır adada varlığını sürdüren Araplar ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Tanzanya'nın bağımsızlığını kazanmasında büyük rol oynayan ilk devlet başkanı Julius Nyerere, 1985'e kadar devleti yönetmeyi sürdürdü.

Tanganika Afrika Ulusal Birliğinin (TANU) başkanlığını 1977'ye kadar yapan Nyerere, 1985'e kadar da halen iktidarda olan Devrimci Partisinin (CCM) lideri olarak kaldı.

ÜLKEDE 130 FARKLI ETNİK GRUP YAŞIYOR

Nüfusu 50 milyonu aşan Tanzanya'nın başkenti 1996'dan bu yana Dodoma. Meclisin yanı sıra birçok resmi kuruma ev sahipliği yapan başkentin nüfusu ise 400 binden fazla.

Ülkenin en büyük kenti ve eski başkenti de Darüsselam. Çok sayıda kamu kurumunun bulunduğu şehir, hem idari hem de ticari anlamda ön planda.

Ülkedeki 130 farklı etnik grubun büyük çoğunluğunu Bantu kökenli Sukuma ve Nyamwezi kabileleri oluşturuyor. Nüfusun yüzde birine tekabül eden az sayıda Arap, Hint ve Avrupalı da ülkede yaşıyor.

Etnik gruplardaki bu farklılık, din ve dil konusunda da çeşitliliğe sebep oluyor. İngilizce ve Svahilice'nin resmi dil olduğu ülkede, her kabilenin kullandığı farklı bir lisan bulunuyor.

NÜFUSUN YARISI MÜSLÜMAN

Tanzanya'da İslam ve Hristiyanlığın yanı sıra yerel dinler de halk tarafından benimsenmiş durumda. Tanzanya halkının yarısına yakınının Müslüman, kalan yarısının çoğunluğunun da Hristiyan olduğu belirtiliyor.

Müslümanların en yoğun olduğu yerler sahil kesimleri ve Zanzibar Adası. Adadaki nüfusun yüzde 99'unun Müslüman olduğu biliniyor. Müslüman halkın büyük kesimi de Sünni.

HER YIL YÜZDE 6-7 BÜYÜME GÖSTERİYOR

Birleşmenin ardından sosyalist rejimin uzun süre hakim olduğu Tanzanya'da, özel teşebbüs bulunmadığı için hiçbir alanda ilerleme kaydedilemedi.

O dönem dünyanın en az gelişmiş ve dış yardıma gereksinim duyan ülkelerinden biri olan Tanzanya, 1980'lerin ortasından itibaren Uluslararası Para Fonunun (IMF) kapısını çaldı.

Tanzanya, 1995'ten itibaren ise kalkınmaya başladı. Kısa sürede Sahra Altı Afrika ülkeleri içinde en etkileyici büyümeyi sergileyen Tanzanya, son yıllarda ekonomide ortalama yüzde 6-7'lik büyüme sağladı.

İki yıl önce göreve gelen yeni hükümetin başlattığı yolsuzluk ve kara parayla mücadele sonucunda ülkede çok sayıda kamu çalışanı görevden alındı.

KAHVE VE PAMUK TARIMIN BEL KEMİĞİ

Ekonomisi madencilik, tarım ve turizme dayalı ülke, sanayi alanında da son zamanlarda büyük gelişme gösteriyor.

Ekonominin tarıma bağlı olduğu Tanzanya'da, iş gücünün yüzde 70'e yakını tarım sektöründe çalışıyor.

Tarımın bel kemiğini oluşturan kahve ve pamuk, ihracatta en önemli gelir kaynağı. Geçen yıl 5,9 milyar dolar ihracatın gerçekleştiği ülkede, 9,9 milyar dolar da ithalat yapıldı.

Doğal limanları sayesinde kıtada ticari merkez olmayı hedefleyen ülke, Doğu Afrika'ya açılan kapı konumunda.

ÜLKENİN YÜZDE 38'İ KORUMA ALANI

Tanzanya'nın ikinci en büyük döviz getiren sektörü ise turizm.

Serengeti, Tarangire, Kilimanjaro gibi çok sayıda ulusal parkları ve av sahaları bulunan Tanzanya'da Hint Okyanusu kıyı şeridinde de güzelliği ve temizliğiyle dikkati çeken plajlar mevcut.

Turizmdeki yatırım olanakları arasında otel, eğlence mekanı ve restoran inşaatı, tur faaliyetleriyle pazarlama organizasyonları yer alıyor.

Afrika'nın en yüksek noktası Kilimanjaro Dağı da kuzeydoğusu genellikle dağlık olan ülkenin sınırları içerisinde.

Afrika'nın en büyük gölü Victoria ile yine kıtadaki en derin göl Tanganika'ya sınırı bulunan Tanzanya, el değmemiş büyük doğa parklarıyla da dikkati çekiyor.

Tanzanya'nın arazisinin yüzde 38'ini milli parklar ve diğer koruma alanları oluşturuyor. Turizm sektörünün ülke ekonomisine yıllık katkısı 2 milyar dolar.

Doğrudan ve dolaylı olarak 2 milyon kişiye istihdam sağlayan turizm sektörü, ülkenin döviz gelirlerinin yüzde 25'ine karşılık geliyor.

YATIRIMCILAR İÇİN BÜYÜK FIRSATLAR BARINDIRIYOR

Tanzanya, Güney Afrika ve Gana'nın ardından kıtanın en büyük üçüncü altın üreticisi konumunda.

Altın, elmas, uranyum ve nikel gibi önemli maden yatakları bulunan ülkenin büyük miktarda doğalgaz rezervine de sahip olduğu biliniyor.

Doğalgaz, uranyum, kömür ve jeotermal enerji gibi kaynakların çoğu işlenmemiş durumda. Bu kaynakları işleyecek imkanları kısıtlı olan ülkenin, enerji alanında dış yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırdığı belirtiliyor.

Yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağlayan madencilik sektörü, ülkeye yıllık 1 milyar doların üzerinde döviz getirisi sağlıyor.

ÜLKENİN İLK KADIN DEVLET BAŞKAN YARDIMCISI MÜSLÜMAN

Siyasi istikrarıyla dikkati çeken Tanzanya, 26 ayrı idari birimden oluşuyor. Yönetim şekli cumhuriyet olan Tanzanya'nın devlet başkanı aynı zamanda hükümetin de başı.

Devlet Başkanı ve yardımcıları beş yıllık dönem için halk tarafından seçilirken, Başbakan ile diğer bakanlar meclis üyeleri içinden Devlet Başkanınca atanıyor.

Yönetimde iki Devlet Başkanı Yardımcısı bulunurken, bunlardan biri aynı zamanda Zanzibar'ın da Başkanı. Zanzibar iç işlerinde bağımsız, kendisine ait bir hükümet tarafından yönetiliyor.

Tanzanya'da Ekim 2015'te yapılan seçimlerden galibiyetle çıkan John Magufuli, Kasım 2015'ten itibaren Devlet Başkanlığı görevini yürütüyor. Müslüman Samia Hassan Suluhu da ülkenin ilk kadın Devlet Başkanı Yardımcısı.

Yorumlar