ABD'yi şoke eden saldırı: Dünyanın yeni süper gücü terör oluyor

Orlando’da bir bara düzenlenen terör saldırısı ABD’nin 11 Eylül’den sonra yaşadığı en büyük saldırı oldu.

ABD’nin Orlando şehrinde LGBT üyelerinin bulunduğu bir bara yönelik düzenlenen terör saldırısında 50 kişi öldü, 53 kişi yaralandı. Olayı IŞİD terör örgütü üstlendi ve bu saldırı 11 Eylül’den sonra ABD’de gerçekleşen en kanlı terör eylemi oldu.

Saldırının yankıları sürerken ABD başkan adaylarından Donald Trump, olayı fırsat bilerek "Müslümanların ülkeye girişi yasaklansın" teklifini yineledi. Bu sözlerin ardından da saldırıya yönelik olarak “ABD’nin fay hatlarına saldırı” yorumları yapıldı.

Saldırıyla birlikte pek çok soru da akıllara geldi. Amerika’nın özellikle Afganistan ve Irak müdahalelerinin ardından Ortadoğu’da daha etkin olup olmayacağı, saldırının ve yaşananların ABD’de yükselen sağ ve Trump’a desteği nasıl etkileyeceği, ve ABD kamuoyunun tepkisinin ne olacağı soruları gibi…

Peki, ABD’de yaşanan son terör saldırısı ne mesajlar veriyor, ne gibi sorunlara yol açabilir?

AjansHaber’e konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı, terörün artık dünya için yeni bir süper güç haline geldiğinin altını çizerek önemli değerlendirmelerde bulundu:

 “DÜNYANIN YENİ SÜPER GÜCÜ TERÖR OLUYOR”

İlginç bir durumla karşı karşıyayız. Dünyanın artık süper gücü terör oluyor galiba. Geleneksel dünya düzenindeki geleneksel tehditlerin yerini yeni tehditler alıyor ve bu tehditler yeni düzensizliği oluşturan ana unsurlar haline geliyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden bir  tanesi  bu.  Burada Batı’nın zihin haritalarında da büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Batı’nın kurucu değerleri bizzat Batı’nın kendi içinden kaynaklanan meydan okumalarla ciddi bir varoluş krizi yaşıyor.

Prof. Dr. Ensar Nişancı: Terör artık dünyanın yeni süper gücü

AMERİKA’NIN KURUCU DEĞERLERİ YERİNİ RADİKALİZME BIRAKIYOR

Yeni Batı olarak tanımladığımız Amerika için çoğulculuk ve liberalizm, neo liberalizm gibi kurucu değerler artık terör olayları ile beraber 11 Eylül travması ile birlikte yerini artık radikal sağa terk etmeye başladı. İslamafobi oluştu. Bu fobiler Batı’nın çok kültürlülüğünü tehdit ediyor. Bütün dünyayı tehdit eden bir gelişme olma ötesinde Batı’nın kendisini öncelikle tehdit eden bir unsura dönüşmüş durumda.

“BATI ÇARESİZ BİR RUH HALİ YAŞIYOR”

Batı, geleneksel tehditlerin ve kurucu değerlerin ötesindeki yeni durumda süper güç olarak ortaya çıkan terör ortamında bir anlamda çaresiz bir ruh halini yaşamaya başladı. Bu da bir taraftan yabancı düşmanlığını beslerken diğer taraftan negatif milliyetçiliği besliyor. Bu Batı’nın divaneleşmesi anlamına geliyor. Deli ile divanenin bir farkı var. Deli akıl sağlığı olmayan anlamına geliyor, divane ise aklı olan ancak bunu kullanamayan anlamına geliyor. Batı’da muazzam bir birikmiş akıl var ama bu yeni tehditler karşısında Batı, aklını kullanamaz hale gelmeye başladı.

“TERÖR, COĞRAFYASIZ GÜÇ, DEVLET VE İMPARATORLUK HALİNE GELMEYE BAŞLADI”

Burada tehdit çok büyük, bu coğrafyasız güç, coğrafyasız devlet, coğrafyasız imparatorluk haline gelmeye başladı çünkü, dünyanın merkezlerini vurmaya başladı. Paris’i vurdu, Belçika’yı vurdu, NATO’nun ana üssünü vurdu, Ortadoğu zaten kaynıyor. 11 Eylül olayları da ortada. Yeni gücün, bozucu gücün artık süper güç olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Buna karşı Batı’nın kimyası da bozulmaya başladı.

TÜRKİYE VE BATI’NIN TEPKİLERİ ZIT

Türkiye’de terör olayları derinleştikçe Türkiye’de aklı selim de derinleşiyor. Avrupa’da ve Amerika’da ise küresel terör derinleştikçe sağduyu azalmaya başlıyor. Bunun karşılığında da radikal politik eksenin en sağına doğru bir kayma gerçekleşiyor. Bu Batı’yı çok ciddi şekilde tehdit eden bir şey. Yeni süper güç radikalizm ve ikincisi Batı’nın kendi haleti ruhiyesi. Sorun katmerleşmiş oluyor. Türkiye’de ise sorun büyüdükçe sabır derinleşiyor.

“TRUMP BU GELİŞMELERDEN ÇOK BESLENECEK”

Trump’ın bu konudan ne kadar fazla beslenebileceğini bu noktada düşünebiliriz. Bu toplumu daha fazla duyarlı hale getiren bir gelişme. Radikal sağın ve Trump’ın da bundan beslenme ihtimali çok yüksek. Zaten Obama Amerika’nın Afganistan ve Irak müdahalesinden sonra sorunu aşmak üzere gelmişti fakat Obama dönemi de artık sona eriyor. Bunun Obama iktidardayken görmeye başlamıştık. Kerry tercihi bunu gösteriyordu. Bu sorunun daha fazla devam edeceğini görüyoruz.

“YAŞANANLAR AMERİKAN TOPLUMUNA VE KAMUOYUNA BİR MÜDAHALE”

Amerika zaten sahada fakat örtük operasyonlar yapıyor. Bu müdahale, yaşanan terör olayları daha çok sahaya olmaktan ziyade bence Amerikan toplumuna ve kamuoyuna bir müdahale. Derin devlet operasyonu demek istemiyorum ama derin devletin bu olayı daha fazla sükunete davet eden bir tavrı olması gerekiyor. Bunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Charlie Hebdo saldırısında yetkililer bunun için Hollande’ı soğukkanlı olmaya çağırmıştı, aynı yaklaşımı Amerika’dan beklemek gerekiyor ama tam aksi olur da Bush politikaları devreye girerse bu krizi derinleştiren bir girişim olacaktır ve Amerika müdahaleciliğinin daha fazla önünü açacaktır. O müdahalenin hedef coğrafyaları ve aktörleri de belli.

“AMERİKA SAHADA DAHA ETKİN OLACAKTIR”

IŞİD dediğimiz bir heyula var. Tanımı, hedefleri zor. Bilinmeyen bir heyula var. Ona müdahale etmek için Amerika’nın sahada daha etkin olacağını düşünebilir ama bunların hepsinin de amaçlarının aksine sonuçlar doğurduğunu daha önceki Irak ve Afganistan müdahalesinde görmüştük. Bu çaresizliği daha fazla derinleştiren bir müdahale olabilir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar