'Adil yargılama açıkça ihlal edilmiştir'

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ergenekon davasına ilişkin bozma kararını sanık avukatları Ajanshaber’e değerlendirdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ergenekon Davası tebliğnamesinde, yedek üyelerin müzakere sürecinde heyete katılması, duruşmada hazır bulunan tanıkların dinlenmemesi, bazı sanıklar yönünden iddianamede bulunmayan suçlardan mahkumiyet ve beraat hükümleri kurulması nedeniyle bozma istendi.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiğini belirterek, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen adil yargılanma hakkını açıkça ihlal eden bu karar nedeniyle Yargıtay 16’ıncı Ceza Dairesi’nin de bir karar vereceğini tahmin etmek zor değil” dedi.

Avukat Celal Ülgen ise Yargıtay tarafından yüzeysel bir inceleme yapıldığını öne sürerek , “dijital delillerin, kumpasın ya da sahte ihbar müessesesinin hiç içine girmemişler. Bunlar tamamen yok sayılmış durumdadır. Hâlbuki Yargıtay Başsavcısı’nın bana göre bu konuları da irdelemesi gerekir. Bu nedenle usulde bir bozma aslında bizim görüşümüze de terstir. Çünkü ortada usul de yok” diye konuştu.

Ergenekon Avukatlarından Celal Ülgen ve İlkay Sezer, Yargıtay Başsavcılığı’nın Ergenekon Davası kararını Ajanshaber’e değerlendirdi:

Avukat Celal Ülgen:

“YARGITAY TARAFINDAN YÜZEYSEL BİR İNCELEME YAPILDI”

Yaklaşık 90 sayfaya ulaşan bir tebliğ name ile karşı karşıyayız. Bu tebliğ namede Yargıtay tarafından yüzeysel bir inceleme yapıldığı kanısındayım. Çünkü dijital delillerin, kumpasın ya da sahte ihbar müessesesinin hiç içine girmemişler. Bunlar tamamen yok sayılmış durumdadır. Hâlbuki Yargıtay Başsavcısı’nın bana göre bu konuları da irdelemesi gerekir. Bu nedenle usulde bir bozma aslında bizim görüşümüze de terstir. Çünkü ortada usul de yok.

“ORTADA BİR KARAR OLMADIĞI İÇİN…”

Mahkeme kararı kanunda belirtilen süre içerisinde yazmadı. Süreyi aştıktan sonra yetki elinden gittikten sonra tekrar yargı aşamasında karar yetkisi kullanıldı. Baktığımız zaman ortada bir karar olmadığı için bu olmayan kararı bozmak bana göre abes bir nitelik taşır. Yargıtay Başsavcısı’nın ortada bir kararın olmadığı açıklamasını yapması daha doğru bir davranış olurdu. Ama usulen bozma kararı aldı. Bir kısım sanıkların iddianamede olmayan suçlardan beraatine karar verilmesi ve buna benzer gerekçelerle kararı bozma uygulamasına girişti.

“SANIK VE SANIK AVUKATLARI İÇİN DURUŞMA GÜNÜ TESPİT EDİLECEK”

Bundan sonraki aşamada bu tebliğ name de bütün temyiz alan sanık avukatlarına tek tek posta ile tebliğ edilecek. Tebliğ edildikten sonra yargı duruşması isteyenler için ve yargı duruşmasını yapabilme hakkına sahip olan sanık ve sanık avukatları için bir duruşma günü tespit edilerek onlar Yargıtay’a çağrılacaklardır. Yeni adli yılda eylül ayından sonra bir murafaa günü verilebilir. Kasım ayından sonra ise usul hakkındaki bozma kararı konusunda bir karar verir. Dosya yeniden İstanbul 4.ağır ceza mahkemesine gelir. Böylelikle yeniden yargılama başlar.

Avukat: İlkay Sezer

“ADİL YARGILAMA AÇIKÇA İHLAL EDİLMŞTİR”

Yargıtay 16’ıncı ceza dairesi tebliğname ve bizim diğer temyizlerimizi gerekçe alarak bir değerlendirme yapacaktır. Ardından bir karar verecek. Usul ve yasaya açıkça aykırı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen adil yargılanma hakkını açıkça ihlal eden bu karar nedeniyle Yargıtay 16’ıncı ceza dairesinin de bir karar vereceğini tahmin etmek zor değil.

“YARGITAY’IN İNCELEMESİ ÇOK ÇABUK OLMAYACAK”

Yargıtay’ın tebliğnameyi hazırlaması 10 ay kadar bir zaman geçebilir. Bu inceleme çok çabuk olmayacak. Yargıtay Başsavcılığı bozma talep etti. Yargılama aşamasında usul kürarlarının pek çoğuna inatla ve ısrarla uymadı. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.


Yorumlar